havadurum
Turgut Çamer

turgutcamer@hotmail.com

Bir 40. Yıl Buluşması

3047
DEĞERLİ okurlarım, bu haftaki yazı konum; 40 yıl önce mezun olduğum, ilk adı “Anadolu Kimya Mühendisliği Yüksek Okulu”, devletleştirildikten sonra adı; “Ankara Üniversitesi Devlet Mimarlık ve Mühendislik Akademisi Kimya Mühendisliği” olan okulumun ilk mezunlarının bir etkinliği ile ilgili… Okuduğunuzda, belki de sizlerinde benzer anılarınız tazelenecek ve yıllar  yıllar öncesine gideceksiniz!..
 
***
 
(1968–1972) Döneminde mezun olan sınıf arkadaşlarımızla ilk buluşmamız; 10 yıl sonra 1982’de gerçekleşmiş, 36 katılım olmuştu. 20. yılda 25, 37.yılda 17 ve 40.yılda (28 Nisan 2012) Ankara’da (Limak Ambassadore Hotel) 32 sınıf arkadaşımız, eş ve yakınlarıyla 51 katılım oldu.
* 40. Mezuniyet Kutlaması etkinliğinde de açış konuşmasını ‘Baba’ lakaplı Alpay AZAZ arkadaşımız yaptı:
- “Bana ‘baba’ lakabını sizler koydunuz!..” diyerek sözlerine başladı, tüm katılımcı arkadaşlarına içtenlikli hoş geldiniz diyerek her zaman ki gibi esprili sözlerle konuşmasını süsleyerek: - “Dostluğumuz o boyutlara vardı ki sınıf içinden evlenenler oldu, torun torbaya karıştı!..” dedi.
Sevgili arkadaşım Alpay, sana ‘Baba’ lakabını içimizdeki ‘en entel ve en ağır Abi!’ görünümlü kimyaya sahip olduğun için verdik, unutma!..
 
Etkinliğin gerçekleşmesinde en çok emeği geçenlerden A. Ayhan İLDAM arkadaşımız bir sinevizyon sunumu yaptı.
 
Sunum bizleri gerçekten 40 yıl öncesine götürdü. Okulumuzun kantini ve terasındaki fotoğraflardan oluşan sunumda; yitirdiğimiz bazı hocalarımız ve 7 arkadaşımızı izleyince duygulu anlar yaşadık.
* Çok arzu etmesine rağmen hastalığı nedeniyle Adana’dan gelemeyen Emin ÇAMURDAN arkadaşımızın tele-konferans yöntemiyle bizlere hitap etmesi hepimizi ziyadesiyle mutlu etti.
Şu an bu satırları yazarken; sevgili arkadaşım Emin’i aradım. Çok mutlu oldu, ona acil şifa dileklerimi iletmenin buruk mutluluğunu yaşadım!..
 
***
 
Hatice ALTINOK, Ayşe Nilgün ARSAL, Kerim Pınar, Levent UZ, İdris AKSOY, Cahit GÜLGÜN (Tomo), Mehmet Muharrem DEMİRİZ.
 
İlk kaybımız Hatice ALTINOK’un vefatını belki de ilk duyan ben oldum! Onunla laboratuarda asistanlarımızın yerleştirmesi sonucu rastlantısal olarak yan yana düşmüştük, analizleri birlikte yapıyorduk. Kerim PINAR arkadaşımız gibi Hatice de çok düzenli notlar tutuyordu. Ben, yurtdışına Atletizm Milli Takımımızla yarışmalara gittiğim için düzenli not tutamıyordum. Hatice’nin notlarından sıkça yararlanıyordum. Finallerde diğer derslerden geçmiştim. Ancak, Ankara Fen Fakültesi Dekanlığı da yapan değerli hocamız Prof. Dr. Aral OLCAY’ın “Unit Operations” dersinden bütünlemeye kalmıştım. Hatice mezun olmuş; memleketi Niğde-Aksaray’a gitmeye hazırlanıyordu, ondan defterini istedim, hiç duraksamadan verdi. O defterden yararlandım, ben de mezun oldum. Aradan sanırım 5-6 ay geçmişti. Kütüphanemdeki kitaplarımı, defterlerimi tasnif ederken Hatice’nin defteriyle karşılaştım.
- Eyvah Hatice’ye çok ayıp ettim, hemen postalamalıyım! Diyerek PTT ile gönderdim.
Aradan bir hafta geçmişti ki, defter geri geldi ve zarfın üzerinde şu not vardı:
* Alıcısı vefat etmiştir *
 
Düşünebiliyor musunuz?.. Sevgili arkadaşlarım. Empati yapın lütfen! Benim yerime kendinizi koyun…Ben ne haldeyim!!!
Araştırınca öğrendim ki; Hatice yeni işe girmiş, işe giderken ne yazık ki onu trafik kazası sonucu yitirmişiz.
Başta Hatice olmak üzere yitirdiğimiz diğer arkadaşlarımız nurlar-ışıklar içinde yatsın…
 
***
 
40. Yıl buluşmasını düzenleyen arkadaşlarımızın, okul kantini ve terasımızda çektirdiğimiz fotoğraflardan her birimize; 40.yıl anısına birer portremizi çerçeveletip hediye etmeleri anlamlı bir jestti. Kendilerini kutluyor, bir kez daha teşekkür ediyorum.
 
* Mazereti olduğundan buluşmamıza gelemeyen A. Lütfü GÖNÜL arkadaşımızın seslendiği gibi: - “Fazla zamanımız yok! Bundan böyle hastanelerde, cenazelerde karşılaşmaktansa güzel günlerde beraber olalım…”
 
Ben de bu isteğe izninizle Neyzen TEVFİK’in sözleriyle katkı yapayım:
“Hayat, çatlak bardakta ki suya benzer.
İçsen de tükenir içmesen de…
Bu yüzden hayattan tat almaya bak;
Çünkü yaşasan da bitecek, yaşamasan da…”
 
*** 
 
* İşçi Sınıfının, Emekçilerin 1 Mayıs Bayramını Kutluyorum.
* Sevgi, Sağlık ve Dostlukla Kalın…