havadurum
Turgut Çamer

turgutcamer@hotmail.com

REYHANLI’SIZ Miting…!!!

1973
 
 
Değerli okurlarım, Başbakan R.Tayyip Erdoğan Reyhanlı katliamının üzerinden 14 gün geçtikten sonra oraya gidebildi. 52 kişinin öldüğü Reyhanlı’da zarar gören esnafı dolaşmadan bombalı saldırının olduğu belediye binasının önünde, olağanüstü güvenlik önlemleri altında yalnızca 10 dakikalık bir miting konuşmasıyla yetindi. Sonra da Reyhanlı kaymakamlığında STK Temsilcileriyle bir araya gelmiş. Kaymakamlık civarında toplanan Suriyeliler Özgür Suriye Ordusu(ÖSO) bayraklarıyla Başbakan lehine tezahürat yapmışlar.
***
Başbakan’a Reyhanlı’da 500 Özel Koruma, 5 bin Özel Harekat Polisi, ayrıca; havada1 Polis, 3 Askeri Helikopter güvenliği için tur atmış. 5 Skorski Helikopter de eskortluk etmiş, çevrede kuş uçurtulmamış… 100 Otobüs dolusu partili şakşakçısı ve Esad’dan kaçan 5 bin Suriyeliye miting yapmış…!!!
(Muhtarlar, Suriyelilerin yerleştirildiği Yayladağ, Boynuyoğun, Apaydın kamplarından sığınmacıları taşımış. Muhtarlar Başbakanı karşılamaya zorlanmış.. Ayrıca, Yargıçlar Sendikası mitinge katılmayan işçilerin işlerine son verileceği tehdidi ile karşı karşıya geldiklerini açıkladı)
 
*Burak KARACA adlı Reyhanlılı vatandaş AKP’lilerin mitinge katılanlara;
“Yeter ki ‘Türkiye Seninle Gurur Duyuyor’ sloganı atılsın. Para da veririz” dediğini aktarıyor.
Başbakan sözde taziyeye gidiyor, ama resmen miting yapıyor. Mitingde her zaman olduğu gibi, sürekli dinsel ögelerle Arapça sözcükleri yineleyip; İnşallah en kısa zamanda ben inanıyorum ki Suriye’de ki muhalif güçler bu diktatörü indirecek…” diyor.
(Nihayet, OBAMA’nın yardımından ümidini kesmiş!)
 
Yine mitingte; “Hatay’ın 10 ay sonra ‘Büyük Şehir’ olacağını bu kararı da kendilerinin verdiğini” söylüyor.
(Ne demek o??? Büyükşehir yapma kararını kendileri vermişmiş!.. Ne yani, o kararı da OBAMA mı verecekti..! Tabii ki siz vereceksiniz…)
Çevre iller (Adana, Osmaniye, Hatay) ve ilçelerinden otobüslerle getirilen, aralarında Urfalı mevsimlik işçilerin olduğu gruba Başbakan; “Reyhanlı’lar geçmiş olsun” demiş: ))
*Böylece bindirilmiş kıtalarla çakma mitingin nasıl yapıldığını cümle aleme göstermiş…!!!
 
***
Başbakanı protesto eden bir yurttaşı apar-topar miting alanından uzaklaştıran korumalar; “- Ben şehit yakınıyım bana dokunmayın” diye haykıran gence de “SENİ PARÇALARIM” diye hitap etmişler.
 
Koruma dehşetine Reyhanlılı yurttaşlar tepki göstermiş. Bir de şu duyarsızlığa bakar mısınız.. Adeta alay ediliyor; mitinge katılanlara AKP “Genel Merkez Gençlik Kolları, 12. Geleneksel Gençlik Şöleni, 12 Mayıs 2013. Tekirdağ” yazısı yer alan şapkalar dağıtmışlar.
 
*Bazı Reyhanlılı vatandaşların tepkisi şöyle olmuş;
 
Songül YİĞİT: “Bu şapkaları alanları kınıyorum. Biz yasta ve isyandayız. Bunlar ‘şenlik’ diyor. Bunun hesabı sorulmalıdır. Ben bu şapkayı ayağımın altına alır ve çiğnerim” diyerek şapkayı çiğniyor.”
 
Kürşat GÜLOĞLU:Öyle bir koruma ile gelmiş ki sanki burası terör yatağı. Bizler vatanına, milletine bağlı bir halkız. Erdoğan’ın burada olması bizim açımızdan yüz karasıdır. Çünkü bütün bu olanların sorumlusu odur. Beşar Esad deyip duruyor. Esad, Türkiye’de vatandaşları mı katletti, bomba mı attı? İsrail ve Amerikan uşaklığını yaptığımız BOP’u uygulamak için Suriye’yi düşman ilan etti. Öteki dünyada hesap verecekler. Mezhep çatışması çıkarmak istiyorlar. Buna izin vermeyeceğiz.”
 
Kübra BEHSATOĞLU: “Türkiye seninle gurur duyuyor” sloganı atanlar, burada bir patlama daha olsun ve yüzlerce insan ölsün mü istiyor? Burada ki vatandaşların hepsi dışarıdan getirilmiş.”
 
Hüseyin AKAD: “Reyhanlı bunlara yüz vermez. Başbakan sanmasın ki kendisini kucaklıyoruz Biz güvenlik istiyoruz. Çocuklarımız uyuyamaz hale geldi.”
 
***
Sevgili Çanakkale OLAY okurları, Reyhanlı’da 52 kişinin katliamından 16 gün önce (25 Nisan 2013 tarihinde) Jandarma İstihbaratı, El Nusra Cephesi üyesi teröristlerin 3 araca bomba düzeneği yerleştirdiği ve bu araçların Türkiye’ye yönelik eylemlerde kullanılacağı uyarısını yapıyor…
*Katliamdan sonra..! İç İşleri Bakanı Muammer GÜLER ve Başbakan Yardımcısı Beşir ATALAY “25 Nisan’da raporlaştırılan istihbarat bilgisi üst makamlara ulaşmış. Ancak yeterli takip yapılmamış” dediler.
 
Hep birlikte soralım?
 
Patlamayı gerçekleştirenlerden biriHatay sınır kapımızdan 400 kez Suriye’ye gidip tekrar Türkiye’ye dönmüş…!!!
 
Peki… Bu ülkenin Jandarması görevini yapmış, ama; bu ülkenin MİT’i – Emniyeti patlamanın olduğu 11 Mayıs’a kadar geçen 16 günde bu katliamı neden önleyememiş?!
 
Bu çürümüşlüğe ‘istihbarat zafiyeti’ denmez… Dense dense ‘görev yapmama-görevi ihmal suçu” denir.
*Hükümet pek çok olay ve konuda olduğu gibi beceriksizliğini örtbas etmek ve sorumluluktan sıyrılmak için ‘günah keçisi’ yerine koyduğu medyayı suçlu ve sorumlu gösteriyor.
Neymiş??? Belgeleri yayımlamak örgüt propagandasına yarar getirirmiş…
Hangi medya suçlanıyor? Üç maymunu oynayan yandaş medya değil tabii ki… Ulusalcı, yurtsever medya suçlanıyor. Ne zamandan bu yana? 10.5 yıldan beri.. Ancak deniz bitti. Çekirge bir sıçrar, iki sıçrar… Sonrası pek hayra alamet değil, benden uyarması! Bu polemiksiz bir uyarıdır!
 
BEKLENTİ: Kasımpaşa diplomasisinin ‘Stratejik derinlikli’ sıfır sorunlu Suriye politikasının iflası, AMPUL ÇINGIRAKLI AK KOYUN! Sempatizanlarını kendine getirir mi acaba?!