Hava şartları nedeniyle çoğunlukla kapalı ortamlarda vakit
geçirilen kış aylarında birçok kişi grip hastalığına
yakalanabiliyor.
Halk arasında "paçavra hastalığı" olarak da bilinen grip, yüksek
ateş, halsizlik, kas ağrıları ve burun akıntısı gibi belirtilerle
kendini gösteriyor. Çam Sakura Şehir Hastanesi Enfeksiyon
Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji uzmanı Prof. Dr. Özlem
Altıntaş Aydın, grip belirtilerinin çoğunlukla şiddetli olduğunu
ve kişiyi gerçekten de paçavra gibi yorgun, halsiz bıraktığını
belirterek, "Grip tedavisinde yapılan en yaygın hatalardan biri,
antibiyotik kullanmaktır. Antibiyotikler bakteriyel
enfeksiyonları tedavi etmek için geliştirilmiş ilaçlardır. Grip
ise bir virüs tarafından meydana gelir. Bu nedenle
antibiyotiklerin grip tedavisinde hiçbir etkisi yoktur. Ancak,
halk arasında antibiyotiklerin viral enfeksiyonlarda da etkili
olduğu yönündeki yanlış inanış, antibiyotiklerin gereksiz
kullanımına ve antibiyotik direncinin yaygınlaşmasına neden
olmaktadır" dedi.
Prof. Dr. Aydın, gribin, influenza virüslerinin neden olduğu bir
solunum yolu enfeksiyonu olduğunu belirterek, "Virüs, hasta
kişilerin öksürmesi, hapşırması veya konuşması sırasında havaya
yayılan damlacıklarla bulaşır. Aynı zamanda, virüs bulaşmış
yüzeylere temas eden kişiler ellerini ağızlarına, burunlarına
veya gözlerine götürdüklerinde enfeksiyon kapabilirler" dedi.
Aydın, gribin belirtilerini şöyle sıraladı:
"Yüksek ateş, şiddetli halsizlik ve yorgunluk, kas ve eklem
ağrıları, baş ağrısı, boğaz ağrısı, burun akıntısı veya
tıkanıklığı, öksürük".
Bu belirtiler genellikle 7-10 gün içinde düzeliyor. Ancak riskli
kişilerde (yaşlılar, kronik hastalığı olanlar, hamileler ve
bağışıklık sistemi zayıf kişiler) ağır seyredebiliyor ve zatürre
gibi ciddi komplikasyonlara yol açabiliyor.
Aydın, antibiyotiklerin, bakterilerin neden olduğu enfeksiyonları
tedavi etmek için kullanılan ilaçlar olduğunun altını çizerek,
"Etkilerini bakterileri öldürerek veya üremelerini durdurarak
gösterirler. Grip gibi viral hastalıklar üzerine antibiyotiklerin
hiçbir etkisi yoktur. Çünkü virüsler, bakterilerden farklı yapıda
mikroorganizmalardır ve antibiyotiklerin etki mekanizmasına sahip
değillerdir. Antibiyotikler, zatürre, orta kulak iltihabı,
bakteriyel sinüzit, bakteriyel boğaz enfeksiyonları, idrar yolu
enfeksiyonlarında kullanılabilir. Eğer grip gibi bir viral
hastalığınız varsa ve doktorunuz bir antibiyotik reçete
etmediyse, bu ilaçları kullanmanız kesinlikle gereksiz, hatta
zararlıdır. Antibiyotiklerin grip tedavisinde kullanılamamasının
temel nedeni, grip hastalığının bir virüs tarafından meydana
gelmesidir. Antibiyotikler yalnızca bakteriler üzerinde
etkilidir. Virüslerin hücre yapısı farklıdır ve antibiyotiklerin
hedef aldığı bölgelere sahip değillerdir. Dolayısıyla,
antibiyotikler virüsleri öldürmez, çoğalmalarını engellemez.
Vücudumuzun çeşitli bölgelerinde vücudumuzun yararına çalışan
bakteriler vardır. Eğer antibiyotikler gereksiz yere
kullanılırsa, bu bakteriler zarar görür. Hatta, bu yararlı
bakterilerden bir kısmı, antibiyotiklerden kendini korumak için,
antibiyotiğe karşı direnç kazanabilir. Direnç kazanan bakteriler,
başka bakterileri de dirençli hale getirebilirler. Bu durum,
antibiyotiklerin gerçekten gerekli olduğu bakteriyel
enfeksiyonları tedavi etmeyi zorlaştırır. Gereksiz antibiyotik
kullanımı mide bulantısı, ishal, alerjik reaksiyonlar ve bağırsak
florasının bozulması gibi yan etkilere yol açabilir.
Grip tedavisinde amaç, semptomları hafifletmek ve hastalığın
süresini kısaltmaktır" dedi.
Aydın grip hastalığında izlenmesi gerekenleri şöyle sıraladı:
"- Dinlenmek ve bol sıvı tüketmek: Vücudun hastalıkla
savaşabilmesi için yeterli dinlenme önemlidir. Aynı zamanda, bol
su, bitki çayları ve taze sıkılmış meyve suları içmek, vücudun
sıvı kaybını önler, bağışıklık sistemini destekler.
- Ateş ve ağrılar için ağrı kesiciler kullanmak: Yüksek ateş ve
kas ağrıları için parasetamol gibi ağrı kesiciler kullanılabilir.
Ancak bu ilaçların doktor önerisiyle, doğru dozda ve sürede
alınması önemlidir.
- Burun tıkanıklığını gidermek için buhar ve serum fizyolojik
kullanmak: Sıcak duş almak, burun tıkanıklığını açmaya yardımcı
olabilir. Tuzlu su veya serum fizyolojik kullanarak burun
temizliği yapmak da nefes almayı kolaylaştırır.
- C vitamini ve bağışıklık sistemini destekleyen besinler
tüketmek: C vitamini içeren meyve ve sebzeler (portakal, limon,
kivi, yeşil biber) tüketmek, bağışıklık sisteminin güçlenmesine
yardımcı olabilir.
- Antiviral ilaçlar gerekebilir: Grip hastalığının ağır
seyredebileceği yüksek riskli gruplarda (yaşlılar, bağışıklık
sistemi zayıf kişiler) doktor, antiviral (virüslere karşı etkili)
ilaçlar reçete edebilir. Bu ilaçlar, grip virüsünün çoğalmasını
engelleyerek hastalığın süresini kısaltabilir. Ancak, bu ilaçlar
sadece doktor kontrolünde kullanılmalıdır".
Gripten korunmak için neler yapılmalı
Aydın, gripten korunmanın en etkili yolunun aşı olduğunu
belirterek, "Grip aşısı, özellikle risk grubundaki kişiler için
büyük önem taşır. Ellerinizi sık sık sabun ve suyla yıkayın,
kalabalık ortamlarda bulunmaktan kaçının, hapşırırken veya
öksürürken ağzınızı ve burnunuzu kapatın, hasta kişilerle yakın
temastan kaçının, kendiniz hastalandığınızda izole olun, maske
kullanın. Grip, virüslerin neden olduğu bir hastalık olduğu için
antibiyotiklerle tedavi edilemez. Antibiyotikler sadece
bakteriyel enfeksiyonlarda etkilidir ve gereksiz yere
kullanıldığında birçok zararı olabilir. Grip hastalığını hafif
atlatmak için dinlenmek, bol sıvı tüketmek, ateş ve ağrı için
uygun ilaçlar kullanmak ve bağışıklık sistemini desteklemek
gerekir. Gereksiz antibiyotik kullanımından kaçınarak hem kendi
sağlığımızı koruyabilir hem de antibiyotik direnci gibi küresel
bir sorunun önüne geçebiliriz. Unutmayalım: Grip antibiyotikle
tedavi edilmez" dedi.