havadurum

ÖFKENİN ABC si

2030
Sabah güle oynaya evden çıktınız işe gideceksiniz, trafikte araçların kırmızı ışığın yeşile dönmesini beklemeden klakson çalmasını gördünüz. Ya sabır. Gazete alacaksınız bozuk para vermediğiniz için satıcının sizi azarlar gibi tavrı. Ya Sabır. Otobüse bindiniz yaşlılar ayakta gençler oturuyor. Ya sabır. İşyerine gittiniz mesai arkadaşınızın suratı beş karış, ya sabır demeye devam. Çalışıyorken çocuğunuzun öğretmeninden dersleriyle ilgili olumsuz bir telefon alıyorsunuz. Tansiyonunuz yükseliyor, yüzünüz renkten renge giriyor, ya sabır diyememeye başlıyorsunuz. Öfkelenip, yaşadıklarınızın sorumlusu olarak işyerinize gelen bir vatandaşı görüp ona gereksiz bir şekilde öfkeli davranıp, kırıcı olup, sonra da pişman oluyorsunuz.
Günlük yaşamın içerisinde duygularımızı etkileyen birçok durumla karşılaşmaktayız. Yumruğumuzu sıktığımız, yeter artık dediğimiz olaylar bizi yeterince yıpratabilmekte, stres altında yaşamaktan bedenimizde gerek fizyolojik gerek psikolojik tepkimeler oluşabilmektedir. Hele ki tahammül eşiğimiz çok düşükse çabuk öfkelenip, tepkilerimizi kontrol altında tutmakta zorlanır ve sonuçları her iki tarafı da rahatsız eden olaylarla karşılaşabiliriz.
Yazının başlığı ‘ÖFKENİN ABC si’. Öfkenin ya da öfkeli olmanın alfabesi mi olur?
Öfke nedir ? Yaşanılası bir duygudur. Her canlı öfkelenebilir. Ancak öfkenin her canlıda oluşturduğu fizyolojik durumlar farklı olacağı için öfkenin tepkimeleri de farklı olur. İnsanlar en çok haz alacakları duyguları engellendiği zaman öfkelenirler. Öfkenin ABC sini düşündüğümüzde üç ayrı faktörü ele almamız gerekmektedir.
Bizi öfkelendiren durumlar;
Her bireyin öfkelendiği durumlar farklıdır. Bir bireyin çok kızdığı duruma başka biri güler geçebilir. Genellikle bir engellenme söz konusu ise öfke duygusu ortaya çıkar. Öfkenin A sı dediğimizde bizi en çok kızdıran durumları düşünmemiz, gerekiyorsa geçmiş yaşantılarımızı bir gözden geçirmemiz gerektiği aklımıza gelmelidir.
Öfkeyi ifade etme yöntemleri;
Bizi öfkelendiren durumların fizyolojik durumumuzu nasıl etkilediği, o anda duygularımızı nasıl ifade ettiğimiz öfkenin  B sini oluşturur. Bağırarak, uzaklaşarak, vurarak, kırarak ya da başka bir şekilde bizim o andaki tepkimizin davranışsal anlamda aynasını oluşturur.
Davranışlarımızın bize olan bedelleri;
Öfkeli durumlarda duygularımızın davranışlara yansımasının verdiği zararlar öfkenin C boyutunu oluşturur. Öfkeyi ifade etmemizin kendimize ve başkalarına olan bedelleri ne şekilde olmakta, kaybettiklerimiz, kırgınlıklarımız, kırdıklarımız, kısacası öfkeli olmanın bize olan maliyetinin düşünülmesi.
Günümüz koşullarını düşündüğümüzde insanların sosyo ekonomik durumlarındaki hızlı değişimler önemli bir stres ve öfke nedeni olarak görülmekte. Duygularını ve davranışlarını kontrol edemeyen bireyler çareyi antidepresan ilaçlarında aramakta. Bir anlık öfkesine yenik düşüp yıllarca cezaevinde yatmak zorunda insanlar acaba tekrar fırsat verilse suç teşkil eden davranışı tekrarlarlar mı? Biliyoruz ki kimse bilerek özgürlüğünün kısıtlanmasını istemez.
Ben öfkeliyken nasıl görünüyorum ?
Ben öfkeliyken nasıl nefes alıyorum ?
Ben öfkeliyken nasıl konuşuyorum ?
Bu sorulara kendinizin vereceği cevaplar çevrenizle iletişim kurmakta kendinizi geliştirmenizi sağlayabilir.
Uzun lafın kısası, öfkenin bir normal bir duygu olduğunu unutmadan, öfkeli davranışlarımızın yönetilebilir olduğunudüşünmek daha gerçekçi olacaktır..
Sağlıklı günler dileklerimle.