SES Çanakkale Şubesi tarafından yapılan basın açıklamasında;
“Çanakkale Merkeze bağlı Serçiler ve Terziler köylerinde Koza Madencilik A.Ş. tarafından işletilmek istenen “KARAPINAR AÇIK OCAK ALTIN-GÜMÜŞ MADENİ”nin 3. ÇED süreci Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın Ankara’daki toplantı salonunda yapılan İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu (İDK) toplantısında; Komisyon Başkanı toplantıya katılan Çanakkale Belediye Başkanına, ‘25 komisyon üyesinden 24’ünün projeye uygun görüş verdiği, yalnızca Çanakkale Belediyesi’nin olumsuz görüş verdiği, çoğunluk görüşü doğrultusunda ÇED Raporu’na onay çıkacağını’ ifade etmiştir. Bu toplantıya katılan ve ÇED raporu yani madenin açılması için olumlu görüş bildirdiği belirtilen kurumlardan biri de ne yazık ki Çanakkale İl Sağlık Müdürlüğü’dür!”
Oysa Çanakkale’nin tek içme suyu kaynağı Atikhisar Barajı’na 1.400 metre mesafede, barajın orta ve uzun mesafe koruma alanları içerisinde yer alan bu altın-gümüş madeni projesi hayata geçirildiği takdirde; cehennem çukurları, ağır metal içeren pasa yığınları oluşacak, asit maden drenajları ile yeraltı ve yüzey suları, Değirmen Deresi, Sarıçay ve Çanakkale halkının tek içme suyu kaynağı Atikhisar Barajı ağır metallerle zehirlenecektir.
İlimiz kuraklık haritalarında, ‘çok yüksek oranda kuraklık yaşanan’ yerlerden biri olarak yer almaktadır. İklim krizine bağlı bu kuraklığın ve yağış azlığının sonuçlarını hep birlikte yaşıyoruz. Bu gerçekliğe rağmen, tek su kaynağımız inatla ve ısrarla madencilere tahsis edilmek istenmektedir. 22 Nisan 2025 günü Çanakkale Belediyesi önünde yapılan ortak basın açıklamasında, ÇED’e uygun görüş veren kurumlara seslenmiş ve ‘Çanakkale halkını zehirleyemezsiniz! Bu vebalin altında kalmayın! Acilen kararlarınızdan geri dönün! Bu projeyi derhal iptal edin!’ demiştik.
İlimizin tek içme ve kullanma suyu kaynağı Atikhisar Barajının, yeraltı ve yerüstü sularımızın ağır metallerle kirlenme tehlikesi varken, ÇED Raporuna uygun görüş verdiği belirtilen İl Sağlık Müdürlüğü’ne tekrar soruyoruz: Halkın sağlık hakkını tesis etmek ve korumakla görevli bir kurum olarak, neden olumlu görüş verdiniz? ÇED Raporunu hangi uzmanlarınız incelemiştir? Bu personellerinizin uzmanlık alanları nelerdir? Olumlu görüş bildirme kararınız oy birliğiyle mi alınmıştır? Kararınızın son imzacısı kimdir? Gerekçeleriniz nelerdir? Madende kullanılacak kimyasallar ve bu kimyasalların sağlığa olumsuz etkileri konusunda kamuoyunu bilgilendirme konusundaki planlamalarınız nelerdir? Madenin Atikhisar Barajını kirletmesi durumunda oluşacak halk sağlığı sorunları nelerdir? Olası bir tehlikeye hazırlık planınız var mıdır?
Anayasamızda sosyal devlet anlayışının bir uzantısı olarak her birey için eşit, ulaşılabilir ve ücretsiz olarak sağlanması öngörülen sağlık hizmetleri arasında ‘sağlıklı ve güvenli su kavramı’ da yer almaktadır. Yeterli ve güvenli suya erişememek önemli bir halk sağlığı sorunudur. Su haktır, sağlık haktır, satılamaz, pazarlık konusu edilemez! Bu proje sadece ekolojik yıkım değil aynı zamanda sosyo-ekonomik bir felaket doğuracaktır. Tarımı, hayvancılığı, yaban yaşamını, su ve gıda güvenliğini doğrudan tehdit etmektedir. Atikhisar zehirlenirse, tüm bölgenin sağlığına kastedilmiş olunacaktır. Bilimsel ve etik değerlerden uzak raporlarla doğa, insan ve canlı yaşamı talanı meşrulaştırılamaz. Çanakkale İl sağlık Müdürlüğü bu hatalı kararından bir an önce dönmelidir” ifadeleri yer aldı.
(HABER MERKEZİ)