_resize.JPG)
Çanakkale Belediyesi olağan Meclis toplantısı önceki gün Belediye Meclis Salonunda gerçekleştirildi. Mecliste açılış konuşmasını yapan Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, konuşmasında 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’ne değinerek; “Bugün 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü, ancak basın özgürlüğü noktasında maalesef Türkiye’nin iyi bir karnesinin olmadığını biliyoruz. En son raporda Türkiye Basın özgürlüğü konusunda 180 ülke arasında maalesef 150’inci sırada yer almakta. Şu an itibariyle de Türkiye’de tutuklu gazetecilerin de var olduğunu biliyoruz. Umarım en kısa zamanda bu anlayışlarımız, basına yönelik sansürlerin kalktığı, basının görevini yapabildiği noktaya gelebiliriz diye düşünüyorum” dedi. Çanakkale Belediyespor’un Avrupa Kupasına katılmaya hak kazanmasına da değinen Gökhan; “Geçen ay Çanakkale Belediyespor Bayan Voleybol takımı Avrupa Ligine katılma müsabakalarında bu yıl 2’inci olarak Avrupa Kupasına katılma şansı elde etti. Böylelikle Belediyespor’a Ayyıldız’ı takma şansı doğdu. Bundan da mutluluk duyuyoruz” dedi.
_resize.JPG)
“Maalesef ilk defa bir işletme ruhsatı imzalandı”
Başkan Gökhan, Geçtiğimiz günlerde Vali Hamza Erkal tarafından imzalan maden ruhsatlarına değinerek; “Çanakkale’de Kaz Dağları ile ilgili altın, gümüş, bakır, metalik madenciliği konusunda maalesef ilk defa bir işletme ruhsatı imzalandı. Bu işletme ile ilgili, arama ile ilgili değil. Zaten tehlikeli olan kısmı da o. Bu konuda çeşitli tepkiler gösterildi. Biz de sürekli olarak söylüyoruz, hukuki mücadele devam ediyor, edecektir. Umarım burada yer altı sularımızın kirlendiği, topraklarımızın kirleneceği bu süreçler iptal olur. Çünkü gerçekten Çanakkale yöresi doğal güzellikleri ve zenginlikleriyle apayrı bir yöre. Mahallelerde Kentli buluşmalarımıza başladık. Barbaros Mahallesi’nde 3 ayrı bölgede yaptık. Burada hem o mahalle ile ilgili yatırımları anlatıyoruz, hem kentle ilgili faaliyetlerin neresinde olduğumuzu anlatıyoruz. Orada bir de katılımcı bütçe çalışması yapıyoruz. Bunu daha öncede yapıyorduk. O mahallenin insanlarına önümüzdeki yılın bütçesinde nelere öncelik verilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Altyapı mı, ulaşım mı, temizlik mi gibi sorular soruyoruz ve onlarda bize oylarıyla yön gösteriyorlar. Bu şekilde de mahallelerimizde demokratik süreci yaşamış oluyoruz” dedi.
_resize.JPG)
“Su perdesinde 2017’yi bekleyeceğiz”
Çanakkale halkı ve sivil toplum örgütleri tarafından istenmeyen su perdesinin Liman Başkanlığı tarafından bir yıl daha izin süresinin uzatılması nedeniyle kaldırılamadığını belirten Gökhan; “ÇTSO’nun bir su perdesi var, geçen ay gündem oldu. Bunu daha önce de söyledim, bunun Liman Başkanlığı izni dolmuştu, biz de kaldırın dedik. Kötü bir görüntüsü vardı. Onlar ısrarla biz devam edeceğiz dediler. Onun üzerine Liman Başkanlığı bir yıl daha izin verdi, 2017’ye kadar süreyi uzattı. Zaten Liman Başkanlığı izin verdikten sonra bizim yapabileceğimiz bir şey yok, bizim yetki alanımızın dışında. Dolayısıyla vatandaş, çeşitli kurumlar bu kalksın dedi, ama onlar kaldırmamakta ısrar ettiler. Bir dahaki seneyi, 2017’yi bekleyeceğiz. Zaten GMKA’dan bir proje karşılığı hibe almışlardı. O hibenin tarihi de 2017’de bitiyor. Dolayısıyla 2017 senesi geldiğinde bakacağız, ilgileneceğiz” dedi.
“Sağlıklı bir denize giriyoruz”
Yeni Kordon’daki plajın kirli olduğu söylentilerine de cevap veren Gökhan; “Bu arada yeni kordonda mavi bayraklı plajımız var biliyorsunuz. Geçen yine onunla ilgili bir yazı vardı. Orası ne biçim mavi bayraklı yer diye. Biliyorsunuz mavi bayrağın dönemi 15 Haziran-31 Ağustos tarihleri arasında belirleniyor. Mavi bayrak verenlere bizi şikayet etmişler. Nasıl bir Çanakkaleli ise bu şikayet edenler? ‘Efendim burada kirlilik var, nasıl bayrak verilir’. Halbuki bunun inceleme dönemleri 15 Haziran-31 Ağustos tarihleri. Bunun şartları var o şartların yerine getirilmesi lazım. Tesadüf, tam tersine 6 Nisan’da, bu meclis salonunda mavi bayrak konusunda başvuruda bulunan çevre belediyelerine, Geyikli, Karabiga, Kepez gibi, onların yetkililerine mavi bayrak nasıl alınır diye eğitim verdik. Yani bunlar yakışık almayan şeyler. Ne olacak, Çanakkale Belediyesi’nin plajının mavi bayrağının iptal edilmiş olması kime yarayacak? Bu bayrağı ben almıyoruz, bu bayrağı Çanakkale halkı alıyor. Çanakkale halkının kullandığı alan, o deniz alıyor. Sağlıklı bir denize giriyoruz. Bundan memnun olmak lazım. Hatta aklı olan varsa, bunu şöyle yapalım, böyle yapalım diyerek destek olması lazım. Maalesef bizde böyle bir garip yaklaşım var. Anlamadan, dinlemeden herkes kendi kafasına göre bir şeyler söyleme noktasında” dedi.
“Yalan yanlış şeyler söylüyor”
Dardanos’ta gerçekleştirilen yol çalışması hakkında sosyal medyada bir doktor tarafından gündeme getirilen ve sahillerin patronlara peşkeş çekildiği iddiasına Meclisteki konuşmasında cevap veren Gökhan; “Bu arada Dardanos sahilinde gerçekleşen bir işlem ile ilgili bir doktor sosyal medya hesabından yakışıksız paylaşımlarda bulunmuş. Doktorun ismini söylemeyeceğim, ayıp olur. Diyor ki, ‘Ruhsat, CHP’li Çanakkale Belediyesi. Mimar, AKP’li Belediye Meclis Üyesi. Sahibi, hatırı sayılır bir iş adamı. Yapılan iş, Dardanos sahillerinin ırzına geçmek’. Burada deniz yolu yiyor. Burada bir inşaat sahibi bu alanı tahkim etmek ve sağlamlaştırmak ve yolun yenmesini önlemek üzere bir çalışma başlatıyor. Bunun üzerine bu yazı yazılıyor. Sonunda burada ne oldu? Yani buraya bir duvar yapılmış ve burası kumsal haline getirilmiş. Buraya duvar çekilmiş, yol kurtarılmış ve 110 metre yolu yapacakken, beli bir yeri yapmış, geri tarafı yapmıyor. Niye? Böyle yapılınca, ben ellemeyim diyor. Bu şekilde kalıyor. Dolayısıyla bu sevgili doktor, sosyal medyayı kullanmayı çok seven arkadaşlar yalan yanlış şeyler söylüyor. Bunu dünya okuyor. Bu sosyal medya sitesini dünya okuyor. Bu açıklamayı gören insanlar bunu gerçek olduğunu zannediyor. Demek ki Çanakkale Belediyesi böyle yapıyormuş, hatırı sayılı iş adamlarına sahili peşkeş çekiyormuş diye algılayacaklar. O doktoru kınıyorum” dedi.
“Orada zaten kurbağa ötecek, ne ötebilir ki başka orada”
Geçtiğimiz ay Çanakkalelilerin hizmetine sunulan Gelincik Hobi Bahçeleri konusunda bir gazetede çıkan yazıya da cevap veren Gökhan; “Gelincik Hobi bahçeleri ile ilgili bir haber yapılmış. Burada toprak yok, inşaat molozları var. Ben hemen gittim. Orada olay şu, orası ilk yapıldığında, toprak döküldüğünde daha yağmurlar doğru düzgün yağmadığı için topak halinde görünüyor, onları o inşaat molozu zannetmiş. Yağmur yağar yağmaz hepsi düzgün bir hale geldi. Hatta oraya gübre de konuldu vatandaşa hizmet olsun diye. Burada bir de dere var. Tabi sinekle ilgili de mücadele devam ediyor. Sivrisinek mücadelesi yapılıyor. Bir kurbağa meselemiz var, orada kurbağa ötüyormuş. Orada zaten kurbağa ötecek, ne ötebilir ki başka orada? Aslan kükremeyecek herhalde, kurbağa ötecek. Zaten kurbağa ötüyor olması, orada doğru düzgün bir doğa olduğunu ifade eder. Sonuç itibariyle de kimseye de bir zararı yoktur. Bunu yazan arkadaş onu da bilmiyor” dedi.
“Ayvacık sahilleri büyük bir insanlık dramıyla karşı karşıya kalabilir”
Başkan Gökhan’ın konuşmasının ardından ise Meclis’te Grup Başkanvekilleri ve Grup Başkanları söz aldı. İlk olarak söz alan CHP Grup Başkanı Dr. Celal Karakaş, konuşmasında; “24 Nisan’da Anzak törenlerini geçirdik. Turizm kenti diyoruz, Çanakkale’deki otellerin en yoğun olduğu gün 24 Nisan’dır ve yerli turist yer bulamaz. Neredeyse araçlarda yatılır, oteller bir gün öncesinden rezerve edildiği için. Bu sene pek çok otelde hiç Anzak yoktu. Sokaklarda da, otellerin büyük bir kısmında da görmedik. Bu şu demek, turizmde tarihi değerleriniz iyi olacak, doğanız iyi olacak, tesisleriniz güzel olacak, personelleriniz eğitimli olacak, ama bol sıfırlı rakamlarda olduğu gibi başındaki güvenlik unsurunu kaldırırsanız, hepsi sıfır oluyor. Yani neye sahip olursak olalım, bu ülke güvenlik problemini çözemezse turizm biter. Bu gün Basın Özgürlüğü Günü. İfade özgürlüğü basın özgürlüğü demektir. Buradan medya patronlarına da bir şey söylemek istiyorum, basın özgürlüğünü savunuyoruz, özgür basın olsun diyoruz, onlar da çalışanlarının sendikalı olmaları konusunda, sosyal güvencelerinin olması konusunda, ücretlerini yeterince, hak ettikleri kadar almaları konusunda bizim basın özgürlüğüne gösterdiğimiz duyarlılık kadar duyarlılık göstersinler. Basına geçen emeği de basın özgürlüğü ile bir tutalım. Ayvacık’taki katliam durmaya başladı. Bizden kaynaklanmıyor, bizim becerimizden dolayı değil. Geri iade anlaşmasından dolayı. Fakat onunla ilgili 72 maddeyi biz tamamlayamadık. Yarın son gün, yetiştiremedik. Yetiştiremediğimiz için de ek süre istiyoruz. Eğer ek süre olmazsa vize anlaşması olmayacak, biz de geri iade anlaşmasını bozacağız. Dolayısıyla tekrar Ayvacık sahilleri büyük bir insanlık dramıyla karşı karşıya kalabilir” ifadelerini kullandı.
“Kendimizi millet meclisinde hissetmeye başladık”
Karakaş’ın ardından söz alan AKP Grup Başkanvekili Tülay Ömercioğlu, Mecliste yaptığı konuşma sırasında gündeme getirdiği konular zaman zaman gerginliğe neden oldu. Ömercioğlu mecliste sadece Çanakkale gündemine dair konuşmaların olmasını istediklerini belirterek: “Sağ olun sizin sayenizde burada kendimizi millet meclisinde hissetmeye başladık. Bizim Çanakkale Belediye Meclisinde konular genelde Türkiye’nin konuları konuşuluyor. Biz burada Çanakkale’deki konuların konuşulması gerektiği düşüncesindeyiz. Sormak istediğim bir çok şey var. Mesela, bizim Türkan Saylan la ilgili yapılacak dendi, ama hala yapılan bir şey yok. İtfaiye konu var, ama itfaiye binası ile ilgili hiçbir eylem yok. Bunların yanı sıra çocuk parklarımız konusu var. Benim evimin karşısında 100’üncü yıl diye bir çocuk parkı var ki, Türkiye’de hangi ilçeye gitseniz, böyle atıl bir çocuk parkı yok. Sarıçay’ın altında bir olay yapılıyor, sonrasında pis su akıtılıyor” dedi.
“Çanakkale halkına yalan söylemeyin”
Ömercioğlu’nun konuşmalarına cevap veren Başkan Gökhan ise; “Lütfen canlı yayında yalan yanlış bilgiler vermeyin. Çanakkale halkına yalan söylemeyin. Yağmur suyu akıyor olabilir, kanalizasyon suyu oradan akmaz. Çanakkale’nin hiçbir yerinde kanalizasyon çıkışı yoktur. Sürekli bir iftira, yapmayın, ayıp. Hukukçu yalan söylemez, insanları kandırmaz. Yarın hemen Çevre İl Müdürlüğüne ihbarda bulunun. İftira atmayın. Kanalizasyon akıyor dediniz mi? Dediniz. O zaman lütfen yarın Çevre İl Müdürlüğüne ihbarda bulunun. İtfaiye ne oldu? İnşaatı başladı. Temeli atıldı. Hal binası devam ediliyor. Türkan Saylan ne oldu? Ankara’da Sayın Valimizin başkanlığında bir toplantı yaptık. Kültür Bakanlığı yetkilileri ile. Daha sonra ayrıca da geldiler. Bakın bunları Kültür Müdürüne sorarak öğrenebilirsiniz, doğru mu söylüyorum, yanlış mı söylüyorum diye. Kütüphane buraya sığmıyor dediler. 3600 metre karelik bir alan gerekiyor. Mecut imarda 3600 metre kare imar olamıyormuş. Sadece kütüphane değil, salon da galeri de olması lazım dediler. O zaman demim ki, bunu daha önce konuşmuştuk. Bizim sosyal tesisleri alanı ve Mevcut Kültür Müdürlüğü arkasındaki alanı birlikte projelendirelim. Bizim taleplerimiz belli. Bir sosyal tesis istiyoruz, yukarıda yine bir salon istiyoruz. Biz mevcut mevcut hakkımızı istiyoruz, bunun inşaatı karşılığında size arkadaki otopark alanını meclis kararı alır tahsis ederiz. Ama bir bütünlük içerisinde bunu projelendirirseniz, bunu meclise götürürüm dedim. Gittiler bekliyoruz. Ankara’da vali ile yapılan görüşmeden sonra ekip geldi, ekiple görüşüldü. Şimdi bekliyoruz. Bu noktadan bir talep var bakanlıktan. Olmazsa biz proje yarışmamızı yaparız, sosyal tesislerimizi yaparız. Sosyal tesisler elzem bir şey değil ki. İlla bu sene olacak diye bir kaide yok. Ama sağlıklı bir şey yapabilirsek kordonda, hem de kültür birimi ile bir şey yapabilirsek Çanakkale’ye faydası olur” dedi. Başkan Gökhan’ın konuşmasının ardından ara verilirken, aranın ardından meclis gündemlerine geçildi. (Burhan Mert Balcı)