Manuel Tekerlekli Sandalye Nasıl Seçilir, Hangi Özellikler Olmalı?

Klasik manuel tekerlekli sandalye modelleri kullanıcı tarafından sürüş yapmaya imkan veren modeller olurken refakatçi kullanımlı modeller ise sadece kullanıcın refakatçisi tarafından kullanılan modellerdir. Aktif tekerlekli sandalye modelleri ise daha çok üst gövde bölümü sağlam el ve kol becerileri tam olan engelliler tarafından tercih edilen modeller arasında yer almaktadır. Bu ksıa bilgilendirme sonrası doğru ürünü nasıl seçeceğiniz konusuna gelelim.

Tekerlekli Sandalye Alırken Nelere Dikkat Etmeli?

Tekerlekli sandalye seçimi yapılırken kullanacak kişinin el kol becerileri, üst gövde bölümünü nasıl kullandığı gibi konular yani kişinin sağlık durumu çok önemlidir. Konuya biraz daha açıklık getirmek gerekirse şu örneği verebiliriz. Kas hastası bir kullanıcı için aktif tekerlekli sandalye satın almak doğru tercih olmayacaktır. Bu kişi için kollarını rahatça koyacağı klasik bir manuel tekerli sandalye seçimi daha doğru bir tercih olacaktır.

Eğer kullanıcı sandalyeyi kendi başına kullanamıyorsa bu kişi için refakatçi kullanımlı bir model tercih edilebilir. Kullanıcı sandalyeyi ilada kendisi kullanmak isterse bu sefer tercihinizi akülü tekerlekli sandalye modellerinden yana kullanmanız en sağlıklı yol olacaktır.

Tekerlekli sandalye seçimi yaparken yalnızca ürün fiyatına ya da görseline bakmak çoğu zaman doğru bir tercih yapmayı zorlaştırır. Kullanıcıyı uzun süre boyunca konforlu, güvenli ve bağımsız kılacak bir model seçmek için ihtiyaç analizi mutlaka doğru yapılmalıdır. Bu aşamada öncelikle uzmanlar tarafından da önerilen üç temel kriter öne çıkar: kullanıcının fiziksel durumu, kullanım alanı ve ürünün teknik özellikleri.

Kullanıcının sağlık durumu değerlendirilirken yalnızca mevcut rahatsızlığı değil, günlük aktiviteleri nasıl gerçekleştirdiği, üst gövde hakimiyeti, el ve kol kuvveti gibi detaylar da titizlikle incelenmelidir. Örneğin omurilik felci olan kişilerle kas hastalığı yaşayan kişilerin ihtiyaç duyduğu sandalye tipi birbirinden farklıdır. Aynı şekilde yaşlı bir kullanıcı ile aktif dış mekân kullanımı isteyen genç bir bireyin beklentileri de farklı olacaktır. Burada amaç, kullanıcının hem güvenli bir şekilde hareket edebilmesi hem de olası fiziksel zorlanmaları minimuma indirerek uzun vadeli konfor sağlamaktır.

Manuel veya akülü sandalye tercihinde ise kullanıcı profili belirleyici faktördür. Manuel sandalyeler hafif yapıları, katlanabilir oluşları ve kolay taşınabilir olmaları sayesinde hem hasta yakınları hem de kullanıcılar için pratik çözümler sunar. Ancak kullanıcı tek başına sürüş yapmakta zorlanıyorsa refakatçi freni, büyük arka teker yerine küçük arka teker gibi özelliklere sahip “refakatçi kullanımlı modeller” çok daha doğru bir seçim olabilir. Bu tür sandalyeler, özellikle günlük kısa mesafeli kullanımlarda büyük kolaylık sağlar.

Buna karşın kullanıcı bağımsız hareket etmek istiyorsa, uzun mesafelerde yorulmadan yol almak istiyorsa veya güç kaybı yaşamamak adına daha destekleyici bir çözüm arıyorsa akülü tekerlekli sandalyeler öne çıkar. Akülü modellerde motor gücü, akü kapasitesi, menzil, koltuk genişliği ve trafik güvenliği gibi önemli teknik detaylara dikkat edilmelidir. Kullanıcı kiloluysa taşıma kapasitesi, sık dış mekân kullanımında süspansiyon sistemi gibi özellikler mutlaka gözden geçirilmelidir.

Son olarak tekerlekli sandalyenin kullanılacağı alan da seçimde büyük rol oynar. Eğer daha çok ev içinde kullanım düşünülüyorsa dar kapı geçişlerine uygun kompakt ölçüler tercih edilmelidir. Dış mekân kullanımında ise tekerlek yapısı, şasi dayanıklılığı ve zemine uyum sağlayan özellikler önceliklidir.

Doğru tekerlekli sandalye seçimi, hem kullanıcı konforunu artırır hem de uzun vadede daha güvenli ve ekonomik bir kullanım sunar. Bu nedenle alışveriş yaparken mutlaka uzman görüşü almak, ürünleri karşılaştırmak ve kullanıcı ihtiyaçlarını detaylı şekilde analiz etmek büyük önem taşır.