Türkiye Kent Konseyleri Birliği Dönem Sözcüsü Hasan Soygüzel ve Yürütme Kurulu üyeleri Çanakkale’ye gelerek, basın açıklaması yaptı. Çanakkale Kent Konseyi Başkanı Saim Yavuz ve Çanakkale Kent Konseyi Genel Sekreteri Gülay Sarışen hakkında kaleme aldığı yazı ile ilgili değerlendirmede bulunan Soygüzel’in açıklamasının ardından Kent Konseyi Genel Sekreteri Gülay Sarışen, savcılığa suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusu öncesi açıklamada bulunan Türkiye Kent Konseyleri Birliği Dönem Sözcüsü Hasan Soygüzel, “Bugün; Çanakkale Kent Konseyimizi ve Çanakkale Belediyemizi ziyaret etmek; çok değerli arkadaşlarımız Sayın Saim Yavuz ve Değerli Gülay Sarışen`e desteklerimizi ifade etmek; Ülkemizin demokrasi standardı yüksek şehirlerinden biri olan Çanakkale`nin Kıymetli Belediye Başkanı Sayın Ülgür Gökhan`a kent konseyine ve arkadaşlarımıza destekleri nedeniyle teşekkürlerimizi sunmak üzere geldik. Kent Konseyleri, yerel demokrasinin ve kentlilerin yönetime katılmasının en önemli araçlarından biridir. Meşruiyetini Belediye Kanunu’ndan alan Kent Konseyleri, ‘hemşehrilik bilincinin geliştirilmesi’, ‘kentin hak ve hukukunun korunması’, ‘sürdürülebilir kalkınma’, ‘çevreye duyarlılık’, ‘sosyal yardımlaşma ve dayanışma’, ‘saydamlık’, ‘hesap sorma ve hesap verme’, ‘katılım’, ‘yönetişim’ ve ‘yerinden yönetim’ gibi kent ve yerel demokrasi için hayati öneme sahip ilke ve değerleri yaşama geçirmek için çalışmaktadır. Tüm Türkiye`de kent konseyi çalışmaları büyük özveri ve gönüllülük ruhu ile yürütülmektedir. Kadınlar, Gençler, Engelliler başta olmak üzere kentteki diğer tüm kesimler kent konseyleri aracılığıyla yönetime katılma ve fikirlerini kentin gündemine taşıma imkânı bulmaktadırlar” dedi.
“Eleştiri demokrasinin en güzel enstrümanıdır”
“Saim Yavuz ve Gülay Sarışen gibi dostlarımıza teşekkür borçluyuz” diyen Soygüzel, “Çünkü demokrasiye, kente ve şehrin sakinlerine inanan bu insanlar sayesinde sadece Çanakkale`de değil, Ülkemizde de kent konseyleri ve kent konseylerinin temsil ettiği anlayış güçlenmekte ve kökleşmektedir. Elbette `eleştiri` de demokrasinin en önemli enstrümanlarından biridir. Hele hele, kentin en önemli dinamiklerinden olan ve bu özelliği ile kentte bir demokrasi gücü işlevi gören Yerel Basının eleştirileri, bizim için daima yol gösterici olmuştur. Ancak takdir edesiniz ki özveriyle görevlerini yürüten insanların kişilik haklarını da korumak başta siz basın mensupları olmak üzere hepimizin sorumluluğudur. Bizler de bu sorumluluğun bir gereği olarak bugün buradayız” ifadelerini kullandı.
İçeriğine değinmek bile ahlaki değil!
Soygüzel, açıklamasında “Geçtiğimiz günlerde Türkiye Kent Konseyleri Birliği Yürütme Kurulu Üyeleri ve arkadaşlarımız; Sayın Saim Yavuz ve Sayın Gülay Sarışen`in kişiliklerini hedef alan; içeriğine değinmeyi bile ahlaki bulmadığımız malum yazıyı kaleme alanları huzurlarınızda güçlü bir biçimde kınıyoruz. Ayrıca; görevlerini etik ve mesleki değerlere bağlı olarak sürdüren tüm basın mensuplarına ve Çanakkale Kent Konseyi’nin ve değerli arkadaşlarımızın yanında duran tüm Çanakkalelilere de teşekkürlerimizi sunuyoruz. Bu toplantıdan sonra arkadaşlarımız savcılığa başvuruda bulunacaklar. Bu süreçten sonra da biz, Türkiye Kent Konseyleri Birliği olarak arkadaşlarımızın yanında yer alacağız” ifadelerini kullandı.
“Ortada bir şebeklik var”
Çanakkale Kent Konseyi Başkanı Saim Yavuz açıklamasında; “Kerem İriç denen kişiyle ben ne ‘çelik-çomak’ oynadım, ne bir kahvehanede ‘pişpirik’ oynadım, ne herhangi bir masayı paylaştık, ne de herhangi bir selamım oldu. Tanımıyorum, herhangi bir muhabbetim yok. Benimle de alakalı değil bu durum; içinde valinin de olduğu, belediye başkanının da olduğu, 10 devlet kurumunun temsilcisinin, bütün siyasi parti temsilcilerinin de olduğu bir yapının başkanıyım ben. Orada atılan başlık, aslında bana atılan bir başlık olduğu kadar, bu yapının içindeki tüm kurum ve kişilere de atılmış bir başlıktır. Ne yazık ki; kötü bir durum. Evet, ‘gazetecilik’ deme konusunda biraz sorumlu davranmak gerekiyor. Bu kişinin gazetecilik ile uzaktan yakından ilgisi olmadığı gibi kötü de bir senarist, kötü de bir hikaye yazarı. Yazdığı hikayenin başı, ortası ve sonu birbirine de uymuyor, tutmuyor. Ama bir maksat var ki; o maksada ulaşmak için bu maksudu yerine getiriyor. Söylenecek çok fazla bir şey yok, zavallı bir durum. Ortada bir şebeklik var” ifadelerini kullandı.
“Yaşadığım olayı anlamlandıramıyorum”
Çanakkale Kent Konseyi Genel Sekreteri Gülay Sarışen; ise “Ben de çok fazla yorum yapmak istemiyorum. Sadece şunu söylemek istiyorum; ilk sivil çalışmaya kadınlarla başladım. Kadına yönelik şiddetin sadece fiziksel olmadığını, aynı zamanda psikolojik şiddetin de üzerimizde çok etkili olduğunu söyledim hep. Bu konuda bizim çok dikkatli olmamız gerektiğini, hem çocuklarımızla ailemizle yaşadığımız ortam dikkatli davranmamız gerektiğini söyledim. Açıkçası, şuanda yaşadığımız durumu, anlatamıyorum, adlandıramıyorum, anlamlandıramıyorum. Yaşadığım duygusal ve psikolojik şiddet, benim insanlara anlattığım kısımdı. Şuanda bunu yaşıyor olmam beni en çok etkileyen şeydi” sözleri ile kendisini ifade etti.
• Seçkin Sağlam