HANGİ ADALET?

Bir süredir varlığı tartışmalı olan adalet, son birkaç aydır herkes bakımından yokluğunu ilan etmiş durumda. Bir eşitlik düşüncesi olarak tanımlanan adalet peki şu an nerede?

167

Aynı görüşte olmayan herkesin dışlandığı, fikirlere saygının yok sayıldığı bir atmosferde adaleti solumak mümkün mü?

Üniversitelerin nefesinin kesildiği, gençlerin nefessiz bırakıldığı bir eğitim içinde gelişmek mümkün mü?

Hukukun araçsallaştırıldığı, olaya göre bir saniyede yeniden kanun yaratıldığı bir ülkede yaşamak mümkün mü?

Yaşarken, bizden sonraki nesilleri düşünüp bizden sonrakiler için sorumluluk alıp ses çıkarmak ve haksızlık karşısında eğilmeden doğruları savunmak mümkündür.

Meslek yeminine sahip meslekleri icra edenlerin -özellikle yargı mensuplarının- her gün her saniye meslek yeminini hatırlayarak BAĞIMSIZ VE TARAFSIZ HAKK’ın YOLUNDA HAK VE ADALET için kararlar vermesi mümkündür.

Vatanını seven her vatandaşın her şeye rağmen kendini özgürce ifade edebilmesi mümkündür.

Korkmadan doğruları söylemek mümkündür.

Ayrıştırıcı değil birleştirici bir siyaset bu ülkede mümkündür.

Çünkü biliyoruz ki bu ülke tarihinin birçok döneminde karanlıklar içinde kalmış ve hepsinden aydınlanarak güçlenerek çıkmıştır. Önemli olan mesele; ülke yönetimini bireysel travmalardan tetiklenerek değil toplumun en yüksek hayrına olacak şekilde icra etmektir. Bireysel travmalardan gelen hiçbir karar ve kanun bu topluma hizmet etmez. Ülke siyaseti bireylere değil topluma hizmet etmelidir; aynı şekilde yasalar da. Hükümetin ve devletin bu derece iç içe geçtiği; bireyselleşmenin ve bireysel menfaatlerin bu derece görünür olduğu bir siyaset gelecek nesillerin de hakkına girmektir. İnanç inanç diyerek devleti bu günlere getirenler durup bir inançlarını sorgulamak zorundadır.

Bu ülkede kardeşçe, eşit, adil, özgür yaşamak mümkün olmalı. Bu ülkedeki her vatandaşın huzurlu yaşamaya hakkı olmalı. Huzur herkes için mümkün olmalı.

Gelecek kuşaklara huzurlu bir ülke bırakma borcumuz var. Bir insanın en büyük amacı yaşamının her alanında huzuru mümkün kılmak olmalıdır. Huzur ise şu an gerçek adaletle ancak mümkündür.