Çanakkale İl Genel Meclisi'nin Ekim ayı toplantıları, pazartesi günü gerçekleştirilen oturumla başladı. Toplantının ana gündem maddeleri, İl Özel İdaresi'nde yaşanan bir saldırının kınanması ve Biga ilçesinde yaşanan okullardaki akran zorbalığı vakaları olurken, meclis üyeleri arasında hizmet sahiplenme üzerinden tansiyon yükseldi.
Kurum İçi Saldırı ve Akran Zorbalığına Sert Tepki
Oturumda söz alan CHP’li İl Genel Meclisi Üyesi Güneş Pehlivan, ilk olarak İl Özel İdaresi Muhasebe Yetkilisi Tuncay Gürün’ün kurum içinde uğradığı saldırıyı kınadı ve sürecin takipçisi olacaklarını belirtti.
Pehlivan, konuşmasının devamında geçen hafta Biga'daki iki farklı lisede yaşanan üzücü şiddet olaylarına dikkat çekti. Bir lisede ayağına yanlışlıkla bastığı için darp edilerek yoğun bakıma kaldırılan 14 yaşındaki çocuk ile burnu kırılan 15 yaşındaki çocuğun durumunu hatırlatarak, şiddetin münferit mesele değil, toplumsal bir kriz haline geldiğini vurguladı. Pehlivan, "Şiddeti besleyen koşullar ortadan kaldırılmadığı sürece bu vakaları daha çok konuşmaya devam edeceğiz. Adalet ve hukuk güvenliği sağlanmalı," diyerek yetkililere çağrıda bulundu.
'Emek Hırsızlığı' İddiasıyla Yol ve Gölet Tartışması
Pehlivan'ın ardından söz alan CHP’li üye Ayça Kahrıman Lapsekili, Ezine ilçesindeki yol yapım çalışmaları üzerinden AK Parti üyelerini, kendilerinin önergesini sahiplenmekle suçladı. Lapsekili, "Çözüm üreten biz, sahiplenen yine AK Parti İl Genel Meclisi üyesi. İktidarın gücünü kullanarak zerre faydanız olmayan hizmetleri sahiplenmenizi Ezine halkı ve bizler gülerek izliyoruz," dedi.
Tartışmaya katılan CHP Grup Başkanvekili Sadık Göğüsgeren ise, hizmet sahiplenme durumunun Ezine'de 'adet' haline geldiğini belirterek sert bir uyarıda bulundu:
"Cumhuriyet Halk Partisi grubu piyade çavuş bölüğü değildir. Gücümüzü halkımızdan alıyoruz... Ya Sayın Valimiz şöyle bir açıklama yapsın: 'Özel İdare AK Parti'nin arka bahçesidir. Biz burada istediğimiz siyasi çoğunluğu yaparız.' O zaman da bizle istişare masasına oturmaya çalışmasınlar."
AK Partili İl Genel Meclisi Üyesi Mehmet Ünsal ise iddialara yanıt vererek, "Ayça Hanım yapılan yolu kendisi mi yaptırmış? Özel İdaremiz adına yapılıyor. Ben gidip de AK Parti grubu olarak mı yapılıyor diye beyanat veriyorum. Yolumuz yapılıyor diye. Özel idaremizce yolumuz yapılıyor diye. İşini herkes takip edecek. Ben takip ediyorum. Ben her gün sahadayım. Bana bu görev verildi. Ben görevimi layıkıyla yapmak için elimden geleni, 3,5 senemiz var, 3,5 sene boyunca da yapacağım. Ben sadece devletimizce, Özel İdaremizce yapılan hizmetleri vatandaşa sunmakla görevliyim. Hizmet yapmaya çalışıyorum. Koşturuyorum. Sahaya çıkmıyorlarsa, sahadan uzaklarsa bu benim suçum değil. Uzaklar, uzaklar ki uzaklar ki hiçbir şeyden haberleri yok. Hiçbir şeyden haberleri yok. Artı bir de fotoğraf çekildi-çekilmedi olayı. Yapılan işi, Özel idaremizi onore etmek. Sadece bu benim değil. Herkes gelsin. Sahaya herkes gelsin. Özel İdare’nin sayfasında da paylaşalım. Ben mi yaptım diyorum bu zamana kadarki olan hizmetleri? Özel idaremiz olarak, devletimiz olarak yapıldı." dedi.
İl Genel Meclisi Başkanı Halil Ertuğrul ise tartışmaya dahil olarak, "Burada bir bütçe ayrılıyorsa, çoğunluk varsa bu çoğunluğun altında Cumhuriyet Halk Partisi'nin imzası var. Bunu yadsıyamazsınız. Siz şovunuzu yapmaya devam edin," ifadelerini kullandı.
Kendilerine AK Partili üyelere yapıldığı gibi bilgi aktarılmadığını söyleyen CHP'li üye Ayça Kahrıman Lapsekili “Başkanım şimdi Mehmet Ünsal arkadaşımız dedi ki herkes sahaya insin, sahada icraat yapsın. Şöyle söyleyeyim, bize özel idaredeki kurum memurlarından, oradaki çalışanlardan bilgi aktarılmıyor ki sizin gibi hemen olay yerine intikal edelim.
Bize yaklaşık siz fotoğraf çektik çektirdikten sonra, 2 saat sonrasında bilgi geliyor ve o saatten sonra oraya gidip de fotoğraf çekilmenin mantığı da yok. Onu siz daha iyi yapıyorsunuz içeriden aldığınız bilgiye dayanarak. İkincisi, sahaya inmiyor diyorsunuz. Sahaya inmiyor diyebileceğiniz en son kişi benim. Burada ne kadar köy gezdiğimi, her gün ne kadar köye gittiğimi de herkes çok iyi biliyor." şeklinde konuştu.
Tartışma, Lapsekili'nin Ünsal'ın ilçe başkanlığı dönemindeki gölet çalışmaları hakkındaki iddialarıyla devam etti. Lapsekili'ye yanıt veren Ünsal şunları söyledi:
“İyi bir konuya değindiniz. Ben konuyu kapatmak istiyordum ama şöyle diyeyim ben size. Bahçeli göleti ile ilgili çalışmamızı biz yaklaşık 1,5 sene önce başlattık. Bahçeli göletimizin vanalarında sıkıntı vardı.
Yıllardır çalışmayan, yarım çalışan bir sıkıntısı vardı. Genel sekreterimiz, su kanalı müdürümüz istişareler sonucunda buradaki işlem başladı. Tarihte ve Türkiye'de olmayan bir sistemle vanaları dışarıya alındı. Barajın gövdesinin altından dışarıya geçirilerek. Ve benim bütün kışım orada geçti. Ayça Hanımlara görev yapmıyor dememin sebebi şu. Bir tane bir gün orada olmadılar.
O kış gününde yağmurda çamurda barajın suyu boşaltılarak hizmet vermeye şey yapılması için biz bir kış uğraştık orada. Barajın vanaları bitti. Her şeyi bitti. Sistemi dışarıya aktarıldı. Ondan sonra Ayça Hanım gelmiş. Ben önerge veriyorum. Barajın kanallarının yapılması ile ilgili. Bak özellikle üzerine basarak söylüyorum. Kanallarının biz zaten bunun projesini kapalı sistem olarak hazırlattırdık her şeyle. Bu yarın bugün hepimizin önüne gelecektir mecliste.
Kapalı sistemde barajın yapılması ile ilgili. Ama Ayça Hanım o kadar sahadan duyarsız ki kanallarının yapılması ile ilgili diyor. Kanal diye bir şey kalmamış barajda. Verdiğiniz önergeye bakın, kanallarının yapılması ile ilgili dilekçe veriyorsunuz. Biz kapalı sistem için projelerini hazırlattırdık. Su kanal müdürümüz de çalışmalarımızı biliyor. Muhtarımız da biliyor, köy halkımız da biliyor. Ben 3 ay her gün oraya gittim. Türkiye'de emsal olmayan bir işlem yapıldı. Orada barajın gövdesinin altından 130 metre boru geçirilerek daha önce hiç yapılmamış bir işlem. Tamam mı? Ben o zaman sahadaydım. Ben işimin başındayım.
Ben kimseyi zorlamadım. Ben siz konuyu açtınız diye söylüyorum. Benim yaptığımın işin arkasından son dakika önerge vererek işin sahiplenmeye kalkmasın. Sahiplendiği halde ben gene ağzımı açmadım bu güne kadar. Benim yaptığım işlerin arkasından son dakikada önerge vererek iş sahibi olmaya, emek hırsızlığı yapmaya kalkmayın hiç. Tamam mı? Kendiniz yapıyorsunuz emek hırsızlığını Ben işimin başındayım. Her konuda da bilgiliyim. Her konuda her gün sahadayım.
Ve arkadaşlarımıza da genel özel idaredeki arkadaşlarımıza da kimse şey yapmasın. Ben her gün sahadayım. Bir sonraki gün nerede olacaklarını biliyorum."
AK Partili Nejat Önder ise kavgası yapılan Dalyan yolunun Geyikli Belediyesi'nin mücavir alanı olup olmadığını sorarak, işin baştan yanlış yapılmış olabileceğine dikkat çekti.
Bunun üzerine yeniden söz alan CHP Grup Başkanvekili Sadık Göğüsgeren: “Şimdi son söz alıyorum müsaadenizle. Bir 2020 yılında Cumhuriyet Halk Partisinin çoğunlukla olduğu dönemde son 7 yıl boyunca Bahçeli göleti konusunda ilk adım atılmıştır. Çıkış savağı yapılmıştır. Özel idarenin, bütün o dönemin yönetiminin bütün engellemelerine rağmen biz oraya ayırdığımız bütçe farklıydı ama çeşitli bahanelerle sadece Cumhuriyet Halk Partisi bu konuda görev aldı diye savak yapılmıştır. 160.000 lira civarında bir para harcanabildi. O dönem parasıyla. Bizim oraya ayırdığımız bütçe çok farklıydı. O dönemki idare bu şekilde bir karar almıştır.
7 yıl boyunca hiç bakılmayan, sorulmayan 7.000 dönüm sahanın susuz kaldığı bir alanda ilk girişim Cumhuriyet Halk Partisi girişimleriyle ele alınmıştır. Bu birincisi. Nejat Bey'e şöyle bir şey söyleyeceğim. Orada bir yanlış bilgilendirme var. Söz konusu yol Nejat Bey iki yer var. Bir tanesi Geyikli Belediyesi mücavir sahasında, diğeri bizim yol ağımızda. Yol ağımızda olan yerle ilgili daha bugün yol müdürüyle konuyu bildiğim için daha önceki dönemden sordum, öğrendim.
Eğer diğer tarafta olursa biz de Geyikli Belediyesi'nin üzerinde iş sorumlulukları yaptıktan sonra, protokol olduktan sonra işin olumundan yanayız. Tek başına Geyikli Belediyesi'nin yolunu bizim yapacak halimiz yok. Yapmamamız da gerekiyor zaten.” dedi.
Toplantıda ayrıca, İl Özel İdaresi kadrosunda yer alan iki sanat tarihçisi kadrosundan birinin şehir plancısı olarak değiştirilmesi hususu Plan ve Bütçe Komisyonu'na sevk edildi.
(HADİYE AYŞE İRİM)