yandexmetrikacounter
Sivas Katliamı lanetlendi | Çanakkale Olay

Sivas Katliamı lanetlendi

Sivas merkezli olarak dün yurdun birçok yerinde anma etkinlikleri ve basın açıklamaları düzenlendi. Sivas katliamında ölenler anılırken, katliamı yapanlar bir kez daha lanetlendi. Sivas'taki etkinliğe Çanakkale Milletvekilleri Avukat Muharrem Erkek ve Bülent Öz de katılırken, Çanakkale Pir Sultan Abdal Kültür Derneği de üyeleri ile anmadaki yerlerini aldılar.

630

 

sivas3_resize.jpgsivas4_resize.jpg

Sivas’ta 2 Temmuz 1993 yılında Madımak Oteli’nin ateşi verilmesi ile katledilen aydın ve sanatçılar anılıyor. 22’inci yılında aydın ve sanatçıları yakarak katleden gerici zihniyet lanetlenirken, Sivas’ta düzenlenen etkinliklere yoğun bir katılım sağlandı. CHP’nin Çanakkale milletvekilleri Avukat Muharrem Erkek ve Bülent Öz de katıldı. CHP’nin Sivas’a giden 80 milletvekilinin içinde yer alan Erkek ve Öz, buradaki etkinliklerde yer alırken, Çanakkale Pir Sultan Abdal Kültür Derneği de etkinliklere katılım sağladı. Etkinlikler sırasında telefon ile görüştüğümüz CHP Milletvekili Avukat Muharrem Erkek, “Sivas’ta inanılmaz bir kalabalık var. Avrupa’dan, Türkiye’nin her yerinden Alevi dernekleri ve federasyonları, duyarlı, aydınlık insanları buraya katıldı. Çanakkale’den de Pir Sultan Abdal Derneği buraya katıldı. Biz de yaklaşık 80 CHP’li milletvekili olarak, Çanakkale’den de ben ve Bülent Öz arkadaşımız katıldık. Tabi burada acılar hala taze ve yaşıyor. Madımak Oteli bir ‘Utanç Müzesi’ ‘Hoşgörü Müzesi’ olmalıydı, yapılamadı. Olayın failleri korundu, adalet tecelli etmedi. Bir insanı yok edebilirsiniz, hatta yaka bilirsiniz. Ama düşüncelerini yok edemezsiniz. Türkiye’nin yobazlıkla ve cehaletle mücadelesi devam edecektir. Türkiye burada maalesef gereğini yapamadı. Biz de bugün burada Alevi yurttaşlarımızla birlikte onların acılarını paylaştık. Burada aydınları yakarak, vahşice katlettiler, ama düşünceleri, fikirleri, yazıları, şiirleri, eserlerini öldüremediler. Aydınlığı öldüremediler, Sivas ışık olmaya devam edecek” açıklamasında bulundu. 

 
“2 Temmuz bizim vicdanımızdır” 
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Çanakkale Şubesi’nden yapılan açıklamada Sivas Katliamı’nın unutulmadığı ifade edildi. “İnsanlık tarihine bu olayla utanç sayfalarından birini ekleyen Türkiye, ne yazık ki Madımak katliamıyla yüzleşmedi, arkasındaki karanlığı aydınlatamadı, katliamın siyasi sorumluları organizatörleri adaletin karşısına çıkarılmadı tıpkı Dersim 38’le yüzleşemediği gibi” denilen açıklamada, “1 Mayıs, Çorum, Maraş Gazi katliamlarının aydınlatılamadığı gibi. Dersimin kayıp kızlarının yaşadığı acılarla da Kızıltepe’de 12 yaşındaki Uğur Kaymaz’ın öldürülmesinden de , 12 yaşındaki Koray Kaya’nın Madımak’ta ateşe verilmesinden ve 14 yaşındaki Berkin’ın öldürülmesinden de sorumlu olan aynı devlettir. ‘Bir futbol karşılaşmasında da bu kadar ölü olur’ diyen Mesut Yılmaz’la Madımak davasının firari sanıklarıyla ilgili verilen zamanaşımı kararını ‘hayırlı, uğurlu olsun’ diye değerlendiren Sivas katillerinin adını Madımak Otelindeki anı panosuna yazdırarak acılarımızla adete dalga  geçen katliamı unutturmak için Madımak adını kaldırıp İl Özel İdaresi Bilim ve Kültür Merkezi şeklinde tabela astıran nasıl bir fark vardır ki. Bu devlet farklı uluslardan ve milliyetlerden ve de farklı inançlardan oluşan Anadolu halklarını Türk-İslam potasında eriterek kendisine makbul yaratmak isterken Soma’da yüzlerce işçinin ölümü karşısında bu işin fıtratında var söylemiyle taşeronlaşmanın, sömürünün kapitalist vahşetin üzerini örtmüyor mu? Yetmiyor HES projeleriyle doğayı yok ediyor. Su kaynaklarını sermayeye peşkeş çekiyor,Kentsel dönüşüm projeleriyle milyonları yoksullaştırırken ,iktidar destekli rant şebekelerini besliyor ve ne yazık ki Türkiye de devlet tarihsel bir süreklilik içinde farklı etnik ve inanca sahip yurttaşlarının temel hak ve özgürlüklerini kullandırmayan bir geleneğe sahip .Anadolu’nun kadim kültürel,etnik ve inançsal zenginlikleri yok ediliyor,renkleri soluyor . artık Hrant yok ..Süryaniler,Ezidiler..Rozer’in kimliğini talep ediyor..Hüseyin acısını dindirmek istiyor.Çağdaş,bilimsel,laik bir eğitim yok artık..4+4+4 düzenlemesiyle kız çocukları evlendiriliyor,erkek çocuklar ucuz iş gücü oluyor” dendi. 
 
“Madımak Müze oluncaya kadar mücadele edeceğiz” 
Yapılan açıklamada ayrıca, “Acılarımızla sadece devlet değil toplumun kendisi de yüzleşmeli her türlü ötekileştirme ve ayrımcılığı reddeden emek,demokrasi güçleriyle ortak mücadeleyi görev edinen bizler,inadına bu coğrafya da ,kadim inançların dinlerin ve dillerin her birinin kardeşçe bir arada yaşamasından ,halklarının anayasal güvenceye kavuşturulmasından yana olacağız. Gerçekten laik evrensel insan hak ve özgürlüklerinin güvencede olduğu , hiç kimsenin can ve mal güvenliği kaygısını yaşamadığı bir ülkeyi mutlaka inşa etmeye dair kararlılığımızı bir kez daha beyan ederiz. O halde yitirdiğimiz tüm canlarımızı unutmadığımızı göstermek için , barış ve demokrasi için ,laiklik için,adalet için Madımak Müze oluncaya kadar mücadelemiz devam edecektir.  2 Temmuz bizim vicdanımızdır” dendi. 
 
“Aydınlık, karanlığı  boğacaktır”
Atatürkçü Düşünce Derneği Çanakkale Şubesi Yrd. Doç. Dr. Necmi Akyalçın; Sivas olayları ile ilgili olarak, “Türkiye Cumhuriyeti bundan 22 yıl önce 2 Temmuz günü en karanlık günlerinden birini Sivas’ta yaşamıştır. Oysaki Sivas ilimiz, 1919 yılının Eylül ayında ‘Ya İstiklal Ya Ölüm’ parolasıyla işgalci güçlere karşı bağımsızlık ateşinin yakıldığı ve manda düşüncesinin yok edildiği Kongrenin ev sahipliğini yapmıştır. Sivas’ta, emperyalizme karşı başlatılan kararlı direnişin Cumhuriyetle taçlanışından 70 yıl sonra Madımak Oteli’nden yükselen kara dumanlar Cumhuriyet’in ışığını, aydınlığını boğmaya Yeltenen yobazlarca çıkartılmıştır; ancak o gün başarılı olamadılar, bundan sonra da olamayacaklar! 96 yıl önce bağımsızlık parolasıyla yola çıkan Mustafa Kemal ve vatansever dava arkadaşlarını bağrına basan Sivas halkına ihanet eden kundakçılar, 2 Temmuz 1993 günü Anadolu aydınlanmasının ışığını tazelemeye gelenleri konuk etmek yerine ölüme göndermişlerdir. “Cumhuriyet Sivas’ta Kuruldu, Sivas’ta Yıkılacak” haykırışlarıyla saldırıya geçen gericiler, bugün enkaz haline getirilmeye çalışılan Cumhuriyeti kundaklamaya çalışanlar, ihanetlerinin ilk ateşini 22 yıl önce yakmışlardır. O Günün Avukatları adeta ödüllendirilmiştir. Katillerin avukatlarının önemli bir kısmı milletvekilliği ile ödüllendirilmiştir. Cumhuriyet yıkıcılarının ihaneti ve geçici başarıları kimseyi ürkütmemelidir. Bu savaş karanlıkla aydınlığın yüzyıllardır süren savaşıdır. Uzun süreli bu tür savaşlardaki geçici geri çekilişler sonucu değiştirmemiştir, değiştirmeyecektir. Cumhuriyetimiz, Bağımsızlık Savaşımızda olduğu gibi Polatlı önlerine çekilse de er geç İzmir’e ulaşacaktır. Bedenleriyle 22 yıl önce aramızdan ayrılsalar da düşünceleriyle yüzyıllarca yaşayacak olan,  Sivas’ta yitirdiğimiz aydınlarımızı saygıyla anıyoruz. ADD Sivas şubemiz, Aydınlarımızı anmak isteyen yakınları ile dostlarını Sivas’ta özlemle kucaklamayı beklemektedir. Sivas, 96 yıl önce Mustafa Kemal ve dava arkadaşlarını nasıl bağrına bastıysa bugün de yaralı, acılı konuklarını bağrına basacaktır. Sivas yeniden birliğin, dayanışmanın, bağımsızlığın ve mücadelenin simgesi olacaktır” ifadelerini kullandı. 
 
 “22 yıl öncesinin Sivas’ını unutmuyoruz”
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sivas Katliamı ile ilgili olarak açıklama yayınlayarak, katliamı kınadı. Yapılan açıklamada; “22 yıl önce Sivas’ta gerçekleştirilen ve 35 kişinin ateşe verildiği insanlık dışı katliamı unutmuyoruz. O gün Sivas’ta yaşananlar farklı halkların, inançların, kültürlerin beşiği olan Anadolu ve Mezopotamya topraklarında görülen acılardan sadece birisidir. Dersim, Koçgiri, Malatya, Ortaca, Maraş, Çorum, Gazi katliamları da aynı zihniyetin sonuçları olmuştur. Alevi toplumunun Cumhuriyet tarihi boyunca uğradığı onca katliamın nedeni, farklı olanı kimliksiz ve kişiliksiz bırakma politikasıdır. ‘Tekçi’ anlayışın savunucuları ve takipçileri, devlet gücünü de arkalarına alarak bu katliamları gerçekleştirmişlerdir. Bu katliamlar nedeniyle Alevi toplumundan hiç özür dilenmemiş, devletin katliamlardaki rolü ve tutumu mahkûm edilmemiş, adalet sağlanmamıştır. O nedenle de acılarımız dinmemiş, yüreklerimiz soğumamıştır.
Paylaş