ssboreas17@gmail.com
Gelecek Partisi’nde İl Başkanlığı yapan, 31 Mart seçimlerinde de Belediye Başkan adayı olan Vahap Özsüer’in bana gönderdiği mesajdaki iddiası yenilir yutulur cinsten değil…
Özsüer’in 2011-2015 dönemine yönelik yaptığımız sorgulama ve sorulara öyle bir cevap verdi ki; hem Ak Parti’yi hem de ilgili güvenlik birimlerini zor duruma düşüreceğe benziyor.
Çanakkale’de, Laçiner dönemi yaşanmamış gibi, o da bu dönemin bir parçası değilmiş gibi hareket eden; önce Ak Parti’de, ardından da Gelecek Partisi’nde siyaset yapan, hatta Çanakkale Belediye Başkanı olma hayali ve cesaretini gösteren Vahap Özsüer’in “FETÖ” konusundaki sorularımıza, “Benim Ak Parti’den temiz kağıdım var” demesi dikkatimizi çekti.
Şimdi soruyoruz; Bu temiz kağıdını sana kim, ne zaman verdi?
***
Vahap Özsüer! Çanakkale’nin yakından tanıdığı bir isim…
İsmini, özellikle FETÖ’den cezaevinde yatan ÇOMÜ’nin eski Rektörü Sedat Laçiner döneminden bildiğimiz; tetik bir sitenin kurucularından ve yöneticilerin, Laçiner dönemi organizasyonunda Ortak Akıl örgütlenmesi gibi faaliyetlerin içinde olan bir isim…
FETÖ kumpasları, FETÖ dönemi ülkeyi kaosa sürükleyen operasyonları bilen insanlar, o dönemi yaşayanlar, ne o günleri unutuyor, ne de o günlerin aktörlerini!
Çanakkale’de de kentin yerel yöneticilerini, gazetecilerini, demokratik kurumları tehdit eden ve hedef gösteren, işçisini, memurunu baskı altına alan, akademisyenini süren, öğrencilerine ve öğretim görevlilerine ardı arkası kesilmez soruşturmalar açan dönemin ÇOMÜ’sünden bu günlere 10 yılı aşkın bir zaman geçti.
Unutmuyoruz her zaman da sormaya, sorgulamaya devam edeceğiz.
O nedenle, Vahap Özsüer ve benzerlerinin alacağı tutum ve davranışlardan bağımsız olarak, o karanlık dönemler aydınlanıncaya, hesap soruluncaya kadar bu konunun takipçisi olacağız.
***
Şimdi dönelim konumuza; FETÖ dönemi ile ilgili her yazımıza, dalga geçercesine mesajlar atan Vahap Özsüer, “isim tescili” iddialarını gündeme getirdiğimiz haberlerimize yönelik, önce avukatı aracılığıyla tehdit, ardından da tekzip gönderdi.
Elbette hiçbirini dikkate almadık, ama bu durumun da onların hukuki hakları olduğunu inkar etmedik.
Son olarak, “Al sana siyaset” yazımıza yönelik gönderdiği bir mesaj, o kadar da yabana atılır, görmezden gelinecek bir mesaj değildi.
Whatsapp isimli iletişim uygulaması üzerinden bana gönderdiği mesajında Özsüer, kendisi ile ilgili yazıma şu ifadelerle karşılık verdi;
“Yine fetö demişsin hacı abi yaaa;)
Senin patronun partisinden temiz kağıdım var söyle sana atsın da,
Mit jitem,
Her yerden alınmış koskoca temiz yazıyor
Sen beni bu şehirde fetöcülük ile suçlayacak son kişi bile değilsin adamım…
Ama anlaşılan çok acıtmışız ki hala dinmiyor kuyruk acın,
Allahın var ise eğer allahından bul…
Yazıklar olsun sana!”
***
Şimdi, benim ve birçok kişinin bu kentte, Ak Partili arkadaşı, dostu, akrabası vs. var.
Benim tanıdığım Ak Partili hiç kimseden, “Benim partiden temiz kağıdım var” sözünü duymadı. Hatta eminim ki, bir yerlerden, (Mahkemeler ve diğer resmi idari kurumlar hariç), özellikle herhangi bir siyasi partiden temiz kağıdı almaya ihtiyaç duymadı.
Sen böyle bir şeye neden ihtiyaç duydun?
FETÖ ile nasıl bir irtibat ve iltisakın var?
Her şeyden önemlisi; Ak Parti ve senin tabirinle MİT, JİTEM gibi kurumlar sana neden böyle bir temiz kağıdı verdiler? Bu kurumların kişiye “temiz kağıdı” verme yetkisi mi var?
Bu gibi belgeler mahkemece verilmiyor mu?
Son olarak, iddia ettiğin bu “temiz kağıdını” Ak Parti’de hangi il başkanı döneminde aldın!
***
Kısaca seçim sonuçlarındaki performansına gelirsek; Tam da tahmin ettiğimiz gibi! Çanakkale halkı sana oy payesi vermemiş, seni meşrulaştırmamıştır.
“Bu seçimde aldığın 120 oy bile sana çok” diyeceğim ama, zaten il-ilçe örgütlenmen, kendinle beraber çıkardığın adayların sayısını hesaba katarsak, onların bile Gelecek Partisi’ne oy vermediğini söyleyebiliriz.
Çanakkale’de hiçbir dostun, arkadaşın yok, sana oy versin?
