“Sevgi Apartmanı’nın Düşündürdükleri…”
DEĞERLİ okurlarım, 23 Ekim Pazar günü Van’da meydana gelen deprem ulusumuzu üzüntüye boğdu. Merak ediyorum, ne zaman bu tür doğal afetlerden ders alacağız acaba?
Özellikle Erciş’te yıkılan “Sevgi Apartmanı” her şeyi açıklıyor aslında!..
***
Şöyle 27 yıl öncesine gidersek, ÖZAL’ın “Bina ruhsatlarını belediyelere vermesi”; rüşvetin hortlamasına ve depreme dayanaklı olmayan çürük binalara yol açmış olamaz mı?” diye bir soruyla konuya girelim.
Dürüst çalışan hiçbir Belediye ve İnşaat Şirketinin ya da Müteahhit’in ‘zan-töhmet’ altında olmasını istemem ama, Van depreminde yaşananlar kaçınılmaz olarak bazı gerçekleri mercek altına almamızı zorunlu kılıyor.
Hiç kuşkusuz aşağıdaki sorular da yanıt bekliyor?
Soru 1 - Türkiye’de Müteahhitlik neden çok para kazanılan bir meslek haline gelmiştir? Taşeronluğu sorgulama zamanı hala gelmemiş midir?
Soru 2 – Siyaset – Müteahhitlik içiçeliği niçin son 30 yıldır artmıştır?
Soru 3 – Türk Müteahhitleri neden Avrupa ülkelerinde iş yapamıyorlar da, Doğu ülkelerinden (Rusya, Irak, Libya, Mısır, vb.) iş alıyor?
* Son sorunun yanıtı şöyle olabilir mi? – Avrupa’da inşaatın her kademesinde kontrol vardır, kolay kolay ruhsat vermezler. Oysa, Doğu’da rüşveti verirsen! İnşaatını bitirir teslim edersin.
- Avrupa’da rüşveti teklif et de gör gününü!..
Kimi inşaatçılarımız, “Avrupa’da inşaat işi zaten az, olanı da Avrupalı firmalar üstleniyor” diyerek kendilerini savunabilirler. Müteahhitlerimizin yurtdışı başarılarından övgüyle söz edilir, ama yukarıdaki sorular da somut gerçekçi yanıtlar beklemektedir.
***
Türkiye’mizin deprem kuşağında olduğunu sağır Sultan duydu. Galiba işin sırrı “Müteahhitlik Belgesi”nde saklı. Ciddi bir denetimden geçmeden; eline keser kapan! İlkokul mezununa bile “Müteahhitlik Payesi” verilebiliyorsa, 1999 depremi sonrası “Yeni Yapı Denetleme Yönetmeliği”ne göre inşaatlar yapılmıyorsa ve de denetlenmiyorsa, Müteahhit hem inşaatı, hem de kontrolünü! Kendi yapıyorsa, biz daha çoook enkazlarla karşılaşırız.
İlkokul mezunu Erciş’teki Müteahhit, -“Binaların yıkılmasına aklım ermiyor!..” demiş.
- Bak sen şu işe …Aklın ererse şaşardım!!! Düşünebiliyor musunuz? Van-Erciş’teki “Sevgi Apartmanı”nda enkaz kaldırma çalışmalarını yürüten teknik ekiplerin gözlemi şöyle:
- Kalitesiz malzeme kullanılmış.
- Kat araları kolon bağlantıları yapılmamış.
- Elenmemiş dere kumu ve bol çakıl kullanılmış.
- Koca binanın taşıyıcı kolonları sadece 4 adet demirle 20 cm kalınlığında yapılmış. İncecik.
- Müteahhit, kolonlar kalın görünsün diye çevresini briketle örüp çevirmiş.
( Sahi, ihalelerin %60 - %75 kırılması sizce neyi açıklıyor?..)
· Azra bebek ve annesinin sağ kurtulduğu apartmandan 20 kişinin cenazesi çıktı.
· Şu ana kadar enkazlardan 601 ölü çıkarıldı, 4 bin 152 kişi de yaralandı.
Bu tablonun sorumlularından hesap sorulmayacak mı?
· Yoksa onlar sütten çıkmış “AK” kaşık mı?
İşte, o binaya da ruhsat veren AKP’li Erciş Belediye Başkanı Fatih ÇİFTCİ, Başbakan R. Tayyip ERDOĞAN tarafından 2011 seçimlerinde, 8 kişilik Van Milletvekili listesinin 2’nci sırasına yazıldı ve şu anda AKP Van Milletvekili olarak TBMM’de dokunulmazlık zırhı içinde!.. İki dönem Belediye Başkanlığı yapmış. Uygulamaları nedeniyle hakkındaki suç duyurusuna İçişleri Bakanlığınca yargılama izni verilmemiş.
Demek ki, bulunmaz “Hint kumaşıymış(!)”
- Söyle bana arkadaşını, senin kim olduğunu söyleyeyim!..” demez misiniz?
***
Sevgili Çanakkale OLAY okurları, AKP 9 yıldır kesintisiz iktidarda, ama, hala bir deprem koordinasyonunu dahi becerememiş olması ne demek? 1999 Depremi nedeniyle toplanan paraları ‘deprem dışında’ harcamak ne demek?
Sayın Başbakana anımsatalım: 1994’te İstanbul Belediye Başkanı Adayı olarak TV’de size soruldu:
“Seçildiğinizde İstanbul’daki kaçak binaları yıkacak mısınız?”
Yanıtınız: - “Siz ne diyorsunuz, İstanbul’un %60’ı kaçak bina. Bende kaçak binada oturuyorum. Niye yıkayım aksine ruhsat vereceğim…”
17 Yıl sonra Van’da:
- “Bedeli ne olursa olsun, tüm kaçak binaları yıkacağız. Bu acıları yaşamaktansa iktidarı kaybetmek daha hayırlıdır..” dediniz.
* NERDEEEN NEREYEE!!! Haydi, size kolay gelsin…
