yandexmetrikacounter
Direniş ateşi yakıldı | Çanakkale Olay

Direniş ateşi yakıldı


Çanakkale'de Kalkım-Edremit yolu üzerinde bulunan Oreks Madencilik firmasına ait üç ocakta çalışan 60'ın üzerinde işçinin çalışma şartlarının düzeltilmesi, iş güvenliği ve işçi sağlığı şartlarının sağlanması için başlattığı grev sürüyor. Yaktıkları ateşin başında direnişe geçen maden işçileri, "Bu şartlar altında ocağa girmeyeceğiz" dediler. Sendikasız olan işçiler T. Maden-İş ile irtibat kurarak sendikaya üye olma talebinde bulundu.

1747

 

maden  (5)_resize.JPG

Çanakkale’de Yenice’ye bağlı Kalkım ile Balıkesir’e bağlı Edremit Yolu üzerinde, “Hanlar mevkii” olarak bilinen bölgede bulunan Oreks Madenciliğe ait ocakta 2 Aralık tarihinde meydana gelen göçükte bir işçinin yaşamını yitirmesi ve bir işçinin yaralanmasının ardından çalışmaya yaklaşık 15 gün ara verildi. Önceki gün maden şirketi yetkililerinin işbaşı yapın çağrılarına grev başlatarak cevap veren işçiler, çalışma şartlar, iş güvenliği ve işçi sağlığı, ambulans aracı, servis ve maaş sistemindeki düzensizlik gibi sorunlara çözüm bulunması için grevi çıktı. Çağrı yapıldığı günden bu yana maden ocağına girmeyen işçiler, 2 Aralık’ta kaybettikleri arkadaşının başına gelenlerin, kendi başlarına gelebileceği endişesini taşıyorlar. İki gündür maden sahası yakınlarında ateş yakarak toplanan işçiler “Bu şartlar altında yeni göçüklerin ve ölümlerin olmasından endişe ediyoruz” dediler. Hiçbir sosyal güvenceleri olmadığını söyleyen işçiler, “İşimize de sağlığımıza da sahip çıkmaya devam edeceğiz” diyerek kararlı olduklarını ifade etti. 


Maden-İş Şube Başkanı Engin, işçileri ziyaret etti 
Bu arada işçiler, T. Maden-İş ile irtibata geçerek sendikalı olma talebinde bulundu. Grevdeki işçileri, ‘direniş ateşi’nin başında ziyaret eden T. Maden-İş Marmara Bölgesi Şube Başkanı Musa Engin “Maden-İş sendikası olarak arkadaşlarımızın mücadelesinin sonuna kadar yanındayız. Onlar var oldukça biz varız. Haklı mücadelelerine sonuna kadar destek vereceğiz. Yeter ki maden işçisi arkadaşlarımız birlikte mücadele etsinler. İşçilerin çalışma şartlarının çok ağır olduğunu biliyoruz. Zor koşullarda çalıştığını biliyoruz. İşçi sağlığı ve iş güvenliğinin olmadığını tahmin ediyoruz. Onlar bu mücadelede kararlı oldukları sürece biz de sonuna kadar yanlarındayız” dedi.
 
Grevdeki işçiler gazetemiz OLAY’a konuştu;
Hayrullah Şen: Kazadan sonra ocaktaki bazı şartların düzeltilmesi, emniyet tedbirlerinin alınması noktasında greve çıktık. Sosyal haklarımızı kazanmak istiyoruz, servis, maaş sisteminin düzeltilmesi gibi isteklerimiz var. Bunları kabul etmiyorlar. Biz de çalışmıyoruz. Ocakta çalışma şartlarımız çok zor. Tehlikeli bir yer. Çalışılan yeri tahkimat yapamıyoruz. Güvenlik açısından sakıncalı olduğu için çalışmak istemiyoruz. Taleplerimiz çok fazla değil aslında; sosyal haklarımızın düzeltilmesini istiyoruz, servis istiyoruz. Buraya herkes kendi imkanları ile gelip gidiyor. Yağmur oluyor, kar oluyor. Bunun bir de maddi tarafı var. Bunları kabul etmiyorlar, biz de ocağa girmiyoruz. 

maden  (6) Mustafa Orhan_resize.jpg
Mustafa Orhan: Ocakta çalışma şartlarımız çok zor. Çalıştığımız zemin çürük ve kendi güvenliğimizi sağlayamıyoruz, çünkü zemin çok kötü. Sürekli ufak tefek kazalar oluyorlar. Birkaç ay önce de bir göçük meydana geldi. Orada can kaybı olmadı. Ama o olay, 2 Aralık’taki göçüğün habercisiydi. Burası çalışmaması gereken bir yerdi. Burada ihmalkarlık var. Bu cinayet gibi bir şey. Çünkü can güvenliğimizi alamıyoruz. Arkadaşımız bir hiç uğruna yaşamını yitirdi. Göçük sırasında biz oradaydık. Arkadaşımızı yine biz çıkardık. Çıkarma esnasında da göçük yaşandı. Biz bu sistemde çalışmaya devam edersek yine bu kazalar, ölümlü kazalar olacaktır. Genel müdürle bir toplantı yaptık. Bizi hiç konuşturmadı bile. Biz öneriler sunuyoruz, sistemin değişmesine yönelik bir şeyler söylüyoruz ‘size sormayacağız’ diyor. Yani biz bu sistemde çalışmak istemediğimiz için greve gittik. Üç ocak grevdeyiz, çalışmıyoruz. Yetkililerin bu ocağı incelemelerini istiyoruz. 
 
maden  (7) Halil Karabacak_resize.jpg
Halil Karabacak: Ambulans istiyoruz, servis istiyoruz. Servis istedik, genel müdür, ‘uçak alın, uçakla işe gelin’ diyerek dalga geçiyor. Biz uçak istemiyoruz, uçağı kendisine tutsun Kayseri’ye gelsin gitsin. Bize servis tutsun. Veriyorsa verir vermezse vermez. Bu şartlar altında çalışmak zor oluyor. Yemekhanemizde köpek geziyor. Onun pisliğini bile temizlemiyorlar. Bir aydır biz o masalarda yemek yiyoruz. Denetlemeci geliyor, içeriye girmiyor. Denetlemeci dışarıdan kestane alıp gitti. Kazanın yaşandığı gün de denetlemeci vardı. Çevre denetlemecisi geldi, içeriye karışmadı. O gün 6’yı çeyrek geçe kaza oldu, 5’i çeyrek geçe de gitti. İçeriyle ilgisi yoktu. Çok sustuk, çok direndik ama olmadı. Güvenlik tedbirimiz falan yok. 
 
maden  (1) Günher Orhan_resize.jpg
Güner Orhan: 2 Aralık tarihinde 4-12 vardiyasına girdi. O sırada çalışıyorduk, göçük oldu. Ben kendimi kurtardım. Dizlerime kadar göçükte kaldım, kendi çabalarımla çıktım. Büyük göçük oldu, arkadaşımız göçüğün altında kaldı. Kurtaramadık. Yeterli önlem yoktu.
 
maden  (2) Sefer İnce_resize.JPG
Önlemlerin alınması için iş bıraktık. 
Sefer İnce: Üç vardiyada tek ateşlemeci çalışıyor. Dinamit patlatma işlemi belgeli ateşleyiciler tarafından yapılması gerekirken, ateşleyici olmadığı için kendimiz yapmak zorunda kalıyoruz. Zaman zaman kazalar da geçiriyoruz. Dinamit patlatma esnasında benim iki parmağım bu kazaların birinde koptu. Bu sistemin değişmesini istiyoruz. Biz ateşlemeye karışmak istemediğimizde mecbur ediyorlar. 

Cüneyt Arıcı: Sürekli kazalar oluyor. Burada işçiye önem verilmiyor. Getiriyorlar, çalıştırıyorlar. Hastaneye bile götürdükleri araç bile sağlıklı değil. Burada insanın canı ve sağlığı önemli değil. Önemli olan para kazanılsın yeter. İşçinin köpek kadar değeri yok. Bir sıkıntımızı söylüyoruz, ‘beğenmiyorsan bırak git’ diyorlar. Burada insanın bir değeri yok, önemli olan onların para kazanması…               (Seçkin Sağlam)
Paylaş