CHP Çanakkale Örgütü’nden Ankara’ya Güçlü Dayanışma Mesajı: “CHP Halkın Umududur”

Cumhuriyet Halk Partisi’nin 38. Olağan Kurultayı’na ilişkin açılan ve kamuoyunda "kurultay davası" olarak bilinen davada bugün görülen duruşmanın 8 Eylül tarihine ertelenmesinin ardından, Çanakkale CHP örgütü Ankara’ya çıkarma yaptı.

CHP Çanakkale İl Başkanı, ilçe başkanları, belediye başkanları ve il yöneticilerinden oluşan kalabalık bir heyet, parti genel merkezine çıkarma yaparak hem hukuka hem de partilerine sahip çıktıklarını ifade etti.

Genel merkez ziyaretinde, CHP Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gül Çiftci, Parti Avukatı Çağlar Çağlayan, Genel Başkan Yardımcıları Suat Özçağdaş, Gamze Taşçıer ve Ulaş Karasu ile de bir araya gelen Çanakkale heyeti, örgütün dayanışma kararlılığını ve demokrasiye olan bağlılığını ortaya koydu.

“CHP’yi Yargı Kararlarıyla Dizayn Ettirmeyiz”

Heyet adına yapılan açıklamada, söz konusu davanın sıradan bir kurultay sürecinin ötesinde anlam taşıdığı vurgulandı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Cumhuriyet Halk Partisi’ni yargı kararlarıyla dizayn etmeye kalkışmak, doğrudan halk iradesine müdahaledir. Bu dava yalnızca bir iç mesele değil; Türkiye’de demokrasinin, hukuk devletinin ve siyasal partilerin bağımsızlığına karşı açık bir tehdittir.”

“Bu Umudu Kimseye Teslim Etmeyeceğiz”

Çanakkale heyeti, parti içi meselelerin yalnızca CHP’nin kendi demokratik mekanizmalarıyla çözülebileceğini belirterek, “Hiçbir yargı kararı, hiçbir vesayet anlayışı bu iradeyi gölgeleyemez” açıklamasını yaptı.

Dayanışma ziyaretinin nedeni olarak ise şu mesaj öne çıkarıldı: “Bugün Genel Merkezimizdeyiz çünkü dayanışmaya, hukuka ve partimize sahip çıkmaya geldik. CHP'nin meşruiyetini tartıştırmayacağız, parti içi birliğimizi bozmaya yönelik hiçbir girişime izin vermeyeceğiz.”

Çanakkale’den Anlamlı Mesaj: “CHP Halkın Umudunun Adıdır”

Ziyaretin sonunda yapılan ortak açıklamada, Çanakkale örgütünün güçlü bir birliktelik ve kararlılıkla hareket ettiği vurgulandı. Açıklamada, “CHP bir kişinin, bir grubun ya da bir mahkemenin değil; halkın umudunun adıdır. Bu umudu kimseye teslim etmeyeceğiz” denilerek partinin geleceğine yönelik güçlü bir irade ortaya kondu.