yusuf@canakkaleolay.com
Her ne kadar ülkemizde 40 yıl çözülmeyen veya çözülmek istenmeyen terör, şiddet ve son yıllarda Ortadoğu bataklığı gibi görülse de, bu belalardan kurtulmanın şöyle veya böyle bir yolu ve zamanı vardır.
Yanlız önce hukuk devletinin kurulması bu sorunların panzehiridir, hukuksuzluk her çeşit belanın kaynağıdır. Sağlık sorunun aksaması, insan sağlığını tehlikeli hal almasının çözüm yeri yargıdır, adalettir, hukuktur, biz bataklığı kurutacağımıza, sivrisinek mücadelesi yapıyoruz. Sorun ne savcılarımız, ne de yargıçlarımızdır. Sorun hukuk devleti yasalarıdır. Savcılarımız cumhuriyeti korumak, yargıçlarımız yasaları uygulamakla, yükümlüdürler. Ama yasalar hukuk devleti yasaları normlarına uymuyorsa savcı ve yargıçların yapacağı bir şey yoktur. Onlardan daha fazlasını beklemek haksızlık olur.
Şimdi anımsayamayacağım Amerika devlet başkanlarından biri basın bizim yatak odasına dahi girebilir demişti. Amerikalı bir kızımız var, haftada bir, 15 güde bir 25 yıldır konuşuruz, son yıllarda bana baba, eşime anne diye hitap eder. Bizim Rotary Kulüp üyeleri bilir, “Stacia Heen” aman baba yazı yamasın, cezaevine girer diye uyarıda ve yalvarıyor, yani Amerika’dan Türkiye nasıl görülüyor işte örneği. Son “Turksit fed”federasyon toptansında Tusiad başkanı Cansen Başaran “basın özgürlüğü olmayan ülkede demokrasi olmaz” deyince tüm salon dakikalarca alkışladı.
Ekonomi vahşi kapitalizm dünyanın kıyamet gününü hazırlıyor, dünya nimetlerinin adil paylaşılması kıyameti geciktirir, herkesi aklını başına alsın.
Hoşçakalınız.
