ÇTSO barış isteyen akademisyenlere karşı
Çanakkale TSO'dan yapılan açıklamada, "Çanakkale'mizde de hendeklere destek verenlerin olduğunu görüyor ve duyuyoruz. Kamuoyunda son günlerde büyük tepki çeken akademisyenlerin imzaladığı bildirinin Çanakkale'mizde de sıfatları akademisyen olanlar tarafından imzalanmış olduğunu görmekten derin üzüntü duyuyoruz" denilerek barış bildirgesine imza atan akademisyenler hedef alındı. TSO açıklaması, ateşle körükle giden, ifade özgürlüğünü yok sayan, ayrımcılığı ve şiddeti körükleyecek içeriği ile dikkat çekti.
Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası’ndan (ÇTSO) yapılan açıklamada ‘Barış izin Akademisyenler İnisiyatifi’ bildirgesine değinildi. Yapılan açıklamada, “Devletimizin yurdumuzun güneydoğusunda yürüttüğü, oradaki kardeşlerimizin, Kürt vatandaşlarımızın terör baskısından, kıskacından kurtarılması operasyonlarına karşı imza atmak kardeşlik bağından uzaklaşmaktır. Teröristlere, terör örgütüne karşı olmadan, yaptıklarını kınamadan Türkiye Cumhuriyeti devletinden kendini bilmezce isteklerde bulunmak, asimetrik savaş mucitlerinin yurt içinde üniversitelerimize kadar ellerini uzattıklarının kanıtıdır. Devletimizin güneydoğudaki kimi yerlerde, 40 yıldır bu topraklarda çoluk çocuk demeden sivil asker ayrımı yapmadan katliamlar gerçekleştiren terör örgütüne karşı yürüttüğü mücadelenin yanındayız. Devletimizin güneydoğudaki Kürt kardeşlerimizin, terör örgütünün baskısından kurtarılması için yürüttüğü mücadelenin yanındayız” dendi.
Hedefte imza atanlar vardı
“Hendeklere de hendek kazanlara da hendeklere destek verenlere de karşıyız ve kınıyoruz” denilen açıklamada, “Çanakkale’mizde de hendeklere destek verenlerin olduğunu görüyor ve duyuyoruz. Kamuoyunda bon günlerde büyük tepki çeken akademisyenlerin imzaladığı bildirinin Çanakkale’mizde de sıfatları akademisyen olanlar tarafından imzalanmış olduğunu görmekten derin üzüntü duyuyoruz. Acıyla tatlıyı, soğukla sıcağı, siyahla beyazı ayırt edebilen bir zihnin kardeşle kalleşi ayırt edememesini zihinsel eksikliğe bağlıyoruz. Türk Kürt kardeştir. Ancak ne Türk’ün ne de Kürt’ün bir terör örgütü ile kardeşlik yapacağını düşünemiyoruz. Bebek katilleri ile çarşı ortasında kalleşçe arkadan silah çekenlerle, sokakları hendeklerle kazıp yollara patlayıcı döşeyerek katliam yapanlarla kardeşlik olmaz. Kardeşlik aynı masada ekmeğini bölüşmektir. Acıda ve sevinçte bir olmaktır. Kardeşin uzattığı el temizdir, mübarektir, korkmadan, endişelenmeden uzanır, tutarız. Kalleşin kanlı elini, bebeklerin çocukların katliamını gerçekleştirmiş elini tutmak bu topraklarda yediğimiz ekmeğin içtiğimiz suyun soluduğumuz havanın haram olması demektir. Atalarımızın kemiklerinin sızlaması demektir. Biz Çanakkaleli işadamları olarak atalarımızın 100 yıl önce var ettiği o ruhla, Çanakkale ruhuyla üretip paylaşıyoruz. Bu yüce millet kardeşi için her şeyini verir. Canını da verir. Şehitler gelir. Bebekler ölür. Çocuklar ölür. Kahrolduk kahroluruz. Ama bize kardeş olanı da kalleşlik yapanı da iyi tanırız. Hele Çanakkale topraklarında bir vatan kalbinin attığı bu topraklarda kalleşi ayak sesinden tanırız. Ve kalleşlerle mücadelede devletimizin yanındayız” dendi.
(Haber Merkezi)