Hüseyin ÇOBAN Bu ilk yazıyı Aristo'nun nasıl mantık uygulanırını irdeleyerek başlamak istiyorum.
Hayatımıza katmaya değer yaratıcılık, bıkkınlıklarımız, vurdumduymazlıklarımızı nargile tadında yaşamaya değer anları düşündüğümüzde umut ışığının içsel yolculuğunda azmimizi canlı tutmaktadır.
Felsefenin, Mantığın, Mantıksızlığın sonsuz bucaksız soru sorabilen beyinleri, sınır tanımayan geliştirici, düşünceci sezgi ve duygu dünyası geniş bakışı ne yazık ki hak ettiği yerde değil.
15 yıldır aralıksız devam eden 30 a yaklaşan seri faaliyetleriyle Assos’ta Felsefe etkinliğinin konusu bu sene “Özgürlük ve Adalet” üzerinedir. 5-6 Şubat 2016 tarihlerinde Assos’ta yapılacak faaliyete Türkiye’nin önemli hocaları panel konuşmacısı olarak katılacaktır. Örsan K.Öymen; Özgürlük, Adalet ve Cesaret, Doğan Göçmen; Thomas Hobbes’da İnsan, Adalet ve Özgürlük, Halil Turan; Özgürlük, Eşitlik ve Adalet Jean-Jacques Rousseau, Türker Armaner; Adalet Geleceğe Dairdir, Harun Tepe; Özgürlük mü Yoksa Adalet mi?, Solmaz Zelyüt; Adalet Eşitliğin Niçin Muadili Değildir? Senem Yazıcıoğlu; Özgürlük, Adalet ve Görünmeyenleri, Barış Parkan; Adalet ve Özgürlük Savaşımında Güç Fatişizmi konularında açlığımızı doyuracaktır. İlgisi bulunanların katılmasını tavsiye etmekteyim,
Sistemin karabasanıyla eğitimde Felsefe git gide ucubeye dönüyor, Felsefe bir meslek dalı değildir. Düşünce tarzı ve yapısıdır. Sistematik ve sürekli olmalıdır. Herkes Felsefe yapmalıdır. Merak ve Empatinin insanlarda had safhaya ulaştığını görmekteyiz. Dünyanın Fikirlerinin Peşinden koştuğu bu toprakların yetiştirdiği Thales, Anaksimenes, Kleanthes, Anaksimandros, Atomist, Leukippos, Anaksigoras, Herakleitos ve Aristoteles bu topraklarda çok fikir Tohumu saçtılar.
Saçılan Fikir Tohumlarını çok yüksek Felsefi değerleri bulunan Filozof adaylarının, geliştirmesini bekliyorum, Kışın soğuğunda düşünen beyinlerin üşümemesi için bu çağda fes gerekli, Ağızdan çıkan laf ile akıl arasında bulunan bağlantıyı anlayabilmek için, karşının kulağından giren ve akılla yorumlanan düşünce esas merkezi bu mekanizmanın, Doğru düşünmeyi sağlamaya çalışmak hususunda Aristotales’in yaptığı çalışmalar günümüzde Bilimsel bir argüman olan delillendirme veya Tümden gelim yönteminin o zamandan bu zamana evrimleşmiş halidir.
Üzmeden. Karşınızda duranı. Kullanmadan. Uzun bir saygınlıkla. Herkesi karşılamak için depreştiniz, nice tedirginlik, mahcubiyet ve hüzün yaşadınız, peki o ve karşınızdaki hazır mı sizi karşılamaya? Akıcı tekyönlü olabilir mi, karşılaşma? Olamaz! Karşılık olmak aşma bile tek yönlü değildir. Neden doğru zamanlarda birbirine denk düşmez insanlar ya, Absürd zamanlarda karşı karşıya durmak mı acıtır en çok insanın canını, Karşılaştığım insanlardan karşıladığım insandan, karşısı olduğuna dair duruş almalıyım!
Bilinci, düşünmeyi karşılayabiliriz, onlarla karşılaşamayız. Belki insanla karşılaşılabilir! Elbette bu görüşüm ademoğlu tutumlu bir görüş sayılmamalı! Bilgiyi yüklenen insanla karşılaşılabilir, Tiyatroyla karşılaşılamaz, Tiyatro oynayan insanla karşılaşılabilir. Yıldızlardaki. Kainattaki insanla! Tanrıyla karşılaşılamaz, nefesinden üflediği insanlarla karşılaşılabilir.
Demek istediğim, Mutlu olmak için zihninizle mücadele gerekir, hemde kötü huylu düşüncelerinizle,
Hepinizi 5-6 Şubat 2016 tarihinde Assos’ta yapılacak Felsefe etkinliğinin Temel insani Düşünce ihtiyacının basamaklarından olan “Özgürlük ve Adalet” oturumlarına katılmaya davet ediyorum. Dostça kalın.
