15 Temmuz’da gerçekleştirilen “FETÖ”cü darbe girişimi sonrasında ülkenin içinde bulunduğu politik atmosfere sıkıştırılamayacağını ilan eden akademisyen, sanatçı, sensikacı, siyasetçi, yazar ve aydınların oluşturduğu ortak çağrı metni ile 4 Eylül Pazar günü İstanbul Kartal’da “Gericiliğe, Emperyalizme, Darbecilere Boyun Eğmeyiz” mitingi gerçekleştirilecek. 4 Eylülde düzenlenecek olan miting için yapılan ortak çağrı metninde; “Darbe girişimi, NATO`cu, Amerikancı askerlerin işiydi. Emperyalizmin açık ve örtülü işbirlikçileriyle davamız var. Boyun eğmeyiz. Darbe girişimi, yıllarca laiklik ilkesinin üzerinde tepinenlerin besleyip desteklediği, tüm gücünü laikliğin tasfiyesine borçlu olan Fethullahçılar tarafından planlandı. Tarikatları ve dinsel örgütleri siyasetin merkezine koyanlarla, dinsel inançlarla siyaset yapanlarla, gericilikle hesabımız var. Boyun eğmeyiz. Darbe girişimi, patronlara, en zengin para babalarına hizmet eden, bunun için devlet tarafından himaye edilen uluslararası bir şebeke tarafından tezgahlandı. Sömürü ve yağmanın sürdürücüleriyle mücadelemiz var. Boyun eğmeyiz. Darbe girişiminden, emperyalist merkezlerle pazarlık yaparak çıkmaya çalışanların, din devleti hedefinden bir adım geri atmadan “milli mutabakat” çağrılarıyla halkın üzerindeki baskıyı artırmaya kalkanların fırsatçılık yapmalarına izin vermeyiz. Boyun eğmeyiz. Bu nedenle halkımızı 4 Eylül`deki Boyun Eğme mitingine, herhangi bir siyasi parti ya da örgütün bayrak ve pankartları olmaksızın katılmaya davet ediyoruz” ifadelerine yer verildi.
“Kötü günlerin ve kaosun sonlanmasını istiyoruz”
4 Eylül’de gerçekleştirilecek olan mitinge çağrı yapan isimler arasında Enver Aysever, Barış Terkoğlu, Nejat Yavaşoğulları, Levent Üzümcü, Oğuz Oyan, Adnan Serdaroğlu, Kemal Okuyan, Korkut Boratav gibi tanınmış siyasetçi, sendikacı, yazar, gazeteci, sanatçı ve aydınlar yer alıyor. 4 Eylül’de düzenlenecek olan “Gericiliğe, Emperyalizme, Darbecilere Boyun Eğmeyiz” mitingi çağırıcıları arasında yer alan Eğitim-İş Çanakkale Şube Başkanı Ahmet Mantaş, İstanbul’da gerçekleştirilecek miting hakkında yaptığı açıklamada; “Türkiye’de OHAL ilan edilmesi ile birlikte yaşanan bir daralma var. Toplumsal olarak muhalif olan kesimlerin nefes almasına dahi izin verilmeyen bir baskı var. Bu baskının yırtılıp atılması gerekiyor. Bir halkı Kanun Hükmünde Kararnameler ile yönetmek, bazı ideolojik anlayışların ya da siyasi iktidar sahiplerinin işine geliyor olabilir. Ama bu muhalif olan kesimlerin ve halkın işine yaramıyor. Halktan bir bekleyiş var. 4 Eylül mitingi hem bu yaşanmış olan gerici darbe girişimine karşı, emperyalizm güdümlü darbelere karşı, iktidarın getirdiği bu OHAL koşullarına karşı mutlaka nefes aldırabilecek, rahatlatabilecek bir çağrıdır. Çağrının bildirisinde de madde madde özgürlükten, demokrasiden, darbeler hukuku ile bu ülkenin yönetilemeyeceğini, Kanun Hükmündeki Kararnamelerle, İmam Hatiplerle bu ülkenin yönetilemeyeceğini, bu ülkenin geleceğinin karartılamayacağını ve halkın bir umudu olduğunu söylemek için bir miting çağrısı yapıldı. 4 Eylül’de İstanbul Kartal’a tüm halkımızı, ilerici unsurları, sivil toplum örgütlerini, her hangi bir siyasi kimlik kullanmadan, flama, bayrak açmadan, sadece boyun eğme diyerek bir miting çağrısı yaptık. Eğitim-İş Çanakkale Şube Başkanı olarak, ben de bu çağırıcılar arasındayım. İlerici, devrimci, yurtsever olan tüm yurttaşları bu mitinge davet ediyorum. Bu miting, ülkemizin üstünde dolaşan kara bulutların dağıtılmasına, özgürlük, insan hakları, demokrasi talebi ile baskıcı rejimin geriletilmesine yönelik bir çıkış olacaktır. Buradan ses çıkarabilirsek, buradan toplumsal bir tepki koyabilirsek ve vermek istediğimiz mesajları net anlatabilirsek, sanırım siyasal olarak da, ideolojik olarak da Türkiye’nin şu anda içerisinde bulunduğu sıkıntılara yönelik bir çıkış olmuş olacak. Bu konuda tüm unsurların elbirliği içerisinde olması gerekiyor. Üzerimizden dönen bu kara hesapların, bu yaşadığımız kötü günlerin ve kaosun sonlanmasını istiyoruz. Darbelere karşı olmak ile birlikte, darbe hukukundan ve darbeden nemalanarak Türkiye’nin daha baskıcı, gerici ve otoriter bir yere doğru gitmesini engellemek ve buna karşı bir direnç göstermek için orada olacağız. Orada olmak ile birlikte bu mücadelemizi sürdüreceğiz. Boyun eğmeyeceğiz. Oraya da boyun eğmeyeceğimizi anlatmak için gideceğiz” dedi.
(Burhan Mert Balcı)
