Kış aylarının doğal enerji kaynağı: Bal

Hava sıcaklıklarının sert düşüşü, hastalıkları da beraberinde getirdi. Ama hemen olumsuzluğa düşmeye gerek yok, kaçınılmaz görünen kış hastalıklarını savuşturmak aslında mümkün.

1156

Doğal bağışıklık koruma yöntemleri, hemen imdadımıza yetişiyor. Pekmez, sarımsak, soğan ve daha nice besin maddesinin yanında gözümüze sapsarı bir şifa kaynağı ilişiyor: Bal. Sayılmakla bitmeyen faydasının yanında bal, yenildiğinde bolca da enerji verir. Özellikle soğuk havalarda, dışarı çıkmadan önce bir kaşık bal tüketmeyi denemek size kalmış. Elbette şekeri veya bal ürünlerine alerjisi olanlar dikkat etmeyi ihmal etmemeli…

Balın doğal bir enerji kaynağı olduğunu ve toplum olarak güne bal ile başladığımızı aktaran Çanakkale Arı Yetiştiricileri Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Cahit İleri, “Balı bozamazsınız. Bir bakterinin ya da mikrobun, balı bozması mümkün değil. Anti-bakteriyel, anti-oksidan ve anti-fungal özelliğe sahip olan bal; yetişkinler tarafından günlük 15-30 gram olarak tüketilirse, hastalıklara karşı direnç artar ve enerji alınır. Mevsimin getirdiği olumsuzlukları biz bal ile bertaraf edebiliyoruz. Geleneksel olarak da etkilerini görebiliyoruz. Anneler çocuklara hep ballı süt yapmıştır. Bal, içindeki bir yığın etkin maddesiyle beraber insan yaşamında önemli role sahiptir.” dedi.

Bal nasıl oluşur?

Balın kaynağının hem bitkisel hem de hayvansal olduğunu söyleyen İleri, “Bal, bitkinin nektar dediğimiz tatlı kısmından salgılanıyor. Çeşitli türdeki bitkilerden balı elde eden arı, içerisine kendi enzimlerini de katarak, kovana getiriyor. İlk alındığı zaman nektar dediğimiz tatlı kısmın su oranı yüzde 30-35 dolaylarında oluyor. Daha sonra bu kısım, çıraklık ve kalfalık dönemini geçiren genç işçi arılar tarafından kanat çırpılarak suyu uçuruluyor. Bu oran yüzde 17’lere kadar düşürülüyor ve üzeri sır denilen kapak ile kapatılıyor. Kapanmış balı, bozulma riski ortadan kalkmış, sofralara gelebilecek mal olarak değerlendiriyoruz.” şeklinde konuştu.

Aşırı bal tüketimi doğru değil

Havaların soğumaya başladığı kış mevsimine girerken bal tüketilmesinin önemini vurgulayan İleri, ”Özellikle hastalıklara karşı korunma ve günlük enerjimizi almak açısından çok önemlidir. Aşırı tüketmek de zararlıdır. Bir sofraya oturup yarım kilo bal tüketmek çok sağlıklı değil. 25-30 gram balı günlük düzenli olarak tükettiğimizde bize zaman içerisinde bize olan faydasını göreceğiz.” dedi.

Petek mi süzme mi?

Petek mi yoksa süzme bal mı tercih edilmesi gerektiği noktasında bilgi veren İleri şu ifadeleri kaydetti: “Biz süzme balı öneriyoruz. Petek balın içerisinde yaklaşık olarak 250 gram bal mumu var. Bal mumunun besleyici bir özelliği yok. Ya çiğneyip atıyorsunuz ya da dışkı yoluyla çöpe gidiyor. Dolayısıyla bir kilo alınan bal, yaklaşık 750 grama düşüyor. Fiyat olarak da süzme bal, cep dostu. Amaç, bal yemek ise peteğini neden yiyoruz? Karpuzu kabuğu ile yemek ne kadar doğruysa, balı peteği ile yemek de o kadar doğru. Süzme bal hem ucuz hem de kolay analizi yapılabilir. Ama tabii ki önemli olan balı tüketmek, süzme ya da petek olsun. Bal; bizi hastalıklara karşı koruyan ve enerji veren doğal bir ilaç. Burada dikkat etmemiz gereken şey; hakiki ve doğal bal olması.”

(Sevi Gözay Uğurlu)

Paylaş