Fenerbahçe, nereye?

Uzman Veteriner Hekim

Federasyon (E) Temsilcisi

Süper ligde, hatta bütün liglerde oynanan futboldan, memnun olan var mı? Ne yaparsanız yapın, düzen tutmuyor.” Şu sazıma bir düzen ver” türküsünü söylemekten başka d, yol kalmıyor. Elli, altmış bin seyirci önünde oynanan derbi müsabakalarını, ne yazık ki, on- on beş bin kişi seyrediyor. Anlayacağınız, tadı, tuzu yok. Gelelim Fenerbahçe’ye. Aylar önce yazmıştık. Acemi bir kaptanın elinde, açık denizlerde yalpalıyor. Sarı Kanarya`nın en büyük sıkıntısı, disiplinsizlik. Bazı dedikodulara göre, takımı, Emre ile Volkan yönetiyormuş. Hatırlayınız. İdmanlarda yapılan kavgalar. Oyuncu değişiklerine karşı gösterilen tepkiler. Formayı yere atmalar. Kulübeyi tekmelemeler. İpin ucu kaçmış, vesselam.

Mersin İdmanyurdu maçında Fenerbahçe penaltı kazanıyor. Atış, gol olsa rahatlayacak. Takımın penaltıcısı Emre Belözoğlu, sahada. Ama gelin görün ki, aylardır takımdan uzak ve formsuz olan Diago, topun başına geçiyor. Hatta sen at, yok ben atayım, diye de, tartışma yaşanıyor. Netice de penaltıyı kalecinin kucağına atıyor. Penaltı kaçar. Emre de atsa, kaçabilirdi. Bizim taktığımız konu, golün kaçması değil. Fenerbahçe gibi bir markanın, penaltı vuruşunu kimin yapacağı konusundaki acizliği. Problem, aylardır takımdan uzak kalan birine bu kritik görevin verilmesi. Nasıl bir iş? Müsabaka başlamadan önce, soyunma odasında, penaltıyı kimin atacağı belirlenir. Hatta, her ihtimale karşı, ikincisi, üçüncüsü bile tespit edilir. Başta da dedik ya! Disiplin elden gitmiş. Zor dostum zor. Bu kafa ile bir Arpa boyu bile alınmaz

 

 

Oldum olası, bu kardeşimizi bir futbol adamı olarak görmedik. İnsan olarak çok iyi bir insan olabilir.Ancak, futboldan anlamadığı kesin. Bize göre resmen şov yapıyor.Diyeceksiniz ki, her takıma böyle sevecen birisi lazım. Doğrudur. İtirazımız yok. Hangi durumlarda ofsayt olmaz ,diye sorun. Bilmez. Bu Abdürrahim beyimiz,takımı, Ankara deplasmanına gidecekken,aniden rüyasına ak sakallı bir Eren giriyor.”Sayın Cumhurbaşkanını ziyaret et” diyor.Her işte bir hayır vardır diyerek, Abdürrahim telefona sarılıyor.Randevu istiyor.Ak Saray`dan kabul edildiğine dair mesaj, gece yarısı geliyor. Takım hep birlikte ,ama başkansız Sayın Erdoğan’ı ve Saray`ı ziyaret ediyor. Başkan niye yok?O ayrı bir tartışma konusu.Bunun üzerin tepkiler çığ gibi büyüyor. Hülya Avşar’dan sonra,Abdürrahim bey de,sarayı yere göğe sığdıramıyor.Hatta , Ak Saray`ı gören yabancı sporcuların Türk olmak istediklerini söylüyor.İşin başka yönü de var tabii ki, Arena stadının açılışında, Erdoğan’ın yuhalanması nedeniyle, Galatasaray’a uzun süredir randevu verilmiyormuş. Yani üç yıl gibi bir süre küslük varmış. Ee Abdürrahim bu. Yeniden vitrine çıktı. Fırsatı değerlendirecek. Buzları çözecek, televizyonlarda boy gösterecek..Her takımın Saray`ı ve Sayın Cumhurbaşkanını ziyaret etmesi çok normal. Ancak, büyük masraf yapıldığı için Saray hala tartışılıyor. Bu ortamda yapılan ziyaret, başka anlamlara sebebiyet verebilir. Sanki inadına yapılmış gibi. Galatasaray taraftarları içinde ,her türlü siyasi görüşte insan mevcut. Şimdi yapılan bu ziyaret uygun oldu mu?Abdürrahim bey?

Yeni yılınız kutlu olsun. Sağlıcakla kalınız.