Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanı Nejat Önder, “Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu Karaman’da yaşanan olaylardan sonra keşke ‘Eyvah, Bizimkilere dokunuyorlar’ diye düşünmeyip ‘Önce Çocuklar’ diyebilseydi, keşke İktidarın bazı olanaklarından faydalanan kesimler Karaman’da ki olay için ‘Kim kusur işlediyse, kim göz yumduysa’,‘Lanet olsun’ diyebilselerdi de bu açıklamayı yapmıyor olsaydık. Ancak el kadar çocuklar istismar edilirken, tecavüze uğrarken ‘bir kereden bir şey olmaz’ deniliyorsa, daha konuşulacak çok konu sorulacak çok soru var demektir. Bu açıklama polemik yaratmanın çok ötesinde ‘kim sorumluluğunu yerine getirmediyse, kim denetim yapmadıysa, kim görmezden geldiyse, kim bu vakıfların açılmasına izin verdiyse, kim olanları sadece izlediyse’ ortaya çıkarılmasının istediğidir. Bunun adı karalama ya da polemik yaratıp gündemi işgal etmenin ötesinde gerçeğe ulaşma istemidir. Gerçeği öğrenmek istiyoruz. Analar babalar güvenmiş en değerli varlıklarını, çocuklarını emanet etmişler. Siz gözünüz gibi bakmanız gereken çocukların istismara uğramasına seyirci kaldıysanız bunun hesabını sormak zorundayız. Devlet açması gereken yurtları açmayıp, çocuklarımızı tarikatların, vakıfların, derneklerin insafına bırakıyorsa, buraları denetlemeye bile tenezzül etmiyorsa, yasal olmadığı halde açılmasına göz yumuyorsa bunun da hesabını sormak zorundayız. Bu hesabı sormak için, o partili ya da bu partili olmaya gerek yok, Bu hesabı sormak için insan olmaya gerek var” dedi.
Bunun nedeni sadece denetimsizlik midir?
“Toplumda travma etkisi yaratan bu olaydan sonra bile ‘Aman bizimkileri koruyalım’ anlayışıyla hareket eden zihniyetler karşısında söyleyecek söz bulamıyorum” diyen Önder, “Şimdi soruyorum Devlet görevlilerinin, Hükümet görevlilerinin görevi Ensar Vakfı’nın savunmasını yapmak mıdır?‘Önce Çocuklar’ denileceği yerde, ‘Önce bizimkiler’ anlayışı toplumun vicdanında derin yaralar açmıştır. Mevzu ‘çocuk istismarı’ ise bunun siyaseti, rengi, dili, dini sendeni bendeni olmaz. Türkiye, çocuk istismarında dünyada üçüncü sıraya geldiyse bunun sosyolojik boyutunun mutlaka araştırılması, toplumumuzun bu ayıpla mutlaka yüzleşmesi gerekmektedir. Devlet bu konuda politika yapıcı olması gerekirken, ayıpları halının altına süpürmekten öteye geçemiyor. N.Ç. davası bu olayın acı örneklerindendir. Mahkeme dedi ki, 26 kişinin tecavüzüne uğrayan N.Ç.nin ‘Rızası Vardı.’ Devletin kanalı TRT’de Suriyeli bir kız çocuğuna sorulan ‘Savaşmak Zorunda kalsan ne yapardın?’ sorusuna verdiği ‘Kontrol noktasında kendimi patlatırdım’ cevabı yayınlayabiliyorsa bunun nedeni sadece denetimsizlik midir?” diye sordu. Önder, “Sayın Bakan’a tekrar soruyorum, istismara uğramış çocukları kucaklamanız gerekirken, vakıf yöneticilerini kollamanız reva mı? Vicdanınız rahat mı? İç huzurunuz var mı? Suçu olan varsa cezasını çeksin demek varken, neden cansiperhane savunuyorsunuz bu vakfı? Siyaseti, çocuk haklarının önüne nasıl geçirirsiniz? Çocuklara bayram hediye eden ilk milletin torunlarıyken, gelin çocuk istismarına göz yummayın. Çocuklarımızın gülüşünün soldurulmasına izin vermeyelim” dedi. CHP’li Önder açıklamasını, İranlı müzisyen Farid Farjad’ın, “Acı diyorum efendim, o da evrensel olmalı, bir çocuğun eline diken batsa, insanoğlu yanmalı” sözleri ile bitirdi.
(Haber Merkezi)