havadurum

Erkek "Türkiye, tarihinin en zor günlerinden geçiyor"

1240

 CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Çanakkale Milletvekili Muharrem Erkek, CHP İl Binası’nda basın toplantısı düzenledi. Toplantıya, CHP YDK üyesi Serdar Soydan, CHP İl Başkanı İsmet Güneşhan, Merkez İlçe Başkanı Ali Uyanık ile CHP’li yöneticiler katıldı. Konuşmasına, Gaziler Gününü kutlayarak ve Çan 2 Termik Santrali’nde yaşanan patlamadan duyduğu üzüntüyü dile getirerek başlayan Milletvekili Erkek, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik durumu değerlendirdi.  Erkek ekonomik bir kriz yaşandığı, enflasyon ve işsizliğin çift haneli rakamlara ulaştığını belirtti. Halka ‘ekonomik tasarruf’ çağrısı yapanların israf etmekten kaçınmadığını söyleyen Erkek;  “Artık halkın kemerinde sıkacak delik kalmadı” dedi.  Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Varlık Fonu’na, kendisini ve damadını atamasını eleştiren Erkek; “Varlık Fonu Erdoğanlar Anonim Şirketi mi? Bunların hesabını vermesi gereken Saray, kalkıp İş Bankası`ndaki Atatürk`ün mirasına göz dikiyor”   dedi. Erkek, İş Bankası hisselerinin Hazineye devredilmesi talebi ile ilgili ise; “İş Bankası hisselerinin Hazineye devredilmesini talep etmek, en başta Atatürk`ün vasiyetine ve hatırasına saygısızlıktır. Biz, sadece Mustafa Kemal Atatürk`ün hisselerinin temsilcisiyiz. Oradan 5 kuruş para almayız, o para Türk Dil Kurumu`na, Türk Tarih Kurumu`na gider. Çünkü Atatürk`ün vasiyeti, iradesi böyledir” dedi. 

 
“Türkiye tarihinin en zor günlerinden geçiyor”
Ekonomik olarak Türkiye’nin, tarihinin en zor günlerinden geçtiğini belirten Milletvekili Erkek;  “Enerjide, gıdada, tarımsal ürünlerde ve ekonominin can damarı, insan yaşamının en önemli ürünlerinde dışa bağımlılık; üretimden vazgeçiş, özelleştirme bahanesiyle yandaşlara peşkeş çekilen fabrikalar, Cumhuriyetin tüm kazanımlarını elden çıkarma gayreti bizi uçurumun kenarına getirmiştir. İşsizlik ve enflasyon çift haneli rakamlara ulaşmış, 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 2 bin lira civarına gelmiştir. Döviz oranlarını veremiyorum, çünkü şu an bile değişiyor” dedi.
  
“Halkın sıkacak kemeri kalmadı”
Halkın, artık sıkacak kemeri kalmadığını dile getiren Erkek; “Tüm bunlar olurken AK Parti Genel Başkanının tek adamlık hevesi, popülist politikaları ön plana çıkarırken otoriterleşme sürecini de hızlandırmıştır. Hukuk ve demokrasi, OHAL ve kalıcı OHAL niteliğindeki düzenlemelerle rafa kalkmıştır. Bu durumda ekonominin düzeltilmesi için halka tasarruf çağrısı yapanlar, halkın mütevazi birikimlerini hedefe alanlar kendilerine dair tek kuruş tasarruf etmemekle birlikte, yeryüzündeki saraylarının yanına uçan saraylar eklemekle meşguller. Şunu net olarak söyleyebiliriz: Artık halkın kemerinde sıkacak delik kalmadı. Böyle bir krizle boğuşurken ülkeyi yöneten AK Parti Genel Başkanı ne yapıyor? Hiçbir denetime tâbi olmayan, Türkiye`nin en büyük kamu şirketlerinin, bankalarının gelirlerini diledikleri gibi harcayabildikleri Varlık Fonu`na kendisini ve damadını atıyor. Bu ekonomi nasıl güven verir. Varlık Fonu Erdoğanlar Anonim Şirketi mi? Bunların hesabını vermesi gereken Saray, kalkıp İş Bankası`ndaki Atatürk`ün mirasına göz dikiyor” dedi.
 
“İş Bankası hisselerinin devri talebi, Atatürk’ün vasiyetine saygısızlıktır”
İş Bankası hisselerinin Hazineye devredilmesini talep etmenin, en başta Atatürk`ün vasiyetine ve hatırasına saygısızlık olduğunu ifade eden Erkek;  “Aynı zamanda büyük bir sorumsuzluk ve basiretsizlik örneğidir. Şu öncelikle bilinmelidir; Partimiz İş Bankası`nın ortağı değildir. Biz, sadece Mustafa Kemal Atatürk`ün hisselerinin temsilcisiyiz. Oradan 5 kuruş para almayız, o para Türk Dil Kurumu`na, Türk Tarih Kurumu`na gider. Çünkü Atatürk`ün vasiyeti, iradesi böyledir.  Atatürk`ün mirası konusuna da açıklık getirmek gerekiyor. İş Bankası milli mücadele ve Kurtuluş Savaşı`nın ardından elde edilen siyasi bağımsızlığın iktisadi bağımsızlıkla perçinlenmesi için bizzat Büyük Önderin talimatı ve bizzat sermayeye katılımıyla 1924 yılında kurulmuştur. İlk yerli ve milli bankadır. Bankadaki Atatürk hisselerinin oranı ise yüzde 28,09’dur. Atatürk`ün vefatıyla, Atatürk`ün vasiyeti uyarıca hisseler Partimiz tarafından temsil edilmektedir.  Bunların yanında, İş Bankasında bir kuruş kamu/devlet sermayesi ya da ortaklığı bulunmamaktadır. İş Bankası ile CHP arasındaki ilişki, özel/medeni hukuk ilişkisidir. AK Parti Genel Başkanı ne taraftır ne de onu ilgilendiren bir husus vardır. Bu tür girişimler, bankanın ticari itibarını zedelemekte, milli ekonomiye de zarar vermektedir. Peki, Varlık Fonunu aile şirketi gibi yönetenler, Atatürk`ün mirasından neden rahatsız olurlar? AK Parti Genel Başkanı`nın bu girişimi ilk mi? Elbette değil. Daha önce 12 Eylül darbecileri, FETÖ temsilcisi gazetelerin yazarları da Erdoğan ile aynı talepte bulunmuştu” dedi.
 
“Cumhuriyet tarihinin en değerli şirketi, asrın yolsuzluk iddialarıyla karşı karşıya”
Türk Telekom’un Lübnanlı iş adamına peşkeş çekildiğini belirten Erkek; “Batık ekonomi, bu tip oyunlarla düzelmez, yoksulluk unutturulamaz. Siz önce Türk Telekom`un hesabını verin. Bildiğimiz gibi Telekom’un yüzde 55’i, 13 yıl önce 6.5 milyar dolara Lübnanlı Hariri`ye peşkeş çekildi. Oysa en iyimser hesaplamalarla bile şirketin toplam değerinin 40 milyar dolar civarında olması beklenmekteydi. Şirket, 10 yıl üst üste kâr ettiği halde, bankalarımızdan aldığı kredilerini ödemedi. Türkiye’de elde ettiği kazancın büyük kısmını yurt dışına çıkardı. Hariri ve rant ortakları Şirketin içini boşalttı, şirketin en değerli gayrimenkulleri satıldı. Ve şimdi Cumhuriyet tarihinin en değerli şirketi asrın yolsuzluk iddialarıyla karşı karşıya.
  
“Tüm zararlar, halkın sırtından karşılanıyor”
Tüm zararların halkın sırtından karşılandığını belirten Milletvekili Erkek, son olarak;  “Zamanında ekonomistler ne demişti,  ‘örnek bir özelleştirme olarak lanse edilen şey, Türkiye’nin finans tarihinin en büyük çöküşlerinden biri olabilir’. Bunun hesabını kim verecek? Yargı, bunların hesabını sorumlulardan sormayacak mı? Tüm bu zararları Erdoğan ve ailesi mi karşılıyor? Hayır! Tüm zarar halkın sırtına yükleniyor ve halk her gün biraz daha yoksullaşıyor. Erdoğan`ın saraylarında şatafat, israf sürsün diye halk daha fazla göz ardı edilemez. Sıkışınca aynı gemideyiz edebiyatı yapanlar, Türkiye sizin tapulu malınız değil, hepimizin yurdu!” dedi.
(Eren Aşnaz)
Paylaş