havadurum

Karartma Kampüsleri

1391
Prof. Dr. Murat Gümüş
Bir kentin üniversitesi olur mu? Kentte bir üniversite, zihinlerde bir ışık, baskıda bir metin olur, lakin, ne bir yerin üniversitesi, ne bir zihnin karartması, ne baskıda bir insan olur. Olursa, orada zulüm vardır, bilim dışılık vardır, cinayet ve cinnet vardır.
Çanakkale’nin üniversitesi olmaz, sağcının da üniversitesi olmaz… ayrıştırmak, tek tek yok etmenin aracı olmuşsa, cinayete seyirci kalanlar da cinayeti işleyenler kadar vahşidir…
Her konuşmasında “Batman” örneği veren kafa batmış demektir. Terzioğlu Kampüsü’nde rengarenk aydınlanırken binalar, yollar, önce binaların içi sonra kafalar karartıldı. Türker Savaş’ın karanlığı savunduğu ileri sürülse de, karanlığı sevenler platformu ile lider grubunun kampüste ışıkları yakıp, içeride söndürülen mekanlarda gencecik beyinleri yok etmesi sessizce izlendi.
ÇOMÜ’de ne oldu? 4 Yıl sonra seçim ne demek?
Ben Murat Gümüş, ÇOMÜ’nün karanlık platformlarının haklarını gaspettiği Murat Gümüş. Kiminin lutars ticaret, kiminin Pensilyanya ziyaret dediği yıllarda “Çanakkale’de yiten kınalı kuzulardan utancına çalışan ve çalışan” 20 yıla meydan okuyan çekirdekten ÇOMÜ’lü bir akademisyen.
Yıl 2011… Rektörlük seçimlerinden bir hafta önce, dönemin rektörüne “Öl de ölelim diyerek, bir hafta sonra Ankara’nın derin adayına aşkla bağlananların zulüm dönemi”… Irkçı, geometrik, yetmezci ittifakının karartma uyguladığı zamanda iş başına geçen ve genç akademik beyinleri, kampüs belleği beyinleri işkence hanelerinden geçirmeye odaklanmış mangaların iktidar zamanları…
2011-2015 dönemi ne mi demek….
Yüzlerce akademisyenin kadrosunun solcu, kürt, alevi, laf dinleyemen dindar vs. etiketle gaspedilmesi,
Onlarca işçinin mahkeme kapılarında sürünmesi,
Tüccar yandaşlara kampüs binalarının aydınlatılması işinin verilmesi,
Medyacı yandaşlara kirli propaganda yapma ücretleri ödenmesi veya kollanması,
2011’de rektör adayı olan veya bugün aday olanların zulme suskun kalması,
Kepez altı ve civarı bölgede yönetici elitin mülk edinmesi,
Akademik yandaşlara “tokenizm” muamelesi yapılması,
En az rektörlükle en yüksek gelirin sağlanması (nereden buldun diyelim mi?)
En güzel çocuklara en kötü eğitimin verilmesine sessiz kalınması…
Çanakkale 18 Mart öncesi bu talihsizlikleri görüp, çeteye karşı savaşıp, bilimin aydınlığında buluşacak mı?
ARZUM odur ki, ER kişilerin yarıştığı seçim arefesinde, KARA’lar bağlamamak, zulme dur demek için halen bir ÇOMÜ belleği ve onuru vardır… Kardeşimin bu yurt için üretebilmesi, ancak onurlu akademisyenlerin onurlu isyanına muhtaçtır.
Bu metin “Bilimden öte köy yoktur”’u öğreten asistanlıktan doçentliğe kadar yükselen ve zulme uğrayan şu an bilime sonsuz saygısı olan Batman Üniversitesi Profesörü Murat GÜMÜŞ’ün Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’ne  vefasıdır. Sevgi ve saygılarımla…