akadirkenar@hotmail.com
Eğer Mustafa Cumhur Ersümer olmasa, Çanakkaleliler ANAP`ı çoktan unutur giderdi. Ve yine eniştemiz Yıldırım Akbulut olmasaydı, ANAP dendiğinde onun temiz kişiliği ve insanlığı gözümüzün önüne gelir ve tatlı bir gülümsemeyle anardık. Çarşamba günü akşamüzeri haber geldi. Eniştemiz 86 yaşında bu fani dünyaya veda etti. Allah gani gani rahmet eylesin. Saime hanıma, kızlarına ve tüm yakınlarını başsağlığı diliyorum. Gerçekten Türkiye siyasetinde saflığı ve de temizliğiyle ekol olmuş bir insandı.
İçişleri Bakanlığı, Meclis Başkanlığı, Başbakanlık ve ANAP Genel Başkanlığı görevlerini yaptı. Her seferinde de zor şartlar altında oldu bu görevleri. Ama, ben onu hep sakin tanıdım. Mütevazi kişiliğiyle `sevgili abimiz`di. Siyaseti bırakınca avukatlığa da uzak kaldığı için, Ankara`da Toyota Bayiliği almıştı. Çanakkale`den gelen belediye başkanı arkadaşlarla buluşup ziyaretine gitmiştik. Daha ilk günleriydi ticarette. Ziyarette benim de yönetiminde olduğum Çanakkaleliler Derneği Yönetimi de vardı. Ben hariç herkes birer Toyota aldı. Ne kadar mutlu olmuştu o gün hala unutamıyorum.
Uzun yıllardır Ayvacık Nusratlı`da neredeyse imece usulüyle yaptırdığı mütevazi yazlığında da kalıyordu. Şimdi kimse hatırlamaz, Küçükkuyu ile ASSOS arasındaki yol o kadar kötüydü ki, onu da eniştemiz yaptırmıştı. Işıklar içinde, yolu açık olsun..
Ve Türk siyasetinde hakkında fıkralar üretilen sevgili eniştemizi, gerçek bir hikaye ile uğurlayalım. Bu fıkra değil. "Yıldırım eniştemiz bir gazinoya gider. Baş köşeye oturturlar. Sahnedeki kadın solist, eniştemizi görünce yanına gelir ve "Başbakanım istediğiniz bir şarkı varsa ben okurum` der..
Yıldırım Akbulut; `sabileyi çok severim onu oku` diyerek isteğini söyler. Yalnız herkes birbirine bakar! Sabile adında bir şarkı bilen yok. Sonra kurmaylardan birisi cesaretini toplar, "efendim sabile şarkısını bilmiyormuş şarkıcı hanım" der.
Akbulut kızar, "yaa nasıl bilmez onu, hani sözleri de şöyle `eller ayır sabile, diller ayır sabile, gözler ayır sabile...` Bizi çok güldürmüştün, güle güle git eniştemiz..
Testi kırıldıktan sonra!..
Geçen hafta CHP`li yöneticilerin elindeki testi kırılmıştı biliyor musunuz. Bir iki kem küm eden oldu! İl Başkanı suçlu bulma arayışına falan filan girdi. Ama çoğunluğun bu konuda konuşmaya takati bile kalmadı. Müthiş bir hayal kırıklığı ve moralsizlik görüyorum çoğunda. Konuşmaya bile canları istemiyor. Haklılar. Böyle bir şey karşısında konuşmak da kolay değil, bir şeyler yapmak da. Bakalım neresinden başlanacak bu işin. Yamalı çorap eskiden kaderimizdi, ama ayağımızı da çok acıtırdı. Sanırım, bu iş yamada tutmayacak.
