İda Dayanışma Derneği, Artvin Cerattepe’de günlerdin altın madencilerine direnen Artvin halkıyla dayanışmak amacıyla, dün İskele Meydanı’nda basın açıklaması düzenledi. Açıklamaya Belediye Başkan yardımcısı Rebiye Ünüvar, CHP İl Başkanı Nejat Önder, demokratik kitle örgütleri, emek örgütleri ve vatandaşlar katıldı. İskele Meydanı’na gelen vatandaşlar, burada bulunan “Barışın Kanatları” heykelinin etrafında el ele tutuşarak zincir oluşturdular. Basın açıklaması öncesinde konuşma yapan İda Dayanışma Derneği Eş Başkanı Neslihan Ülkü Baş; “Ellerimizi tutarak buradan Artvin’e, Ankara’ya, Türkiye’nin her yerine selam gönderelim. Bu gün burada ülkede yaşanan savaş ortamını barışla, kardeşlikle el ele, doğayla, ağaçla, hayvanıyla, insanıyla güzelleştirmeye geldik. Savaş hiçbir zaman güzel bir sonuç doğurmuyor. Ülkenin dört bir yanın da bize benzeyen insanlar öldürülüyor, şiddete uğruyor. Toprağına, havasına, suyuna sahip çıktığı için eziliyor, hor görülüyor. Bize savaşı normal göstererek ekranlardan seyrettiriyorlar. Ağaçların kesilmesini, termik santralleri, talan edilmiş toprakları normalleştiriyorlar. Ruhumuzu kurutuyorlar, kalbimizi öldürüyorlar. Şimdi burada biz hep beraber, biz ölmedik, ruhumuz ölmedi, kalbimiz kurumadı demek için buradayız. Buradan bu uğurda direnen insanlara, yiğitlere, toprağa, havaya, suya borcumuzu ödemek için hep beraber selam gönderelim, Cerattepe’ye ve direnen tüm insanlığa” dedi.
“Devlet, Metin Lokumcu’dur, Havva Ana’dır”
Baş’ın konuşmasının ardından İda Dayanışma Derneği adına yapılan açıklamada; Memleketimiz çok fena zamanlardan geçiyor. Anadolu Ankara’sından Artvin’ine, güneyinden kuzeyine, doğusundan batısına kan ağlıyor. Gün geçmiyor ki yurdun her noktasından cenazeler kalkmasın, katliamlar yaşanmasın. Ülkemizde ilan edilmemiş bir savaş yaşanıyor gibi. Neredeyse hemen hergün sivil insan, asker, polis kıyımları sıradan bir haber gibi tüm yurda yayılıyor. Ölü bedenler, bayrağa sarılı tabutlar anaların, çocukların, kardeşlerin, kadınların, babaların gözyaşları altında toprağa veriliyor. Devlet büyükleri kınama mesajları ve hamaset yüklü sözler dışında ne yapıyorlar? Kimdir Devlet? Devlet halkın kendisidir… Yaklaşık 25 yıldır dağlarında, yaşam alanlarında vahşi madenciliğe karşı direnen Artvin halkı Devletin ta kendisidir. Devlet Metin Lokumcu’dur, Havva Ana’dır, Tahir Elçi, Hırant Dink, Musa Anter, Vedat Aydın’dır devlet. Devlet 10 Ekim katliamında katledilen Çanakkale’den yoldaşımız Ercan Adsız’dır. Devlet halkın kendisidir, Devlet şirketlerin Devleti olamaz…” denildi.
“Milletin vekili Bakan ‘vurun geçin’ diye talimat veriyor”
Açıklamada; “Hepimizin bildiği gibi yaklaşık bir haftadır Artvin İli’nde halkın direnişine karşı topyekün bir organize saldırı gerçekleştiriliyor. Hepimizin çok yakından tanıdığı yolsuzluk tapelerinde bu ‘Milletin a..na koyacağız’ sözünü söyleyen bay Cengiz de bu çıkartmanın başını çekiyor. Aynı Bay Cengiz, Karabiga ilçemizde hukukun arkasından dolanarak termik santral yapımına devam ederek Çanakkale’mizi de zehirlemeye çalışmakta. Bakanından Başbakanına, kolluk güçlerine kadar herkes yaşam savunucularına karşı görülmemiş yasaklar getiriyorlar ve şiddet uyguluyorlar. Hastanelere hazırlıklı olun talimatları veriliyor, halkın güvenliğini sağlamakla yükümlü Devlet yetkilisi seçilmiş milletin vekili Bakan ‘vurun geçin’ diye talimat veriyor. Sularına, topraklarına, hayatlarına sahip çıkan Karadenizlilere karşı! Hiçbir hukuk kuralı dinlemiyorlar. Para, para, para! Evinde annesi bulgura talim eden askerler, ev kirasını ödeyemediği için kapısına haciz gelen polisler, tıpkı düşmana saldırır gibi kendi halkına saldırıyorlar. Doğasını talan eden şirketlerin yasa dışı, hukuk dışı girişimlerine engel olmamak ne demek? Bugün Artvin’de Olağanüstü Hal koşulları yaşanıyor. Artvin halkının ve onlara Türkiye’nin dört bir yanından destek olmaya gelenlerin yolları kesiliyor, halkın yaylasına çıkması engelleniyor, üstüne üstelik öküzlerin, boğaların yayladan şehre inmesi engelleniyor. Direnen halk neredeyse vatan haini ilan ediliyor. Bu mu Devlet? Gözünü para hırsı bürümüş bir müteahhidin doğa talanına sessiz kalınmasını beklemek, insanın kendisini inkâr etmesi demektir. Bay Cengiz’in ve şürekâsının sözü bitti. Son sözü Artvin Cerattepe’liler söyleyecek, son sözü bütün Anadolu halkları söyleyecek. Şimdi söz sırası Milletin ta kendisinde. Bu ülkede sadece savaş var. Ve ne kadar çok hain… Diren Artvin, Diren Cerattepe Kazdağı seninle, Çanakkale seninle, Türkiye seninle” ifadeleri kullanıldı. Açıklamanın ardından oluşturulan serbest kürsüde vatandaşlar Cerattepe’ye dayanışma mesajlarını dile getirdiler.
(Burhan Mert Balcı)