"Kalbimin en orta yerinde büyük bir yangın var alevler içinde…"

Çanakkale Belediye Başkan Yardımcısı Rebiye Ünüvar, açıklama yaparak terör saldırısına tepki gösterdi. Ünüvar, “Teröre sonuna kadar lanet olsun. Bir yılda 308 can yitirdik. Ey muktedirler, sürekli Allah`a havale ederek bu toplumun dini, milli, insani duygularıyla oynamayın. Allah`ın tevekkülü var, tevekkül edin... Bunu vicdanınızda yapın. Devletin dili sorumluluk dilidir. Devletin görevi vatandaşını korumaktır. Biz vatandaş olarak hükümet edenleri biliriz. Sürekli hesap soracağız nutukları atmayın, gereğini yapın.  Hangi önlemleri aldınız? Sizin istihbaratınız yok mu? Birinizin bile bu yaşanan vahşete karşı sorumluluğu yok mu? İstanbul`un göbeğinde bomba yüklü araçlar cirit atarken siz neredeydiniz?  Bu kan yerde kalmayacak hamaseti nedir? Yerde her gün kan var... Bakın ölen tıp öğrencisinin babasına ne diyor? O oğluna şehadet şerbeti içirmek istemiyor, oğlunu yanında istiyor... Bize düşen şehitlik gibi en büyük kutsiyeti kimsenin kullanmasına izin vermemek. Asıl realite yaşanan katliamlardır. Asıl realite bu katliamlar üzerinden yapılan siyaset demagojisidir. Asıl realite İspanya gazetesinin bile gece yarısı manşetini değiştirip katliam haberi yaparken Türk basınının kara sabaha "gurur gecesi" diye çıkmasıdır. Ve asıl realite yine her katliam sonrası atılan hamaset nutukları ama aksini söyleyen herkesi troll saldırıları ile linç etme girişimleridir. Sonucu değil nedenleri sorgula ki bir can daha yitmesin... Yeter artık....” dedi. 

 

Çanakkale Halkevi’nden yapılan açıklamada; “10 Aralık akşamı bir kez daha ülkenin en büyük kentinde, on binlerce insanın gittiği bir futbol maçının hemen sonrasında yaşanan iki bombalı saldırı ile sarsıldık. Saldırılarda 38 kişi yaşamını yitirdi, 155 kişi yaralandı. Saldırıları kınıyoruz. Yaşamını yitirenlerin ve yaralıların ailelerinin ve tüm halkımızın acısını paylaşıyoruz. Ve susmuyoruz! Biliyoruz ki. Bombalı saldırıların failleri değişse de değişmeyen bir gerçek var. Bu ülke 7 Haziran 2015`ten bugüne adım adım bir katliamlar ülkesine dönüştürüldü. İnsanca, barış içinde, demokratik bir ülkede yaşama hakkımızı gasp eden bir politik şiddet ortamı savaş politikaları eşliğinde doğrudan iktidar eli ile yaratıldı. 7 Haziran`da ‘Evet seçim bitti. Ya istikrar ya kaos dedim; Millet kaosu seçti hayırlı olsun’ diyen Burhan Kuzu`nun, dün henüz yaşamını yitirenlerin cansız bedenleri yattıkları yerden kaldırılmadan ‘Türkiye`yi ömür boyu siyasi istikrara kavuşturacak ve Ülkemizin geleceğinin teminatı olan Başkanlık Sistemi Meclis`e sunuldu. Hayırlı olsun’ demesi tesadüf değildir. Bizler bombalara alışmayı reddediyoruz. İnsanlara yardım etmek için doktor olmak isteyen Berkay`ın hayallerini öldüren bu katliam düzenine boyun eğmeyi reddediyoruz. ‘Ben istemiyorum oğlum şehit olsun, oğlum katledildi’ diyen Berkay`ın babasının sesine sesimizi katıyoruz. Artık yeter!” denildi. 

 

Emek Partisi’nden yayınlanan mesajda ise; “38 kişinin ölmesi, onlarca insanın yaralanmasıyla sonuçlanan Beşiktaş’taki terör saldırısında ölenlerin ailelerine başsağlığı ve metanet, yaralılara acil şifalar diliyoruz. Türkiye halkı bir kez daha derin bir üzüntünün içine sokulmuştur. Buna yol açanları şiddetle kınıyor ve bu patlamayı gerçekleştiren, yol açan ve yol gösterenlerin; ülkeyi gerilim, şiddet ortamına sürükleyenlerin yanına kar kalmayacağının altını çiziyoruz. Terör saldırısı 81 ilde polis güçlerinin seferberlik halinde gerçekleştirilen ‘huzur operasyonu’nun ertesinde, bütün ülkelerin Türkiye’deki yurttaşlarını ısrarla uyardığı günlerde gerçekleştirmiştir. Buna rağmen siyasi iktidar yine bir ‘güvenlik zafiyeti’ içinde kalmış ve yurttaşlarını korumaya yönelik bir önlem almamıştır. Saldırının gerçekleştiği andan sonra, kimi yetkililerin sorumsuz açıklamaları; Hükümete yakın medyanın bugün attığı manşetler bu saldırının ortaya çıkardığı yıkımdan bir fırsat çıkarılmak istendiğini göstermektedir. Başkanlık sistemini içeren Yeni Anayasa taslağı Meclis’te iken patlayan bombaların doğrudan doğruya Başkanlık sistemine karşı olan iç veya dış düşmanlar tarafından yapıldığı iması yapılmış, hatta açıkça söylenmiştir. Kimse kan üzerinden siyaset yaparak abad olamaz. Onlarca bombalı saldırıya karşı önlem alamayan, uyguladığı politikalarla bu menfur saldırılara yeşil ışık yakan iktidar siyaseti çökmeye mahkumdur. Bu siyasetle daima mücadele edeceğiz. Kimsenin kan üzerinden hesap yapmasına izin vermeyeceğiz” dendi. 

 

Komünist Parti’den yapılan açıklamada; “Dün gece Beşiktaş’ta yapılan bombalı saldırılarda çok sayıda ölüm ve yaralanma olduğu anlaşılmaktadır. Aradan geçen saatlerde 30’a yaklaşan ölü sayısının bundan sonra da artması mümkündür. Öldürülenlerin yakınlarına ve sevenlerine başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyoruz. Saldırının gerçekleşme biçimi ve yapanların kimliği ya da kimlikleri hakkında kamuoyuyla paylaşılmış pek az bilgi var. Yetkililerin ve soruşturmayı yürütenlerin gerçek tabloya ilişkin derinlemesine bir bilgiye ulaşıp ulaşmadıkları, hatta ulaşıp ulaşmayacakları da bilinmiyor. Saldırının, karanlık bir siyasal sistematiğin parçası olduğu ise açıktır. Bu, halkın ve yurttaşların siyasetin dışına itildiği; siyasetin ilke ve değerleri belirsiz güçlerin bilek güreşine ve karşılıklı ‘mesajlaşmalarına’ indirgendiği bir sistematiktir. Yapanların da, yaşamı hedef alınanların da kim olduğu, çıkartılacak sonucu şu ya da bu yönde değiştirme-yecektir. Komünist Parti, ülkemizde ve dünyada toplumların içinden çıkmaya çalıştığı karanlığı derinleştiren, insanlarımızı yürütülen kirli siyasette daha da fazla etkisizleştiren saldırılar zincirinin bu son halkasını, onlarca insanın canını alan bu karanlık saldırıyı lanetlemektedir” denildi. 

 

Eğitim-İ-‘ten yapılan açıklamada da bombalı saldırıya “Dün akşam İstanbul Beşiktaş Arena Stadyumu önünde Beşiktaş-Bursaspor maçı sonrasında düzenlenen hain saldırıda 7’si sivil, 30`u polis,bir kişinin de kimliğinin belirlenemediği toplam 38 şehit olduğunu, 155 kişinin de yaralandığını büyük bir üzüntü ile öğrendik. Emperyalist ülkelerin besleyip büyüttüğü terör örgütleri çirkin yüzünü bir kez daha göstermiştir. Eğitim-İş olarak bu hain saldırıyı şiddetle kınıyoruz. AKP hükümetinin özellikle geçmişten uygulaya geldiği yanlış dış politikaları sonucu,ülkemizin Güneyi ve bütünüyle Ortadoğu terör bataklığı haline dönüşmüştür.Sonuç olarak bu bataklık Türkiye`yi de içine çekmeye çalışmaktadır. Ülkemizi dinsel, etnik her ne adla bölmek yıkmak isteyen uluslararası emperyalizm ve onun maşaları şunu iyi bilmelidir ki; tarihinde kurtuluş mücadelesini kazanmış olan bu ulus, birlik ve bütünlük içinde kenetlenerek bu lanet teröre gereken cevabı verecektir. Eğitim-İş Sendikası olarak hükümeti bir an önce daha duyarlı ve daha tutarlı olmaya, gerekli her türlü önlemi almaya davet ediyoruz. Kanlı terör örgütünü bir kez daha şiddetle ve lanetle kınıyoruz. Bütün şehitlerimize rahmet, yaralılarımıza da acil şifalar diliyoruz. Şehit ailelerinin ve ulusumuzun başı sağ olsun” ifadeleri ile tepki gösterildi.