Türk Eğitim-Sen Çanakkale Şube Başkanı Resul Demirbaş, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ)’de sendika üyesi Esra Karakurt, Temizlik işçisi olarak çalışan Hasan Karacan’ın maruz kaldığı şiddet olayını eleştirerek liyakatsizlik sürecinin takipçisi olacaklarını duyurdu.
Türk Eğitim-Sen Çanakkale Şube Başkanı Resul Demirbaş, ÇOMÜ’de Esra Karakurt ve Fen Fakültesinde Temizlik işçisi olarak çalışan Hasan Karacan’ın Eğitim Bir-Sen (Eğitimciler Birliği Sendikası) Şube Başkanı Saime Kılıç’ın eşi tarafından şiddete maruz kalmasının ardından basın açıklaması gerçekleştirildi.
ÇOMÜ Spor Bilimleri Fakültesine görevlendirilen Fen Fakültesinde Temizlik işçisi olarak çalışan Hasan Karacan ilişiğini kesmek üzere sendika üyesi Esra Karakurt’unda bulunduğu yazı işleri ofisine geldi. Eğitim Bir-Sen Üniversite Şubesi Başkanı ve Fakülte Sekreteri Saime Kılıç’ın yanlış yeri imzaladığı fark edilince, Fen Fakültesi yazı işleri personeli Serap Küçüksöylemez, imzanın yanlış atılması nedeniyle belgeyi tekrardan yenileyip Fakülte Sekreteri Saime Kılıç’a imzalatıp, Temizlik işçisi personeli Hasan Karacan’a tebliğ için tekrar yazı işleri ofisine geldi. Temizlik işçisi personeli Hasan Karacan nereyi imzalayacağını sorup evrakı imzalarken, bu sırada Kılıç’ın eşi yazı işleri ofisine girerek Hasan Karacan’a “Ben sana nereye atacağını göstereceğim, merak etme” diyerek şiddet uygulamaya başladı. Bu sırada odada bulunan Esra Karakurt korktuğu için odadan çıkmaya çalıştı. Olay sırasında Kılıç’ın eşi tarafından ittirilerek karnını kağıt doğrama makinasına çarptı. Olay yerine güvenlik ve sivil polis geldi. Hamile olduğu için çarpma sonucu kanaması gelen Karakurt’u İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Onur Özbek ve Fakülte Sekreteri Yusuf Alat hastaneye ambulansla götürdü. Düşük riski ihtimaline karşı Karakurt hastanede müşaade altına alındı. Hastane kapısında Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cüneyt Erenoğlu ve Rektör Yardımcıları Karakurt’u karşıladı. Erenoğlu’nun talimatıyla, gereken adli işlemler başlatıldı. Türk Eğitim Sen Çanakkale Şubesi, sürecin yakın takipçisi olmasından dolayı Erenoğlu’na destekleri için teşekkür etti.
Yaşanan olayın ardından basın açıklaması gerçekleştiren Türk Eğitim-Sen Çanakkale Şubesi Başkanı Resul Demirbaş, Prof. Dr. Sedat Murat’ın Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’ne Rektör atanmasından itibaren, Kanun, Yönetmelik ve Genelgeler ile verilen bazı haklar gasp edilerek veya görmezden gelindiğini dile getirdi. Dönemin Eğitim Bir-Sen Üniversite Şube Başkanı da bazı Daire Başkanlarına saldırdığını, bazı personeli de tartakladığını olayın Prof. Dr. Sedat Murat tarafından örtbas edildiğini iddia etti.
Türk Eğitim-Sen Çanakkale Şubesi Başkanı Resul Demirbaş “Prof. Dr. Sedat Murat’ın rektörlüğü döneminde yaşanılanlar ve sendika üyelerimize yaşatılanları unutmadık, asla da unutmayacağız. Akademik ve idari birçok üyemize baskı yapıldı, soruşturmalar açıldı, yerleri değiştirildi, baskı ile sendikamızdan istifaya zorlandılar. Akademik ve idari personelimizin içinde bunduğu durumlar ve yaşanan tüm sıkıntılar, bizzat Rektöre defaten anlatıldığı halde çözüme kavuşturulamadı. Bunu yapanlar arasında Eğitim Bir Sen Üniversite Şubesi üyesi olan Dekanlar, Dekan yardımcıları, müdürler ve müdür yardımcılarının yanında, bazı üst düzey idari yöneticiler de vardı” ifadelerine yer verdi.
Açıklamada Esra Karakurt’un ve Hasan Karacan’ın darp edilmesi hakkında bu sürecin bir sonucu olduğunu dile getirilerek; “Prof. Dr. Sedat Murat kendisini sendikacılığa öylesine kaptırdı ki, Dekanları, müdürleri toplayarak talimatlar verdi. Eğitim Bir Sen Üniversite şubesi seçimlerine müdahale etti. Tek tek delegeleri arayarak Saime Kılıç’ın şube başkanı olması için yoğun bir şekilde çalıştı. Delege olan memurlara çalışma yapabilmesi için ilgili amirlerini arayarak izin vermelerini istedi. İşte tüm bu yaşanılanların ve bu insanların şımartılması sonucunda, bu gün geldiğimiz nokta bu” sözlerini kullanıldı.
Yaşanan olayların ardından, Eğitim Bir-Sen’e üye olan sendikalıları Türk Eğitim-Sen’e üye olmaya çağıran Türk Eğitim-Sen Şube Başkanı Resul Demirbaş “Türk Eğitim-Sen’in bir parçası olmak, eğitim çalışanlarının meselesini öncelikli mesele olarak kabul etmek, bu ülkeyi oluşturan milli ve manevi değerlerin takipçisi olmak ve ülkenin bölünmez bütünlüğünden yana bir duruş ortaya koymak demektir. Bu ülkeyi oluşturan milli ve manevi değerlerin takipçisiyiz. Bunları söylerken de öncelikle kamu çalışanlarının ve eğitim çalışanlarının meselesini her zaman önceliğimiz kabul ediyoruz. Bizim için sendikacılıkta birinci öncelik çalışanların sorunlarıdır. Çalışanlarının sorunlarını çözemeyen, bu sorunların çözümü için mücadele etmeyen sendikacılık anlayışı bizim anlayışımız değildir” diye konuştu.
(ESRA GÜLLER)
