Kepez’in kurucu ailelerinden birinin ferdi ve eğitim alanında 25 yıllık deneyime sahip Ergin Arıcan, 31 Mart yerel seçimlerinde Kepez’den bağımsız olarak İl Genel Meclis Üyesi adaylığını açıkladı. Arıcan, partizan politikaların ötesinde, Çanakkale’nin tüm köyleri için dengeli ve kapsayıcı bir yaklaşım benimseyerek, liyakat ve tecrübesini ön plana çıkarmak istediğini söyledi.
Hacettepe Üniversitesi mezunu ve tecrübeli tarih öğretmeni Ergin Arıcan, bağımsız bir aday olarak, Çanakkale’nin 52 köyünün sesi olmayı hedefliyor. Nepotizm ve liyakatsizlik eleştirileriyle mevcut siyasi yapıya meydan okuyan Arıcan, özellikle Kepez bölgesindeki altyapı sorunlarına ve yerel kalkınma projelerine odaklanarak, değişim vaat ediyor. Yerel seçimlerde halkın karşısına çıkan Arıcan, Çanakkale’nin geleceğini şekillendirmek için oy istiyor.
1966 Kepez doğumlu 31 Mart’ta gerçekleşecek olan yerel seçimlerde Kepez’den Bağımsız İl Genel Meclis Üyesi Adayı Ergin Arıcan, kendisini şu şekilde tanıtarak sözlerine başladı: “Kepez’in kurucu ailelerinden birinin oğluyum. Hacettepe Üniversitesi Tarih Bölümü mezunuyum, 25 yıl özel okul ve özel dershanelerde tarih öğretmenliği yaptım. 2000 yılından bu yana fiilen Kepez’de yaşıyorum ve 30 senedir siyasetin içerisindeyim. Çünkü siyaset insanın yaşam şekli… Kepez’de siyaset ile uğraşıyorum. Şu an Bağımsız İl Genel Meclis Üyesi Adayıyım.”
Neden bağımsız aday olduğunu açıklayan Arıcan, “Partilerin durumu ortada. Son dönemlerde Çanakkale’de de bunu görmeye başladık. Liyakatsizlik bir defa, üst düzeyde. Artı nepotizm diye bir şey çıktı. Nepotizm, akrabaların olayın içine girmesi demek. Bir de İl Genel Meclisinde ben bağımsız adayın daha iyi olacağını düşünüyorum. Çünkü 52 tane köy var Çanakkale’de. A partisinin, B köyünün değil, Çanakkale’nin kalkınması önemli. Bağımsız aday olarak ben bir denge oluşturacağımı düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.
Neden kendisine oy verilmesini istediğini anlatan Arıcan; Çanakkale’yi, Kepez’i ve 52 köyünü çok iyi bildiğini söyledi. Halkın sorunlarını ve nelerle uğraştığını çok iyi bildiğini de ekleyen Arıcan, “Sürekli halkın içindeyim. Ben halkı ziyaret etmiyorum zaten onlarla bir aradayım. Sorunları görüyorum, yaşıyorum. İl Genel Meclisi Üyesi adayı olmayı düşünürken önce şunu yaptım: Öğretmenler eğitim yılı başlamadan önce yıllık plan hazırlarlar, ne anlatacaklarını toplarlar. Derse girmeden önce günlük, hatta saatlik plan yaparlar. Ben de dersime çalıştım. Ben neden il genel meclis üyesi olmalıyım, ne yapabilirim diye. Bakıyorsunuz, belediye başkan adaylarının projeleri var, muhtarların projeleri var ama il genel meclis üyesi adaylarının pek bir projesi yok. Oysaki Türkiye geneline baktığınızda il genel meclislerinde gerçekten çok güzel çalışmalar yapılıyor. Çanakkale çalışmıyor demiyorum, onlar da çok güzel işler yapıyorlar. Ama İl Genel Meclisinin önderliğinde yapılabilecek pek çok şey var. Hatta bir örnek vereyim: Kepez’deki balıkçı barınağı. Bu konuda birtakım çalışmalar yapabilirim. Tabii ki tek başıma değil ama projeler üretebilirim. Sürekli taşan Kepez Deresi veya beldedeki su sorunu için çalışmalara katılabilirim. Bir Kepezli olarak daha net bu sorunları yaşadığım için katılabilirim. Kepez’de 3 tane baz istasyonu var. Çanakkulemiz var. İl Genel Meclisinde çalışmaları yapıp, o baz istasyonunu kaldırıp, Çanakkule’nin gücü artırılarak, bu sorunu çözebiliriz. Avrupa’da 500 metrekarelik bir çevre bile çok zarar veriyor. Yatay ve dikey deniz ulaşımını hayata geçirmek için çalışmalar yapabiliriz. Gestaş’tan bir araştırma istersiniz, madem Çanakkale’de bir ulaşım sorunu var. Çanakkale’den; Yeni Kordon’a, Kepez’e, Dardanos’a, Güzelyalı’ya kıyıdan gidebiliriz. Aynı şekilde Umurbey ve Lapseki’ye de. VIP Taksi uygulaması yapılabilir. Tabii ki önce fizibilitesinin yapılması lazım. Başka örnekler de vereyim. İlçe otobüslerinin Çanakkale’ye girmemesi sorunu üzerine çalışılabilir. Taşımalı eğitimde çok büyük sorunlar var. Sokak hayvanları için çalışmalar yapılabilir.” şeklinde konuştu.
Milletin sesi olmak istediğini kaydeden Arıcan, “Hayaller peşinde konuşmuyorum, bu göreve de layık olduğumu düşünüyorum. Liyakatim var, tecrübem var. Söylediklerimin de yapılabileceğini düşünüyorum. Ben denge olmak istiyorum. Dayatmasızım ve bağımsızım. Bağımsız derken, tarafsız değilim. Ben halkın tarafındayım. Yıllarca dayatmalara maruz kaldık, bize gösterilen adayı seçtik. Bu defa ben de diyorum ki ‘herhangi bir partiye oy vermek zorunda değilsiniz.’ Benim tek ortaya çıkış gayem bu. “ dedi.
Siyasi geçmişinden kısaca bahseden Arıcan, “20-25 senelik bir CHP geçmişim var. Ben atadan CHP’liyim ama biat kültürü sebebiyle partiden ayrıldım. Daha sonra kısa bir dönem Memleket Partisi’yle çalıştık ama orada da çok farklı bir durum yaşanmadı.” diyerek neden bağımsız aday olma yoluna girdiğini açıkladı. Arıcan, “Benim giydirilmiş arabalarım yok, her yere yürüyorum. Yalnız olduğuma bakmayın arkamda kalabalık bir halk var” ifadeleriyle de seçim çalışmalarını özetledi.
(SEVİ GÖZAY UĞURLU)
