Turan: “Tarihten aldığımız güçle istiklâl ruhunu yaşatmaya devam ediyoruz”
AKP Grup Başkanvekili ve Çanakkale Milletvekili Bülent Turan tarafından yayınlanan basın bülteninde; “30 Ağustos Başkomutanlık Meydan Muharebesi tarihe gömülmek istenen bir milletin işgalci güçlere karşı kazandığı zaferdir. Şanlı tarihimizin bir parçası olan 30 Ağustos ile İstiklal Mücadelemiz başarıya ulaşmış, işgal kuvvetleri topraklarımızdan püskürtülmüştür. Tarihte sayısız kez kahramanlık destanı yazan milletimizin asil torunları 15 Temmuz’da ikinci İstiklal Mücadelesiyle bir kez daha işgalcilere geçit vermedi. Büyük zaferin mimarı başta Gazi Mustafa Kemal olmak üzere tüm gazi ve şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum.
Şehitlerimizin hatırasına sahip çıkıyor, tarihten aldığımız güçle istiklâl ruhunu yaşatmaya devam ediyoruz. 100 yıl önce mücadele ettiğimiz güçlerin, bugün taşeronlar aracılığıyla yeniden ortaya çıkması her zamankinden daha güçlü olmamız gerektiğini ortaya koydu. 15 Temmuz’da yaşadıklarımız darbe kalkışmasından öte bir işgal girişimiydi. 15 Temmuz’da milletimizin gösterdiği üstün dayanışma, cesaret ve kararlılık tarihimizden gelen bir mirastı. Dayanışmanın getirdiği milli duruş, ihtiyaç duyduğumuz İstiklâl ruhunun yansımasıydı.
Yaşadığımız zor günlerin aslında belli bir odak tarafından yönetildiğini bugün çok net görüyoruz. FETÖ’nün başarısız darbe girişimi sonrası sahneye terör örgütü PKK çıkıyor. PKK’dan sonra da IŞİD sahnedeki yerini alıyor. Aynı yerden talimat almışçasına hain eylemlerini sürdürüyorlar. Kim gelirse gelsin, milletimiz bütün bunların üstesinden gelecek ferasete, cesarete ve kararlılığa sahiptir. 15 Temmuz’da, işgalcilere karşı milletimizin geçit vermediğini bütün dünya gördü. Terör örgütleri için bu millete diz çöktürmenin kolay olmadığını milletimiz bir kez daha kanıtladı. İman ve inanç karşısında silahların, bombaların, tankların başarısız olduğuna hepimiz şahit olduk” ifadelerine yer verdi.
Erkek’ten “Yurtta barış cihanda barış” vurgusu
30 Ağustos Zafer Bayramı nedeni ile açıklamada bulunan CHP Çanakkale Milletvekili Avukat Muharrem Erkek, “Atatürk’ün, günümüzde en çok ihtiyacımız olan ‘yurtta barış, dünyada barış’ ilkesi Büyük Zafer sonrasında yaşama geçirilmiş, savaştığımız ülkelerle eşit koşullarda dostça ilişkiler kurulmuş ve yeni düşmanlıklar yaratılmamıştır” dedi. CHP Çanakkale Milletvekili Avukat Muharrem Erkek, açıklamasında “Bundan 94 yıl önce, ‘tarihin 100 yılda bir yetiştirdiği ve onun da bizim milletimiz içinden çıktığı’ sözlerini doğrulatır biçimde, Başkomutanlık yetkisini belirli sınırlamalarla Büyük Millet Meclisi’nden alan Mustafa Kemal Atatürk önderliğindeki ordularımız büyük bir savaş kazanmıştır. Bu, sıradan bir zafer değildir. Dumlupınar Savaşı ya da Atatürk bizzat yönettiği için Başkomutanlık Meydan Savaşı olarak geçen bu zafer; Kurtuluş Savaşı’nın kesin bir zaferle sonuçlanacağının ilk adımı, Anadolu’da bağımsızca yaşayacağımızın müjdecisi ve dünyanın tüm “Mazlum Milletlerinin” kurtuluşu yolunda umudu olmuştur. Büyük yokluklar içindeki bir milletin ve ordusunun, yalınayak, 9 Eylül gününde İzmir’i kurtarıp Yunanlıların elinden yurdumuzu kurtardığı bu savaş, cephede askerlerimizin ve gerisinde milletimizin mücadele yürüttüğü ‘topyekûn savaşın’ da dünyadaki en önemli örneklerindendir. Yunan ordusu topyekûn yok edilmiş, yaklaşık 150 bin kilometrekare alan, dünyanın şaşkınlıkla izlediği 14 gün gibi kısa bir sürede ele geçirilmiştir. Yine bu zafer sonucunda Türkiye, Lozan`a önemli bir diplomatik avantajla katılmış, askeri başarısını, siyasi başarıyla taçlandırılmıştır. Ayrıca unutulmaması gereken, İstanbul’un Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk tarafından kurtarılmasının yolu da bu savaş sonrasında açılmıştır. Atatürk’ün, günümüzde en çok ihtiyacımız olan ‘yurtta barış, dünyada barış’ ilkesi Büyük Zafer sonrasında yaşama geçirilmiş, savaştığımız ülkelerle eşit koşullarda dostça ilişkiler kurulmuş ve yeni düşmanlıklar yaratılmamıştır. Başka bir ifadeyle 30 Ağustos, dünya için de tarihsel önemdedir. Bu düşüncelerle 94 yıl önce bu yurdu bize bağışlayan başta Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını, cephe gerisinde başka bir büyük savaş veren atalarımızı rahmetle ve minnetle anıyorum. 30 Ağustos Zafer Bayramı’mız kutlu olsun!” ifadelerine yer verdi.
“200 yıllık geri çekilin son buluşu”
Çanakkale Valisi Hamza Erkal, “30 Ağustos; 19 Mayıs 1919’da Samsun’da başlayan yürüyüşün, 26 Ağustos’ta Kocatepe’deki şahlanışın, yüksek kudret ve kahramanlığın tezahürü olan ölümsüz bir abidedir. 30 Ağustos; tarihin mezarlığına gömülmek istenen bir milletin yeniden varoluşunun, 200 yıllık geri çekilişin son buluşunun, milletimizin ülkesine ve vatanına sahip çıkışının delilidir. Uçurumun kenarından dönüp kendisine yeni bir yol haritası çizen atalarımız; mazlum milletlere örnek olacak eşsiz bir destanı yazmış, istiklal ve istikbal mücadelemizin bitmediğinin kanla ve kahramanlıkla ispatlamıştır. Şanlı geçmişimiz; Türk inkılabına ışık tutan bir meşaleyi yakmış, Cumhuriyetin temellerinin atmış ve mazlum milletlere mücadele örneği olmuştur. Biliyoruz ki bugün varlığımız, o günkü direnişimizin sayesindedir. Eminiz ki aziz milletimiz, varlığına kastedenlere asla izin vermez, vesayet zincirini takmaz. İnanıyoruz ki 79 milyon, “Tek Millet, Tek Bayrak, Tek Vatan, Tek Devlet” ilkesinden katiyen uzaklaşmaz. Kesindir ki ülkemize, milli irademize kastedenler, devletimizin ve milletimizin kudretiyle karşılaşmak sonundan kaçamaz. Bunun en yakın örneği ise FETÖ/PDY’nin yaşadığı akıbet ve 15 Temmuz gecesidir. Bu kutlu zaferin 94. Yıldönümü, görevlerimizi bir kez daha hatırlatmaktadır. Ülkemizin birliğine, parlak geleceğimize yönelik tehditler içeriden ve dışarıdan maalesef devam etmektedir. Bu sebeple kutlu yürüyüşümüze sekteye uğratılmadan devam ediyoruz. Türkiye’yi demokratik, ekonomik, siyasi yönden güçlendirmek ana gayemiz ve atalarımıza olan borcumuzdur. ‘Yeni Türkiye’ vizyonumuz, 30 Ağustos’taki inançtan beslenmelidir. Türkiye’yi 2023’te dünyanın en büyük 10 ülkesinden biri haline getirmek vazgeçilmez vazifemizdir. Türkiye Cumhuriyetini ilelebet payidar kılmak için var gücümüzle çalışmak boynumuzun borcudur. Bunun için istiklalimize, istikbalimize ve istikrarımıza gölge düşürmemeli, var gücümüzle gayret etmeli, Kurtuluş Savaşı Kahramanları gibi bir olmalı, iri olmalı, diri olmalıyız. 15 Temmuz’da verdiğimiz 240 demokrasi şehidimiz 30 Ağustos ruhunun abideleşmiş isimleridir. Darbe girişimine direnen 2195 kahraman gazimiz ve halkımız, bu iradenin ve temennilerin anıtlaşmış örnekleridir. Bu sebeple 15 Temmuz, ilhamını 30 Ağustos’tan almıştır. 15 Temmuz, Kurtuluş Savaşı ruhunun halen yaşadığını gösteren ispattır. Bu vesileyle büyük zaferin başkomutanı, devletimizin kurucusu, Türkiye Büyük Millet Meclisinin ilk başkanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, erinden subayına tüm askerlerimizi rahmetle ve minnetle yad ediyor, gazilerimizi şükranla anıyor, Zafer Bayramı ve Türk Silahlı Kuvvetler günü nedeniyle milletimizi ve ordumuz mensuplarını kutluyorum. 15 Temmuz demokrasi şehitlerini, Cizre’de hain saldırıda yitirdiğimiz Çanlı hemşerimiz Polis Halil İbrahim Eriç ve Yeniceli hemşerimiz Polis Gökhan Çakıcı’yı ve bu topraklar için toprağa düşmüş tüm kahramanlarımızı saygıyla anıyorum” dedi.
Karadağ’dan 30 Ağustos mesajı
AKP Çanakkale İl Başkanı Yeşim Karadağ, 30 Ağustos Zafer Bayramı nedeniyle yayınladığı kutlama mesajında “Aziz Milletimizin en önemli değerlerinden olan özgürlüğünü muhafaza uğruna verdiği cansiperhane mücadele sonrasında kazanılan büyük zaferin 94. yıldönümünü idrak etmenin mutluluğunu ve onurunu hep birlikte yaşamaktayız. 30 Ağustos 1922’de Dumlupınar’da Gazi Mustafa Kemal komutasındaki kahraman ordumuzun kazandığı zafer, kazanılan bir muharebe olmakla kalmamış topraklarımızdaki işgali resmen sonlandırdığı gibi Cumhuriyetimizin de en sağlam temel taşlarından birisi olmuştur. Bugün bizlere düşen, çok zor şartlar altında, büyük fedakarlıkla kazanılan Kurtuluş Savaşı ve bu destansı mücadele ardından kurulan Cumhuriyet’i birlik, beraberliğimizi koruyarak güven ve istikrar ortamı içerisinde gelecek nesillere nakletmektir. Büyük zaferin 94. yıldönümünde tüm vatandaşlarımızın 30 Ağustos Zafer Bayramını en kalbi duygularla tebrik ederken bu büyük zaferin gururunu bizlere armağan eden başta Gazi Mustafa Kemal’e ve İstiklal Savaşımızın isimsiz kahramanları olmak üzere geçmişten günümüze tüm gazi ve şehitlerimizi minnet, rahmet ve şükranla anıyorum” dedi.
Acer’den 30 Ağustos kutlaması
Rektör Prof. Dr. Yücel Acer’in 30 Ağustos Zafer Bayramı Kutlama Mesajında; “Bugün 94’üncü yılında bile gururlandığımız, kazanmak için bir neslin adeta kendini feda ettiği bir kahramanlık destanı olan 30 Ağustos Zaferi ülkeyi parçalamak ve milleti esaret altına almak isteyen devletlere karşı, yokluk içinde, en zor koşullarda ve her şeyin bittiği sanılan bir dönemde gerçekleşmiştir. Türk Milleti haklı, onurlu mücadelesiyle, vatan sevgisinin sayısal güçten daha üstün olduğunu tüm dünyaya kanıtlamış, bağımsız yaşamak isteyen birçok ulusa da yol göstermiştir. Zaferin ardından Milletimiz, dayanışmasıyla bütün dünyaya anlamlı bir mesaj vermiş, gelişen demokrasisi, güçlü ekonomisi, tarihi ve kültürel birikimiyle bölgesinin ve dünyanın ışık saçan ülkelerinden biri haline gelmiştir. 15 Temmuz 2016 tarihinde, halkın iradesini hedef alan, dış bağlantılı saldırı karşısında aziz milletimiz, iradesini, vatanını ve bütünlüğünü hedef alan her türlü saldırıya karşı aynı kararlılığını ve mücadele gücünü bir kez daha göstermiştir. Bu vesile ile Türk milletinin 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı kutluyor, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, bu zaferi bize armağan eden İstiklal Mücadelemizin kahramanlarını, ülkemizin ve milletimizin bölünmez bütünlüğü için canlarını seve seve veren tüm aziz şehitlerimizi, kahraman gazilerimizi rahmet, minnet ve şükranla anıyorum” dedi.
Şarlan’dan 30 Ağustos mesajı; “Yolumuzu aydınlatan ışıktır”
30 Ağustos Zafer Bayramı nedeni ile açıklamalarda bulunan Çanakkale Barosu Başkanı Bülent Şarlan, “30 Ağustos Zafer Bayramı ve Türk Silahlı Kuvvetler Günü kutlu olsun. İnönü’de, Dumlupınar’da, Kocatepe’de atalarımızın yokluklarla kazandığı, bağımsızlığın ve Cumhuriyet Türkiye’sinin kapılarını aralayan şanlı zaferimizi avukatlar olarak büyük bir onurla ve gururla kutluyoruz. Mazlum milletlere ilham olan şanlı geçmişimiz, silah ve para desteğinin arkasına almış işbirlikçilerin ve emperyalistlerin planlarını yırtıp atmış, özveri ve fedakarlığın eşsiz destanını 1922 yılında büyük komutan Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde yazmıştır. Haksızlığa karşı direnişin, hukuksuzluğa son verişin yakın tarihteki ibretlik sayfası olan mücadelemiz, ordu millet kaynaşmış bir Türkiye’nin gurur abidesidir. 94 yıl önceki mücadele şunu göstermiştir ki haksızlıklar ve hukuksuzlukların karşılaşacağı akıbet yenilgiden başka bir şey değildir. Haklı olanı, bizim olanı savunmak ve herşeye rağmen savunmak insanlık onurunun ve saygınlığının bir gereğidir. Biz avukatların önünü aydınlatan ışık da bu ışıktır. Şurası da bir gerçektir ki Anadolu’nun kurtuluş mücadelesi bize modern bir devleti ve kazandırdığı değerleri sağlamıştır. Bu değerler içinde hukuk devleti ise önemli bir yer tutmaktadır. Dökülen kanların, verilen canların, sarfedilen emeklerin nihayetinde kazandığımız demokratik, laik, sosyal hukuk devleti ve cumhuriyet bu sebeple korunması gereken bir yapıdan öte bir emanettir. Biz avukatların, mesleğimizi icra ederken bu duygulardan uzaklaşmayacağı unutulmamalıdır” dedi.
Eriç ve Kıncak’ı andı
“Terör, 30 Ağustos ruhunun karşısında daima yenilgiye uğrayacaktır” diyen Şarlan, “Cumhuriyetimize ve milli irademize musallat olan 15 Temmuz gibi hain darbe girişimleri, birliğimize ve ülkemize yönelik kahrolası terör eylemleri 30 Ağustos Ruhunun karşısında daima yenilgiye uğrayacaktır. Bu vesileyle başta Kurtuluş Savaşımızın Başkomutanı, Türkiye Cumhuriyetinin Kurucusu ulu önder Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm şehitlerimizi ve gazilerimizi, Türk Silahlı Kuvvetlerinin yitirdiğimiz kıymetli mensuplarını saygıyla ve şükranla anıyorum. Cizre’de PKK’lı hainlerin saldırısı sonucunda şehit düşen Çanakkaleli polislerimiz Merhum İbrahim Eriç ve Merhum Gökhan Kıncak ile tüm şehitlerimizin ruhları şad olsun, ailelerine sabırlıklar ve milletimize başsağlığı diliyorum” ifadelerini kullandı.
ÇYDD’den 30 Ağustos mesajı;
“Tarifsiz kederler içindeyiz ama umutsuz değiliz”
30 Ağustos Zafer Bayramı nedeni ile Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nden (ÇYDD) basın açıklaması yayınlandı. Açımlamada, “30 Ağustos 1922’de Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde kahraman komutanlarımızın ve ordumuzun, yiğit halkımızın yediden yetmişe desteğiyle kazandığı –‘Büyük Zafer’ sömürgeci devletlerin Anadolu`yu parçalama ve paylaşma kararlarını boşa çıkarmıştı. Bu zafer ülkemize laik, demokratik, çağdaş bir hukuk devleti olmanın kapılarını açmıştı. Ne yazık ki bugün, özgürlüğümüzün ve bağımsızlığımızın güvencesi olan ordumuzun yurtsever komutanlarının Ergenekon ve Balyoz gibi kumpaslarla tasfiye edilmesi; ülkemizi çağ dışı karanlık bir bataklığa, din devletine götürecek bir yapının siyasi iktidarın da aymazlığıyla ordumuzu ele geçirme girişimi bizi 15 Temmuz’a, uçurumun eşiğine getirdi. Her gün biraz daha tırmanan terör nedeniyle yitirdiğimiz canların yarattığı acı, yürekleri dağlıyor; ‘lanetleme’ sözcüğü yıkımı onarmaya yetmiyor; sınır güvenliğimizle ilgili sorunlar, ülkemizin geleceğiyle ilgili büyük bir kaygı ve korku yaratıyor. Bütün bunlar bayram sevincimizi gölgeliyor; ama umutsuz değiliz. Ülkemizin güvenliği, sağlığı, yönetsel, ekonomik, sosyal, siyasal, eğitsel, çevresel pek çok sorununun çözümü, tüm yurttaşlarımızın fırsat eşitliği ve sosyal devlet ilkeleriyle, barış içinde çağdaş eğitimden yararlanmasında, özcesi ‘gerçek demokrasi’de yatıyor. Hukukun üstünlüğünü, laik ve bilimsel eğitimi yaşama geçirmeyi ilke edinen bir anlayışın iktidarda, muhalefette, tüm toplum kesimlerinde benimsenmesi ve bu doğrultuda birlikte çalışılması tek çaredir. Yurttaşlar olarak din, mezhep, etnik ve benzeri hiçbir savaş istemiyoruz. Barış içinde, bir arada yaşamanın yolunu mutlaka ama mutlaka bulmalıyız. Bunun için Atatürk’ün Büyük Nutuk’ta öğütlediği gibi bağrımızda yetiştirerek başımızın üstüne dek çıkaracağımız insanların kanındaki, vicdanındaki öz mayayı çok iyi incelemeye dikkat etmekten hiçbir zaman geri kalmamalıyız. 30 Ağustos 1922’de tüm varlığını ortaya koyarak özgürlük ve bağımsızlığın bedelini ödeyenlere ve gelecek kuşaklara borcumuz var. Bunun için 30 Ağustos’ta meydanlarda, sokaklarda, Atatürk’ün huzurundayız” ifadelerine yer verildi.
“Bağımsızlıktan ve özgürlükten ördün vermeyeceğiz”
Eğitim-İş’ten yapılan açıklamada; “Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde, 26 Ağustos’ta başlayan 30 Ağustos 1922’de zaferle sonuçlanan Başkomutanlık Meydan Savaşı ile yurdumuz düşman işgalinden kurtarılmış, ulusumuz özgür ve bağımsız yaşama onuruna kavuşmuştur. Türk Ulusu birlik ve beraberlik anlayışı içerisinde kendisini tarih sahnesinden silmek isteyen emperyalist güçlere gereken dersi vermiş, 30 Ağustos Zaferiyle tüm mazlum uluslara da örnek olmuştur. Ulusumuz hiçbir şekilde bağımsızlık ve özgürlüğünden ödün vermeyeceğini, sonsuza kadar var olacağını tüm dünyaya kabul ettirmiştir. 30 Ağustos Zaferi, ülkemizi parçalamak ve ulusumuzu esaret altına almak isteyen emperyalist devletlere karşı, tüm olanaksızlıklara rağmen Türk Ulusunun yurtseverliği ile kazandığı, bir onur ve bağımsızlık mücadelesidir. Bu mücadelenin sonunda özgür, bağımsız, demokratik ve laik Türkiye Cumhuriyeti`nin temelleri atılmış, birçok devrim gerçekleştirilmiştir. Ancak demokrasiyi amaç değil, kendi ümmetçi anlayışlarını gerçekleştirmek için araç olarak gören zihniyet bugün emperyalist güçlerin de desteğiyle, emperyalizme karşı verilen büyük mücadelenin sonunda Lozan Antlaşması’yla elde edilen kazanımları pervasızca yok etmeye çalışmakta, Sevr’i yeniden gündeme taşımaktadırlar. Hukuk tanımaz, baskıcı AKP iktidarı, bağımsızlığımızı, özgürlüğümüzü ve demokrasimizi taçlandıran, aydınlanma devrimimiz Cumhuriyet’in kazanımlarını yok etmek için her türlü çabayı göstermektedir. Ülkemizin etrafı başta Ortadoğu’da Suriye olmak üzere her taraftan ateş çemberiyle kuşatılmıştır. Komşularımızla sıfır sorun diye yola çıkan siyasal iktidar, emperyalist güçler ve onların dünyayı paylaşma hırslarının adeta taşeronluğunu yaparak ülkemizi büyük bir savaşın eşiğine getirmiştir. Bugün özgürlüğümüz ve bağımsızlığımız, birlik ve bütünlüğümüz tehdit altındadır. Emperyalizme karşı verilen çetin mücadele sonucunda kazanılan bağımsızlık bilinciyle hareket ederek içinde yaşadığımız bu koşullarda Türkiye Cumhuriyeti’nin ülkesi ve ulusuyla bölünmez bütünlüğüne, bağımsızlığına Atatürk ilke ve devrimlerine sahip çıkılmasında hepimize önemli sorumluluklar düştüğünü asla unutmamalıyız. Eğitim-İş, tam bağımsızlık ve ulus egemenliğine dayanan; laik, demokratik, sosyal hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’ni, üniter devlet yapısı içinde korumaya ve sonsuza kadar yaşatmaya kararlıdır. Bu duygu ve düşüncelerle ulusumuzun 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı en içten dileklerimizle kutluyor, başta Büyük Önderimiz Atatürk olmak üzere canlarıyla bu toprakları vatan yapan aziz şehitlerimizi bir kez daha saygı ve minnetle anıyoruz” dendi.
(Haber Merkezi)