yandexmetrikacounter
6 buçuk saatte 20 deprem!... Gülpınar, Bade | Çanakkale Olay

6 buçuk saatte 20 deprem!... Gülpınar, Bademli, Babakale, Ayvacık…

Dün sabaha karşı saat 04:43'te Gülpınar açıklarındaki 1.8'lik sarsıntı ile başlayan, saat 11:17'deki sarsıntıya kadar 20 ayrı depremin kaydedildiği, Gülpınar, Bademli, Babakale, Ayvacık hattı korkuttu. Büyüklükleri 1.8 ile 4.1 arasında değişen depremler ile ilgili Jeofizik Mühendisi Yrd. Doç. Dr. Oğuz Gündoğdu, yer altındaki gerilimin arttığına dikkat çekti.

1884

 Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırma Enstitüsü verilerine göre saat dün sabah 04.43`te merkez üssü Ayvacık’a bağlı Gülpınar açıkları olan 1.8 büyüklüğündeki bir depremle sarsılan bölge, dün sabah saatlerinde peşpeşe gelen depremleri yaşadı. Herhangi bir can ve mal kaybına neden olmayan depremler, kısa süreli panik yaşattı. Merkez üsleri Ayvacık, Gülpınar, Babakale ve Bademli olan, büyüklükleri ile 1.8, 2.0, 3.0, 4.0 olarak kayıtlara geçen depremler, Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü’nce takip edildi. 

 
“Yeraltında gerilim artıyor”
Bölgede yaşanan depremlerin ardından haber ajanslarına konuşan Jeofizik Mühendisi Yrd. Doç. Dr. Oğuz Gündoğdu, Marmara Denizi`nde 7 ay ara ile görülen Richter ölçeğine göre 4.2 ve 4.4 büyüklüğündeki ve depremler ile Kandilli Rasathanesi`nin son açıklamalarını değerlendirdi. Yrd. Doç. Dr. Gündoğdu, bu depremlerin yeraltında gerilimin giderek arttığını gösterdiğini ancak, Kandilli Rasathanesi`nin “Marmara`da 7 büyüklüğünden fazla deprem olmaz" açıklamasına tam olarak katılmadığını söyledi. Yrd.Doç.Dr. Oğuz Gündoğdu, 25 Haziran cumartesi günü Yalova açıklarında meydana gelen 4.4 büyüklüğündeki depremden kısa süre önce Kandilli Rasathanesi`nin Adalar`ın önündeki fayda biriken enerjinin 7`den büyük bir deprem üretemeyeceğine dair sonuç verdiğine ilişkin açıklamasının aynı günlere denk geldiğini hatırlattı. Bu açıklamada yaklaşık 250 yıllık bir periyottan söz edildiğini ifade eden Yrd.Doç.Dr. Gündoğdu, haber ajanslarına yaptığı açıklamasında “Bu değerlendirme; 1766 depreminin periyodu. Aslında tam 250 yıl geçmiş durumda. O tarihteki Büyük İstanbul Depremi’ne neden olan fay iki kırık halinde oluşuyor. Ama Adalar`ın önündeki fay, ayrı bir oluşumu gösteriyor. Haritasına baktığımız zaman oradaki fay düşey görünüyor. Düşey olan fay ancak 1894 depreminin oluşabileceği bir yapı. 1894`ten bu yana 122 yıl kadar bir geçmişi var. Bu süreyi hesaplarsak 1894 depreminin, hasara bakarak değerlendirildiği zaman 6.5 - 7 büyüklüğünde olduğu tahmin ediliyor. Bu depremin tekrarından söz ediyorlarsa yanlış bir şey değil. Ama o deprem aynı zamanda normal bir faylanmadan oluşan bir deprem. 4.4 depreminin bu fayla hiçbir ilgisi yok. Bu; bir bloğun, diğer blok üzerine bindiğini gösteren bir yapı. Orada 4.4`ten önce en büyüğü 3.3 olan 2 deprem, ardından 4 deprem olmuş. Yani oradaki öncü bir deprem değil. Kandilli Rasathanesi açıklaması ardından 4.4 büyüklüğünde depremin oluşu halkta bir tedirginlik yarattı. Adalar’ın açıklarındaki depremle hiçbir alakası yok bu fayın. Ama dolaylı var; ortamın gerildiğini ifade eden depremler bunlar. Ancak, `Bu deprem oldu. Bu öncü deprem. Arkasından büyük deprem gelecek` mantığı yanlış. Olabilir. Olursa bu tamamen tesadüften ibaret olur. Ama gördüğümüz öncü bir depremi göstermiyor davranışı. 4.4`ten önce geçen Kasım ayında 4.2 büyüklüğünde bir deprem daha var. Bir blok diğer bloğun üzerine bindiği zaman buna `Ters fay` diyoruz. O yüzden son 4.4 büyüklüğündeki depremi Anadolu yakası ve Bakırköy daha çok hissetti. Bizler hiç hissetmedik bu depremi. Çünkü o hareket eden bloğa bağlı bir şey. Esas hareket; doğrultu atımlı. Doğrultu atımlı fay olsa işler başka türlü olurdu” ifadelerini kullandı.                                   (Seçkin Sağlam)
Paylaş