yandexmetrikacounter
Eğitim-İş'ten yeni dönem eğitim-öğretim yıl | Çanakkale Olay

Eğitim-İş'ten yeni dönem eğitim-öğretim yılı değerlendirmesi...

28 Eylül'de başlayan 2015-2016 eğitim-öğretim yılıyla ilgili Eğitim-İş Çanakkale Şubesi'den yeni dönem hakkında değerlendirmelerde bulunuldu. Eğitim-İş Çanakkale Şubesi'nden yapılan açıklamada; "Anayasanın 42'nci maddesine göre, temel eğitim, tüm vatandaşlarımıza eşit ve parasız olmalıdır. Sosyal Devlet anlayışı gereği, ülkemizdeki tüm çocuklara eşit şart ve olanaklarda eğitim almalarını sağlayacak ortamlar hazırlamalıdır" ifadeleri kullanıldı.

593

 2015-2016 yeni eğitim-öğretim yılı hakkında Eğitim-İş Çanakkale Şubesi tarafından değerlendirmelerde bulunuldu. 28 Eylül’de başlayan yeni eğitim-öğretim yılı hakkında yapılan açıklamada Eğitim-İş; “Bilindiği üzere 14 Eylül’de başlaması gereken 2015-2015 eğitim öğretim yılı, artan terör eylemlerinin turizme darbe vurduğu gerekçesiyle Kurban bayramı tatili sonrasına ertelenmiş ve bugün başlamıştır. AKP iktidarı, turizm sektörünün ihtiyaçları karşısında, kâr hesabıyla gösterdiği hassasiyeti, söz konusu eğitim-öğretim olunca ne yazık ki gösterememiştir” ifadelerine yer verdi. Son dönemlerde yaşanan çatışma ortamı dolayısıyla öğrencilerin can güvenliği konusunda hiçbir tedbir alınmadığını vurgulayan Eğitim-İş açıklamada; “ Oysa özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da artan terör eylemleri ve çatışma ortamının en fazla eğitime darbe vuracağı ortadır. Eğitim emekçilerinin ve öğrencilerin can güvenliğini sağlayacak önlemler alınmadığı gibi çatışmalar nedeniyle hasar gören birçok okulun tamiratı henüz yapılmamıştır. Öte yandan, taşımalı eğitimin en fazla Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da yapıldığı dikkate alındığında, merkez okullara taşınan öğrencilerin can güvenliğinin sağlanması için hiçbir tedbir alınmamıştır. Yaşanan onca olumsuzluğa rağmen, eğitim biliminin en temel ilkelerine aykırı düzenlemelerde ısrarını sürdüren Milli Eğitim Bakanlığı, eğitimi niteliksizliğe, düzensizliğe ve kaosa sürükleyerek çocuklarımızın geleceği ile oynamaya devam etmektedir” ifadelerini kullandı.

 
“Kamu kaynaklarıyla özel okullara kıyak”
Eğitim-İş, AKP iktidarının eğitimde yaptığı özeleştirmelere vurgu yaparak; “AKP iktidara geldiği günden bu yana eğitimde özelleştirme kapsamında çeşitli adımlar atmıştır. Dershanelerin kapatılma süreci ile bu girişimler hızlanmıştır. 2015-2016 eğitim öğretim yılında binden fazla dershane Temel Liseye dönüşmüştür. Dershanelerin kapatılması ile üniversiteye hazırlık amacı ile öğrenciler Temel Liselere yoğun bir şekilde kayıt yaptırmış, üniversiteye hazırlık maliyeti 12-15 bin TL’ye kadar yükselmiştir. AKP hükümeti, 6528 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun kapsamında özel okullara kayıt yaptıracak olan öğrencilere 3 bin 750 TL’ye kadar destek vermektedir. Bu desteğin toplam maliyeti yaklaşık 1 milyar 116 milyon 300 bin TL’dir. Bu ödenek devlet okullarını geliştirme amacı ile kullanılmalıdır. Ödeneğin devlet okullarına aktarılması halinde öğrenci başına 63,78 TL’lik bir kaynak aktarımı yapılacaktır. Dolayısıyla bin kişilik bir okula yaklaşık 64 bin TL kaynak verileceğinden okulların velilerden zorunlu olarak bağış toplamasının da önüne geçilecektir” ifadelerini kullandı. Eğitim-İş; “Kamusal eğitime ayrılması gereken kaynakların dershanelerin dönüşümü bahanesiyle özel öğretime aktarılması, özel okulların eğitim içindeki payının arttırılması için sayısız teşvik ve destek getirilmek istenmesi, iktidarın eğitim politikasının merkezinde halkın değil, piyasa güçlerinin olduğunu göstermektedir. Yıllardır bir taraftan devlet okullarında eğitimin niteliğini bilinçli olarak düşüren, özel öğretimi özendirmek için özel okulları doğrudan kamu kaynaklarıyla destekleyen, kamusal eğitime ve okullara yeterli bütçe ayrılması ile ilgili talepler gündeme geldiğinde ‘kaynak yok’ bahanesini ileri süren siyasi iktidar, adeta halkımızla alay etmektedir” ifadelerini kullandı.
 
“Öğretmen açığı kapatılamadı”
Eğitim-İş açıklamada, yapılan öğretmen atamalarına değinerek; “Bakanlığın resmi açıklamalarına göre mevcut öğretmen açığının 120 bin olmasına ve 400 bin civarında atanmayan öğretmen olmasına rağmen Eylül 2015’te 37 bin öğretmenin ataması yapılmıştır. Sayının bu kadar düşük olması, Bakanlığın önümüzdeki dönemde de ücretli öğretmen politikalarına devam edeceğinin göstergesidir. Atamalarda aslan payı ise yine Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenlerine ayrılmıştır. 717 İ.H.L meslek dersleri öğretmeniyle birlikte toplam 4 bin 536 Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni atanması olması dikkat çekicidir. Birçok branşta öğretmen ihtiyacı olmasına rağmen, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi branşının ilk sırada olması eğitimin dinselleştirilmesi politikalarının devam edeceğinin açık bir göstergesi olmuştur” ifadelerini kullandı.
 
“İmam Hatip lisesi sayısı 1017’ye çıkmıştır”
Milli Eğitim Bakanlığı’nın eğitimde ayrımcı bir politika kullanıldığını vurgulayan Eğitim-İş; “4+4+4 eğitim sistemi ile seçmeli din derslerinin konulması, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenlerinin özellikle yönetici olarak atanmaları bu branşa olan ihtiyacı artırmıştır. Yine ortaokullarda derse giren Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenlerinin ilkokulda okutulan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerine de girmesi, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından bilinçli olarak planlanmış bu nedenle de Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni ihtiyacı ortaya çıkarılmıştır. Bu masum bir sonuç değildir; bu, hükümetin eğitimde uyguladığı ayrımcı politikaların bir sonucudur. Bugün okullarımızda bilim ve fen dersleri ile spor ve sanat derslerinin sayısı düşerken Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerinin sayısı sözde seçmeli ama gerçekte zorunlu din bilgisi dersleriyle haftada 10 saate kadar çıkabilmektedir. MEB’in 2014/2015 istatistiklerine göre Türkiye genelinde imam hatip ortaokulu sayısı bir yılda 1361’den 1597’ye, imam hatip lisesi sayısı ise 854’ten 1017’ye çıkmıştır. Yine imam hatip ortaokullarında görev yapan öğretmen sayısı 11 bin 408’den 17 bin 325’e, derslik sayısı ise 7 bin 134’ten 10 bin 385’e yükselmiştir. İmam hatip ortaokullarında 22 öğrenciye 1 öğretmen düşmektedir. Öğretmen ihtiyacının had safhaya ulaştığı ülkemizde imam hatiplerin öğretmen kadrosu bakımından avantajlı olması dikkat çekicidir” ifadelerine yer verdi.
 
“Barış ve huzur” 
2015-2016 eğitim-öğretim dönemi değerlendirmesini sürdüren Eğitim-İş, açıklamada; “Eğitim sisteminin karşı karşıya kaldığı sorunlar, 4+4+4 eğitim sisteminin uygulamaya konulmasının ardından bugün içinden çıkılamaz hale getirilmiştir. Eğitim sorunlar yumağı haline gelmiş, bakanlığın ayağına dolanmıştır. Bilim insanlarının ve eğitim örgütlerinin uyarıları dikkate alınmadan, yeterli hazırlık ve altyapı çalışmaları yapılmadan uygulamaya geçirilen 4+4+4 düzenlemesi eğitim sistemimizde yıkım yaratmıştır. Dogma ve hurafelerin belirleyeceği bir toplumsal yapının oluşumuna zemin hazırlayan 4+4+4 düzenlemesi, ülkemize ve ulusumuza daha fazla zarar vermeden kaldırılmalıdır. Zorunlu 13 yıllık bilimsel, laik ve demokratik bir eğitim yapılması için hızla çalışmalar başlatılmalıdır. Ülkemizin geleceğini oluşturacak yeni kuşaklar, akıl, bilim ve sanat ortamında barış ve huzur içinde verilen bir eğitim sistemiyle yetiştirilmelidir”  ifadelerine yer verdi.             
(Burhan Mert Balcı)
Paylaş