yandexmetrikacounter
19. Biga Gıda, Tarım, Hayvancılık ve Teknol | Çanakkale Olay
havadurum
14° Hafif yağmur

19. Biga Gıda, Tarım, Hayvancılık ve Teknolojileri Fuarı açıldı

Biga Gıda, Tarım, Hayvancılık ve Teknolojileri Fuarı 19. kez kapılarını açtı.

660

Bu yıl 19. kez düzenlenen Biga Gıda, Tarım, Hayvancılık ve Teknolojileri Fuarı 22 bin metrekarelik kapalı alanda, 130’a yakın firmanın katılımı ile gerçekleştirildi. Fuarın açılış törenine Çanakkale Valisi Doç. Dr. Ömer Toraman, AK Parti Çanakkale Milletvekili Ayhan Gider, CHP Milletvekilleri İsmet Güneşhan ve Özgür Ceylan, İYİ Parti Milletvekili Rıdvan Uz, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu, Çanakkale İl Jandarma Komutanı J.Kıdemli Albay Cemalettin Akyüz, Biga Kaymakamı Ercan Kayabaşı, Biga Belediye Başkanı Alper Şen, Çanakkale Belediye Başkan Vekili İrfan Dehmen, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, Biga Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Şadan Doğan, Biga TSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Sedat Çakır, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Tevfik Başarır, Biga Fuarı Komite Başkanı Erol Şener, Biga Ziraat Odası Başkanı Güray Ergün, Biga Ticaret Borsası Meclis Başkanı Kahraman Soydan, Karabiga Belediye Başkanı Ahmet Elbi, Gümüşçay Belediye Başkanı Hasan Kırım ile çok sayıda protokol üyesi, oda-borsa temsilcisi ve Biga ve Çanakkale iş dünyasının temsilcileri, STK’lar, Siyasi parti temsilcileri, kurum ve kuruluşlarının temsilcileri ile çok sayıda vatandaş katıldı.

Sunuculuğunu deneyimli isim Gökhan Bayram’ın üstlendiği fuarın açılış konuşmalarından önce İçişleri Bakan Yardımcısı Bülent Turan ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hicarcıklıoğlu’nun mesajları okundu.

Fuarın açılış konuşmasını Biga Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Şadan Doğan yaptı. Konuşmasına kısa süre önce hayatını kaybeden Biga TSO Meclis Başkanı Melih Akyıl’ı anarak başlayan Başkan Doğan şunları söyledi:

“Fuarımızın bu denli ilgi görmenin en önemli nedeni Biga’mızın tarım ve hayvancılıkta sahip olduğu eşsiz potansiyeldir. Peynir tatlımız, nohut kahvemiz ve Biga Pirincimiz coğrafi işaretleri ürünlerimizdir. Biga eti de ülkemizin marka değerlerinden biridir. Coğrafi işaret tescili için çalışmalarımız devam ediyor.

Biga yalnızca tarımda değil, sanayide de büyük bir güce sahiptir. Mobilya sektöründe DOĞTAŞ gibi Türkiye'nin en büyük markalarından birine sahibiz. İÇDAŞ gibi dev sanayi kuruluşu ilçemizde yer alıyor. Hem istihdam hem de ekonomi için çok büyük katkı sağladık.

Bozlar Yat İhtisas Serbest Bölgesi, Karabiga Limanı, Biga Veterinerlik Fakültesi ve Hayvan Hastanesi, Biga OSB genişleme sahası, iş garantili meslek lisesi, Biga OSB Meslek Yüksekokulu, Güzel Sanatlar Lisesi ve demiryolu hattı... Bu projeler yalnızca Biga’nın değil, tüm Çanakkale’nin geleceğini şekillendirecek. İşte bu projeler tüm Biga'nın ve hatta tüm Çanakkale'nin sahip çıkması gereken projelerdir. Bu projeler tüm siyasilerimizin, tüm sivil toplum kuruluşlarımızın, tüm vatandaşlarımızın büyük bir ciddiyetle peşinden gitmesi gereken projeler. Bu projeler Biga'mızı, 2. Yüzyılın Parlayan Yıldızı haline getirecek projelerdir.

Bizler iş dünyası olarak Biga'mızın işsizlik sorunu kökünden kazınana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz.

Biga’mızı üç kelime ile özetleyebiliriz: tarım ve hayvancılık ve gıda cenneti, üniversite kültür merkezi, organize sanayisi ve sanayi merkezleri. Bizler bugünü değil geleceği düşünerek çalışıyoruz. Bir gafurumuz var. Dünüyle, bugünüyle gelecek yüzümüzden önümüzü açan, bizlere yol gösteren, çok değerli geleceğe güven büyük bir buluna bakacağımız bir miras olacak.

Artık bölge çiftçimiz makine ekipman alımı için Biga Fuarımızın gerçekleşeceği tarihleri dört gözle beklemektedirler. Önümüzdeki yıl fuarımızın 20. yılını düzenleyeceğiz. Hedefimiz fuarımızı uluslararası bir fuar haline getirmektir. Çünkü biliyoruz ki hiçbir başarı tek başına gelmez. Her başarının ardında büyük bir emek, büyük bir mücadele, büyük bir ekip çalışması vardır. Fuarımızın bugün küresel duruma gelmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.

Biga Ticaret ve Sanayi Odası olarak 12 yıl önce arkadaşlarımızla birlikte yola çıktığımızda ortaya koyduğumuz Biga vizyonunun sonuçlarını bugün bir bir görüyoruz. Gerçekleştirdiğimiz işler, ortaya koyduğumuz Biga vizyonu dün hayal iken bugün gerçekleştirmeyi başardık. İnşallah saydığımız projelerin hayata geçtiğini de hep birlikte göreceğiz.

Bizim çocuklarımıza bırakacağımız en büyük miras refah seviyesi yüksek, yaşamaktan keyif alınacak bir Biga bırakmak olacak.

Alışverişin bol olduğu, hem firmalarımızın, hem de Biga'mızın kazandığı, satanın da alanın da kârlı çıktığı büyük bir fuar gerçekleştirmeyi diliyorum.”

Doğan’ın ardından konuşmasını yapmak üzere kürsüye gelen Biga Belediye Başkanı Alper Şen ise şunları söyledi.

Güney Marmara'nın kalbi, çalışkan insanların yurdu Biga'nın 19. Gıda, Tarım, Hayvancılık ve Teknolojileri Fuarı'na hepiniz hoş geldiniz.

Sözlerimin başında ben de meclis başkanımız merhum Sayın Melih Akyıl'ı rahmetle minnetle anıyorum. İsmi bu fuarın emeğinde, bu kentin birliğinde devamlı yaşamaya devam edecek. Cennet mekânı olsun inşallah.

Öncelikle emeğine ve vizyonuna teşekkür ediyoruz. Hepimizin bildiği Ziya Paşa'nın meşhur bir lafı vardır; aynası iştir kişinin lafa bakılmaz. Ben bunu bir başka paşamızın lafıyla pekiştirmek istiyorum. Mustafa Kemal Paşa'nın. O da şudur. Tek bir şeye ihtiyacımız var. O da çalışkan olmaktır.

Biz Biga'da her gün bu iki sözü yeniden ve çalışarak doğruluyoruz. Ve bu fuarla da bunu taçlandırmanın onurunu yaşıyoruz. Biga Fuarı bizim fuarımızdır diye söylemiyorum. Gerçekten muhteşem bir başarı. Yüzlerce firmayı, on binlerce ziyaretçiyi buluşturan bir iş arenasıdır.

Biga Fuarı’nın paydaşı olmaktan Biga Belediye Başkanı olarak onur ve gurur duyuyorum. Emeği geçenlere, kurum ve kuruluşlara ama özellikle Fuar Komitemize çok teşekkür ediyorum.

Biga Fuarı bir irade beyanıdır. Biz buradayız, üretiyoruz ve büyüyoruz deme halidir. Az önce konuşmaları sırasında not alma fırsatımız oldu. Başkanımız Bozlar Yat İhtisas OSB, Karabiga Konteyner Yat Limanı projelerinden bahsetti. Bakın, bunlar mavi ekonomide utkumuzdur.

Bunlar sadece iskele değil, ticaretimizin omurgasıdır. İhracatçımızın nefes borusudur. Kendi coğrafyamıza bakalım. Gelibolu, Osmanlı tersaneciliğini göreceğiz. Truva limanlarıyla zenginleşen bir kenti fark edeceğiz. Çok uzağa gitmeyelim. Kendi hudutlarımızda Parion var.

Bununla birlikte biz demiryolu istiyoruz. Biga olarak biz demiryolu istiyoruz. Bu sıradan bir ray talebi de değil. Maliyeti düşüren, pazarı büyüten, hızı arttıran aslında damarlarımızdır.

Gelişen dünyada Rotterdam'a bakalım, Amsterdam'a, Tokyo'ya, Osaka'ya gelişmelerini nasıl tamamlamışlar? Ya da olumsuz anlamda Afrika'nın nasıl sömürüldüğüne bakalım. Ya da kendi tarihimizden Cumhuriyetin ilk yıllarında ekonomi mucizesini nasıl gerçekleştirdiğimize bakalım.

Sarsılmaz doğrunun vatanı demir ağlarla örmek olduğunu burada da görmüş olacağız. Başkanımızın sürekli ifade ettiği Veterinerlik Fakültesi, Hayvan Hastanesi… Biz de aynısını söylüyoruz.

Yani hayvanlarımızın sağlığına, sütümüzün standardına, etimizin kalitesine, verimimizin garantiye ihtiyacı var. Başka memleketlerde bu yatırımlar hayvan kayıplarını azaltıyor, verimini arttırıyor. Biz bir olarak her gün tonlarca süt, tonlarca ve et üretiyoruz? Bizim buna da ihtiyacımız var.

Bütün bu söylediklerimize baktığınızda bizlerin şahsi temennileri değil. Şair Atilla İlhan'ın dizelerinde söylediği gibi "Ben sana mecburum adını mıh gibi aklımda tutuyorum." diyebileceğimiz meselelerdir. Güzel insanlar, sevgili konuklar dönüşmeyen, değişmeyen maalesef yarıştan düşmüş oluyor.

Avrupa Sanayi Devrimi'ni yaptı, gelişti, zenginleşti. Biz 18. ve 19. yüzyıllarda bu durumu ıskaladık. Sıkıntıya düştük. Bunun için hepimiz aynı masada olmalıyız. Projelerimizi birlikte savunmalıyız. Hangi partiden, hangi görüşten olmamızın bu durumla ilgili hiçbir alakası olmaması gerekiyor. Mevzu Biga ise, mevzu Çanakkale ise, mevzu Türkiye ise geri kalan her şey bizce teferruatlardır. Hemşerimiz Mehmet Akif Ersoy Safahat'ta şöyle der: Asarınla yüksel, sözünle değil. Yani eserinle yüksel, sözle değil. 100 km laf yapacağımıza 1 km iş yapalım. Bütün bu işleri de ileriye hep birlikte götürelim. Sözümüz kısa, işimiz büyük.

Fuarımız bölgesel olduysa bu iş dünyamızın sayesindedir. Zaman geçiyor.

Alarm zilleri çalıyor. Vurgulayarak tekrar söylemek isterim ki Türkiye büyüyecekse zaman bu zaman değil de ne zaman? Çok açık. Herkesin bildiğini bir kere daha söyleyelim. Biz Biga’yız. Biz bu işleri yaparız. Burada görüyorsunuz boş boş sözler değil, dolu dolu işler var. Biga'nın iftihar listesi bunun ispatlıdır.

İşte tarlalarımızdan çıkan bereketli ürünler, Türkiye'nin elektriğinden, enerjisinden, mobilyasına kadar her alanda göstermiş olduğumuz roller. İşte yerelin kalitesini, küresel diliyle buluşturan coğrafi işaretli ürünlerimiz. Bunların hepsinin içerisinde ben bütün insan zenginliğimize güveniyorum. Her Bigalı gibi Biga Ticaret Odamız ile gurur duyuyorum.

Yarım asrı aşkın bir birikimi var. Kriz görmüş. Sıkıntıya düşmüş. Fırsatları avantaja çevirmiş. Düştüğü yerden kalkmış. Bugün dimdik ayakta. Biga Borsamız, Biga Ziraat Odamız, Biga Esnaf Odamız, ona keza böyledir. Bu yapılarda bizler belediye olarak hep birlikte aslında Biga modelini ortaya koyuyoruz.

Biz Biga'da tarımda verimli, hayvancılıkta kaliteli, lojistikte süratli, üretimde katma değerli, işletmelerde teknolojili, pazarda marka ürünlerle inşallah hep birlikte büyümeye devam edeceğiz.”

Şen’in ardından söz alan Biga Kaymakamı Ercan Kayabaşı Biga Fuarı’nın sadece ticari işletmelerin alım-satım yaptığı bir fuar değil, Biga’nın bütün değerlerini yansıtan ciddi bir fuar olduğunu söyledi. Kayabaşı konuşmasına şöyle devam etti:

“Öyle ki Biga Fuarı sadece bir ilçenin düzenlediği ilçe ölçeğinde bir fuar olmaktan ziyade Çanakkale'mizi hatta ve hatta Güney Marmara'yı temsil eden, Güney Marmara'nın incisi konumunda bulunan kıymetli ve önemli bir fuardır. Bu fuar gerçekten ilçemize ciddi anlamda katma değer sağlamakla birlikte ilçemizin tanıtımı için de ciddi faydalar sağlamaktadır.”

Biga Fuarı’nın yalnızca Çanakkale’ye değil, Türkiye’ye de ilham olduğunu belirten İYİ Parti Çanakkale Milletvekili Rıdvan Uz ise konuşmasına şöyle devam etti:

“Üretime de umut oluyorsunuz. Muhalefete de iktidara da mesaj veriyorsunuz. Bunlar çok değerli ve önemli. Dolayısıyla üreten toplumların ayakta kalması mutlak suretle mecburiyettir. Üretmeyen toplumlar ayakta kalamazlar. Ne kadar çok üretime destek verirsek o kadar ülkemiz de büyür.

Dolayısıyla ben bu desteklemelerin de iktidar milletvekilimiz de buradayken %1'den %5 diliminde çıkarılması, Avrupa standardını yakalaması ve üreteni daha çok desteklenmesi konusundaki taleplerini de iletiyorum buradan.

Hakikaten her daim çalışkanlığı ön planda tutan, cesareti önde tutan, bunu izzet ve şeref olarak kabul eden ve bu yolda mücadele eden kıymetli hemşerilerimi de huzurlarınızda saygıyla selamlıyorum.”

İYİ Parti Milletvekili Uz’un ardından konuşan CHP Çanakkale Milletvekili Özgür Ceylan konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

“Tarım ve hayvancılığın ne kadar önemli olduğunu bildiğimiz şu günlerde bu fuarda bizim için hem Biga için, hem Çanakkale için, hem Güney Marmara için gerçekten çok önemli işler olan, çok önemli işler yapılan bir fuar olma niteliğini kazandı.

Öncelikle bir Bigalı olarak ve tarım ve hayvancılığın önemini bilen bir yurttaş olarak şunu söylemek isterim: Biga'da tarım her zaman çok iyi şartlarda yapıldı. Geniş bir ovamız, işte pirincimiz, domatesimiz, biberimiz, Allah'a şükür çok verimli topraklarımız var. Tabii Türkiye'de her yerde bu şekilde değil ama bizim değerini iyi bilerek, iyi bir konuma bunu yükseltmek için her şeyi yapmamız lazım.

Tarımda üç önemli şey var. Birincisi girdi maliyeti. Yani girdi maliyetlerinin düşürülmesi kesinlikle hem Türkiye'de hem Biga’mızda tarımın daha da gelişmesini sağlayacak en önemli etkenlerden biridir. Mazotun, gübrenin fiyatının düşmesi, desteklenmesi üretimi daha da arttıracak en önemli unsurlardan biridir.

İkincisi de arzla talep arasındaki dengenin kurulacak bir planlamanın içerisinde olması. Yani hepimiz görüyoruz. Bir sene domates para ediyor. Herkes domates ekiyor öbür sene. Daha sonra zarar ediyorsun. Çünkü burada arz ve talep arasında dengenin gözetileceği, bir dengenin olacağı bir planlamayla üretim faaliyetlerinin devamı hepimiz için önemlidir.

Üçüncü de makinalaşma ve çağı yakalayan teknolojiler üretim tekniklerinin geliştirilmesi. İşte hepimiz hatırlarız Mustafa Kemal Atatürk'ün bir traktörün üzerinde Atatürk Orman Çiftliği'nde çektirdiği fotoğrafı. Orada vermek istediği mesaj da tamamen o dönemde yokluklar içerisinde çağdaş tarıma tarımın üst seviyede nitelikli araçlarla yapılmasına bir dikkat çekmekti.

Evet, bu fuarda tam bu anlamda tarım ve tarım makinelerini içeren çağdaş teknolojiyi yakalamamızı sağlayabilecek ürünleri ve göreceğimiz şeyleri içeren bir fuar.

Ben burada bu anlamda yeni teknolojilerin ve tarımdaki yeni üretim ve kabiliyetlerinin kazanılması için bu fuarın, tarım ve bu makinaların anlatılması konusundaki gerçekten çok büyük firmaların ve üreticilerin katıldığı bu ortamın yaratılmasını çok kıymetli buluyorum. Üretmeliyiz, üretmeliyiz, üretmeliyiz.

Bütün krizlerden, bütün zorluklardan çıkmanın en önemli yolu üretmektir. Biga çalışkandır, Biga üreticidir, Biga üretmeye devam edecektir. Biga ile ilgili tren yolu olsun, işte yat limanı olsun her zaman desteğe, üzerimize düşen şeyleri yapmaya hazırız.”

Fuarın bir diğer konuşmacısı olan CHP Çanakkale Milletvekili İsmet Güneşhan şunları söyledi:

“Biga’mız sadece Çanakkale'mizin, Güney Marmara'mızın değil, bana kalırsa Türkiye'nin en önemli ticaret merkezlerinin başında geliyor. Çünkü Biga’mız gerçekten sadece tarım ve hayvancılıkta değil, sanayi anlamında da çok önemli işler yapıyor ve ülke ekonomisine, Çanakkale ekonomisine çok büyük katkılar sunuyor.

Demonte mobilyada Türkiye'de toplam üretimin %50'sinin üzeri bir üretim var. Diğer firmalarımız, kuruluşlarımız ortada. Bigalı hemşerilerimiz, fırsat sunulduğu zaman neler yapacağını geçmişte olduğu gibi bugün bizlere göstermekte ve önümüzdeki dönemlerde de gösterecekler. Başkanlarımız konuştu, taleplerini, isteklerini getirdi. Demiryolu gerçekten çok önemli. Sadece Biga’mız için de değil, aynı zamanda Çan için de çok önemli, Çanakkale için de çok önemli.

Bu noktada biz muhalefet parti muhalefet partisinin bir milletvekili olarak üzerimize ne düşüyorsa yapmaya hazırız. Bugün Çanakkale'nin 4 milletvekili var. Dördümüz de buradayız. Yani Biga için ne yapılması gerekiyorsa biz el ele, omuz omuza bunları gerçekleştirmek için canla başla çalışırız.

Dünyada önümüzdeki yüzyıldaki en önemli sektörlerin başında tarım gelecek ve dolayısıyla dünyanın bütün gelişmiş ülkeleri tarıma çok ciddi yatırımlar yapıyor. İşte Almanya'sı, Fransa'sı, Hollanda'sı, Amerika'sı, Kanada'sı, Avustralya'sı her yer tarımı destekliyor, sübvanse ediyor ve kaynak ayırıyor.

Dolayısıyla biz de Türkiye olarak yine eskiden olduğu gibi bölgemizin güçlü bir tarım ülkesi olabilmemiz için bu kaynakları ayırmamız lazım. Planlı tarıma geçmek zorundayız. Başka çaremiz yok. Yani çiftçimiz, köylümüz ekecek. O yılın sonunda hasadını elde ettiği zaman inşallah iyi para verecekler de biz de para kazanacağız dememesi lazım.

Herkes ne ekeceğini önceden bilecek, ne kazanacağını da bilecek. Dolayısıyla planlı tarıma geçmek zorundayız. Su kaynaklarımızı doğru yerinde ve verimli kullanmak zorundayız. Bakın dünyada bir su krizi var. Bugün bereketli bir gündeyiz. Uzun zamandan beri beklediğimiz yağmur Çanakkale'mizde ve Biga’mızda yağmaya başladı. Dolayısıyla su kaynaklarımızı doğru kullanmak zorundayız. Verimli kullanmak zorundayız. Açık sistem sulama sistemini tamamen ortadan kaldırmak ve damlama su sistemine ve kapalı sisteme geçmek zorundayız.

Çok zor şartlar altında kurulan Türkiye Cumhuriyeti ilan edildikten sonra bu ülkenin tek bir fabrikası dahi yoktu. Birkaç dokuma tezgâhı vardı ama bu ülkenin neyi vardı? İnciri vardı, pamuğu vardı, üzümü vardı, arpası vardı, buğdayı vardı. İşte o dönemde o ürünler satıldı. Oradan elde edilen paralarla çok kısa süre içerisinde, 10 yıl içerisinde Türkiye çok farklı bambaşka bir ülke haline geldi.

Onun için Türkiye ayağa kalkacaksa, Türkiye dünyada tekrar şana sahip olacaksa tarım ve hayvancılığı geliştirmek zorundayız. Desteklemek zorundayız. Dolayısıyla bu fuarımız ve bu gibi fuarlarımız gerçekten çok önemli.”

Adalet ve Kalkınma Partisi Çanakkale Milletvekili Ayhan Gider ise konuşmasında Biga Fuarı’nın on dokuz yıl gibi bir süredir yapılabiliyor olmasının büyük bir başarı olduğunu söyledi. Gider konuşmasında şunları söyledi:

“19. fuar, 19 koca yıl. Söylerken kolay ama yaşarken zor. Çünkü bizim gibi milletlerde organizasyonların yıllarca devam edebilmesi çok zor. Ben bu anlamda bu fuarı başlatan dönemin Ticaret Odası Başkanı Davut Bey'e ve Belediye Başkanımız Mehmet Özkan hocamıza teşekkür ediyorum.

Değerli arkadaşlar Biga herhangi bir ilçe veya herhangi bir yerleşim birimi değil. Dünden gelen, yarına yürüyen, esnafın ötesinde eşrafa da sahip olan bir kültür. Onun için bir projeye başladığınız zaman devamı da keyifli. Birçok faktörü bir araya getirebilmeniz çok kolay.

İktidarın muhalefeti tek masanın etrafına toplayabilmeniz çok kolay. Bu bugün de böyle. Dün de böyleydi. Bu platform her yerde bulunur ama devam ettirebilen çok az yer vardır. İşte Biga da bunlardan biri. Dolayısıyla bu tip yerlerde iş yapmak kolay, güzel, keyifli ama bu tip yerleri korumak zor.

Haritayı şöyle bir gözümüzün önüne aldığımız zaman Antalya'dan Lapseki'ye kadar olan kısımlar ya sit alanı ya turizm alanı. Körfez zaten dolmuş durumda. Şu anda boşta kalan tek yer Çanakkale'den Bursa'ya kadar olan kısım. Buralara limanlar yapılacak. Buralara tesisler yapılacak.

Buralarda üretim gerçekleşecek ama şu tehlikeyi önleyerek buna dikkat etmek zorundayız. Buraları koruyarak bu üretim sektörlerini bu fabrikaları bu tesisleri seçmek zorundayız.

Yoksa ağır sanayi ile çevreye saygı göstermesi teknik olarak mümkün olmayan sektörler buraya bulaşırlarsa Türkiye'de çok az kalmış olan Biga ovasından bahsedemeyiz. Ne yazık ki artık büyük ovaları kanunlarla korumak zorunda olduğumuz bu döneme geldik.

Çünkü dönem dönem bizim gibi memleketlerde bazı büyük büyük laflar çıkar: ‘Patates ekeceğimize makine üretelim.’ Makineyi dağda bayırda üretirsin. Makineyi kayanın üzerinde üretirsin. Ama o küçümsediğin patatesi, buğdayı herhangi bir yerde üretemezsin. II. Dünya Savaşı'nın bu millete öğrettiği en önemli şeylerden biri gıda ihtiyatıdır. Bakın küçücük bir Ukrayna Savaşı'nda dünya buğdayda neler çekti gördük. Dolayısıyla bunlar birbirinin rakibi değil. Destekleyen şeyler olmak zorunda.

Benim bölgesel milliyetçilik yapmayacağımı herkes bilir. Ama Biga’nın bir demografisi vardır, bir yapısı vardır. Burası çok kozmopolit bir yerdir. Ve hepimiz birbirimizle çok iyi geçinen, çok iyi anlaşan insanlarız. Biga'ya kurulacak sanayi testleri Biga'da yaşayan insanların çalışacağı tesisler olmalıdır. Dışarıdan işçi ihtiyacına sahip olan testler olmamalı. Dolayısıyla planlamalarımızın yönlü değil, çok yönlü yapmak zorundayız.

Bunun için de iktidar, muhalefet tüm paydaşlarla birlikte çalışmaya devam ediyoruz. Benden önce söylenen her şeye katılıyorum. Muhalefet edeceğim hiçbir kısım yok.

Bugün bir şeyi daha anmak istiyorum. Çünkü kanayan bir yaramız var. Bugün Biga'da iki anne evinde ağlıyor.

Birisi hastanedeki evladının yaşayıp yaşamayacağından emin değil. Şu anda hastanede komada yatan bir evladımız var. Öbür anne de ağlıyor. Çünkü o da ne olduğunu bilmiyor. Onun da evladı hapiste. 14 yaşında iki tane evlat.

Güzel güzel laflar biliyoruz. Akran zorbalığı, sosyoloji, psikoloji, şu bu hepsi güzel laf. Eğitim şart. Bu olay eğitim tesisinde oluyor. Eğitim görmek için gittikleri yerde oluyor. Biraz önce bir savcımız bir başka olaydan bir görüntü gösterdi. Bir parkta aynı yaşlarda bir çocuk öbür çocuğu feci şekilde dövüyor.

Bakın toplumumuzun ana problemi budur. Benim öğrenciliğimde öğretmenler akşam kahvede çocuk var mı diye gezerlerdi. Sinekçi’den, Biga’dan bahsetmiyorum. Ben liseyi Bursa'da okudum. Bursa'da gezerdim. Köyümde emekli olmuş bir başçavuş ama daha köyü terk etmemiş vardı. Karakolda askerlerin tekinsiz davranışlarını gördüğünde gidip müdahale ederdi. Çünkü görev anlayışı buydu.

Muhakkak ki adliye işini yapacak. Adliyenin görevi mevcut durumu tespit edip, gereğini yapmaktır. Ama eğitimcilerimizin görevlerini tekrar sorgulamalarını istiyoruz.

Biga'ya, Çanakkale'ye veya Türkiye'nin herhangi bir yerine atanmış olan müdürlerimizin görevi, buradaki iş adamlarımızın nabzını tutmak değil, amiyane tabirle ile onların peşinde koşmak, kendilerine çevre yapmak değil. Tek görevleri var, işleriyle ilgili çalışma. Bunu da siyasetçi olarak değil, 30 sene memuriyet yapmış bir adam sıfatıyla söylüyorum.

Kanun, tüzük, yönetmelik hepsi tamam. Ama önce vicdan.”

19. Biga Gıda, Tarım, Hayvancılık ve Teknolojileri Fuarı’nın son konuşmasını ise Çanakkale Valisi Doç. Dr. Ömer Toraman gerçekleştirdi.

Çanakkale’nin tarih boyunca hem iç pazara hem de dış pazara üretim yapan ve satan bir coğrafya olduğunu belirten Vali Toraman, konuşmasına şöyle devam etti:

“Burada yaşayan insanlar bunun kültürünü kuşaktan kuşağa aktararak bugünlere ulaştırmışlar. Çok şanslıyız ki Çanakkale'de çok çalışan, üreten insanlar var. Tarımda da böyle, sanayide de böyle. Öte yandan yine çok çalışkan esnafımız var. Çok becerikli tüccarlarımız var. İhracatçılarımız var.

Bütün bunlar bir araya geldiğinde de üretim, bir değer, bir katkı katma değer ortaya çıkıyor. Biga bu manada ilimizde öncü ilçelerimizden bir tanesi.

Sadece Çanakkale için değil Türkiye için üreten, ihraç eden, Türkiye ekonomisinin büyümesine katkı sağlayan, milletimizin de refahının artışına katkı sağlayan çok özel bir ilçemiz. Bugün bu faaliyet ile insanlar bir araya gelerek alışverişlerini yapacaklar.

Aynı zamanda bir pazar geleneğini, bir panayır geleneğinde devam ettirmiş olacaklar. Buna vesile olan katkı sağlayan, bu organizasyonda emek harcayan Biga Ticaret ve Sanayi Odası Başkanımızın ve yönetimini ve ona destek veren herkesi tebrik ediyorum. Bereketli, hayırlı kazançlar diliyorum. Hepinize saygılar sunuyorum.”

Haber ile ilgili fotoğraf galerisine bağlantıyı kullanarak ulaşabilirsiniz.

(HADİYE AYŞE İRİM)
Paylaş