Dün gerçekleştirilen 2025 Yılı III. Dönem İl Koordinasyon Kurulu Toplantısında Çanakkale Afet ve Acil Durum Müdürlüğü (AFAD) İl Müdürü Ahmet Ali Artun tarafından afetlerin öncesinde risk ve zarar azaltmaya yönelik bir risk azaltma planının Çanakkale İRAP'ın değerlendirmesine yönelik bir sunum gerçekleştirildi. Sunumda, 127 eylemli planın mevcut durumu ve özellikle yerel yönetimlere yönelik kritik uyarılar yer aldı.
Müdür Artun sunumunda şu ifadelere yer verdi:
“Koordinasyon Kurulumuzun bu bölümünde ilimiz için afet yönetimi süreçlerinin en önemli evresi olan afetlerin öncesinde risk ve zarar azaltmaya yönelik bir risk azaltma planının Çanakkale İRAP'ın değerlendirmesine yönelik bir sunum gerçekleştireceğim.
Öncelikle planımızla ilgili kısa bir bilgi vermek istiyorum. Planımız 2022 yılında iki amaç, beş hedef, 127 eylemden oluşan ve 5 senelik süreyi kapsayan bir planlama çalışması.
Bu 127 eylemin kırmızı eylem statüsünde ve bu 127 eylemi ilimizde 35 paydaş kurumun sorumluluğunda yürütüyoruz.
En son 28 Mayıs 2025 tarihinde koordinasyon kurulu toplanmış ve İRAP Çanakkale'nin mevcut durumu ile ilgili genel değerlendirmeler yapılmış olup, bu toplantıda üç kurul üzerinde öneriler ortaya konmuştu. Bunlar afet yönetim birimlerinin kurulmasına yönelik çalışmalar.
Bu, özellikle yerel yönetimlerde afetlere yönelik bir idari birimin oluşturulması doğrultusunda iş ve işlemlerin yerinde daha hızlı ve daha etkin hale getirilmesine yönelik bir öneriydi.
İlimizde Çanakkale Belediyesi başta olmak üzere Gelibolu, Çan ve Biga belediyelerinde afet işleri kurulmuştur.
Planın neresinde olduğumuzu, etkinlik anlamında hangi pozisyonda olduğumuzu ifade edebilmek adına 35 paydaşımızın sorumluluğunda bulunan 127 eylemin göreceli katkılarıyla eylem ilerleme oranları arasında farkı yansıtacak bir istatistikle ilk verilerimizi ortaya koyalım istiyoruz.
Eylem yükü fazla olan paydaş kurumların bu konudaki ilerleme oranlarından yüzde olarak ve oransal olarak katkılarına yönelik bir istatistik görüyoruz.
Baktığımız zaman şu anda Çanakkale Orman Bölge Müdürlüğünün eylem sayısının gerçekleşme oranına göre ortalamanın üzerinde ciddi bir katkısı olduğunu görüyoruz. Burada en yüksek oranı UEDAŞ İl Müdürlüğü yapmış görünüyor. Bu eylemlerin gerçekleştirme oranları bu grafikte etkili bir şekilde karşımıza çıkıyor.
Eylemlerin türlerine, ilerleme oranlarına ve tamamlanan eylemlerle, başlanmayan eylemlere bir göz atacak olursak biz beş tehlike kaynağında bu planı hazırladık.
İlimizde afete dönüşebilecek tehlike kaynakları olarak karşımıza deprem, kütle hareketleri, meteorolojik ve iklim değişikliği kaynaklı afetler, orman yangınları ve deniz kazaları olarak belirlenen bu beş alanda, bu alanların tamamını kapsayan da bazı eylemlerimiz var. Kapsayıcılığı geniş olan eylemler.
En yüksek eylem sayısı depremle başlıyor. Meteorolojik ve iklim değişikliği kaynaklı afetler, orman yangınları deniz kazaları ve kütle hareketleri olarak sınırlanıyor. Eylemlerin ilerleme oranlarına baktığımız zaman en yüksek ilerleme oranı %89'la deniz kazalarına yönelik tehlike kaynağındaki eylemler olarak görüyoruz. Sonra orman yangınları, sonra kütle hareketleri, meteorolojik ve iklim değişikliği kaynaklı afetler ve en az ilerleme oranına sahip eylemin tehlike kaynağımız ise deprem olarak görünüyor.
Tabii bu bize neyi ifade ediyor. Bu alanda yapılacak çalışmaların hem yatırımsal anlamda, hem süreç anlamında, hem de dönüşüm anlamında zorluğunu ifade ediyor. Bir taraftan da bu eylemlerin sahiplenilmesi ile ilgili sorumluluğumuza vurgu yapıyor.
Afet türlerine göre 127 eylemin 29'unu tamamlamış bulunuyoruz. Orman yangınları alanında 8 eylem tamamlanmış. Meteorolojik ve iklim değişikliği kaynaklı afetlerde 6, Kütle hareketlerinde 4, deniz kazalarında 4, diğer tüm afetlerde 4 ve depremde 3 olmak üzere toplam 29 eylemimizi tamamlamış bulunuyoruz.
Hiç başlanmayan, ilerleme oranı sıfır olan eylemlerimiz var. Bu eylemlerin sayısı 26 olarak karşımıza çıkıyor. Bu 26 eylemin 22'si deprem tehlike türüne göre oluşturulmuş eylemler. İkisi yangın ikisi de meteorolojik ve iklim değişikliği kaynaklı afetler olarak karşımıza çıkıyor. Bu 22 başlanmayan depreme yönelik eylemler ise yerel yönetimlerin sorumluluğundaki eylemler olarak karşımızda duruyor.
Dolayısıyla bu istatistiklerden, bu tablodan bir çıkarım ortaya koyacak olursak yerel yönetimlerin özellikle deprem tehlikesine karşı oluşturulan eylemleri daha ciddi bir şekilde ele alıp sahaya icrai bir şekilde yansıtması gerekiyor.
Şimdi bu tehlike türlerine göre oluşturulan eylemlerin İRAP Çanakkale'deki hedeflerine göre genel değerlendirmesini ortaya koyacağız. Yapılanlar, eksikler ve genel değerlendirme şeklinde.
Çanakkale İRAP'taki ilk hedefimiz afet risklerine karşı yapısal ve yapısal olmayan somut önlemler almak başlıklı.
Hedefimiz; burada bu başlık altında 98 eylemimiz bulunmakta. Bu eylemlerle ilgili özellikle orman yangınları için su toplama çukurları, erken uyarı kameraları, yangın yolları ile ilgili eylemler %70 ile %100 seviyesinde tamamlanmış.
Deniz kazalarında kurtarma, liman güvenliği ve eğitim tatbikatları ile ilgili deniz kazalarına yönelik eylemlerde %80'in üzerinde ilerleme kaydedilmiş. Heyelan ve zemin etütleriyle ilgili ve riskli bölgelerin haritalanması konusundaki eylemler %60 civarında ilerleme sağlamıştır.
Eksiklikler olarak değerlendirdiğimizde depremde yapı güçlendirme ve riskli binaların dönüştürülmesi halen düşük seviyede.
Somut ve teknik önlemler yangın ve deniz kazalarında güçlü, ancak deprem önlemleri yetersiz. Genel İlerleme oranı yüzde 48.
İkinci hedef; Risk yönetimi odaklı bir afet yönetim bilincine sahip toplum oluşturmak.
Tatbikatlar, halk eğitim seminerleri, okullarda bilinçlendirme programları yürütülmüş. Eylem ilerleme yüzdeleri çoğunlukla yüzde 70-80 seviyelerinde.
Eksiklikler, Eğitimlerin kırsal alanlara ve yaşlı nüfusa ulaşması sınırlı kalmış. Tatbikatlar genellikle şehir merkezinde yoğunlaşmış. Toplumsal farkındalık alanında kayda değer ilerleme var ancak kapsayıcılık eksik. Genel ilerleme oranı yüzde 73.
Üçüncü Hedef; Mekânsal Planlamada, Alt ve Üst Yapı Yatırımlarında Afet Risklerini Dikkate Almak. Bazı belediyeler imar planlarında afet riskini göz önünde bulundurmaya başlamış. DSİ’nin sel/heyelan için altyapı projeleri ilerlemiş.
Eksiklikler; Deprem riskine göre mekânsal planlama çok düşük hızda (yüzde 20-25), Genel ilerleme oranı yüzde 35.
Dördüncü Hedef; Erken Uyarı Sistemleri Geliştirmek. Orman yangınları için 18 kamera ve sensör sistemi kurulmuş (Yüzde 100). Meteorolojik afetler için erken uyarı ve SMS bilgilendirme sistemleri devreye alınmış (Yüzde 95). Genel İlerleme Oranı yüzde 98.
Beşinci Hedef; Kentsel Dönüşüm Kapsamındaki Faaliyetleri Hızlandırmak. Bu hedef en zayıf ilerleme gösteren alan. Genel İlerleme Oranı yüzde 18. Bazı pilot mahallelerde riskli bina tespitleri başlamış/tamamlanmış olup, bazı bölgelerde uygulama süreçleri başlamıştır. TOKİ destekli dönüşüm projeleri uygulama aşamasındadır.”
(HADİYE AYŞE İRİM)