Diyarbakır 17. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen davanın 30
Mayıs'taki karar duruşmasında, sanıklar Birsen Güran, Fuat Güran,
Maşallah Güran, Salim Güran'ın işçisi Mehmet Selim Atasoy, Mehmet
Şevket Kaya, Muhammed Kaya, Şeyma Kaya, Hediye Güran, İbrahim
Halil Güran, Barış Güran, Kurtuluş Güran ve Ömer Faruk Güran ile
suça sürüklenen çocuklar R.A. (16), M.G. (16) ve İ.K. (17)
hakkında verilen hapis cezalarına ilişkin gerekçeli karar
yazıldı.
Sanıklar ve suça sürüklenen çocuklar ile tanıkların dava
aşamasındaki ifadelerine yer verilen kararda, sanık Hediye
Güran'ın tutarlı ifadelerinin bulunmadığı, olayın cereyan ettiği
saatlere ilişkin Narin Güran'ın ağabeyi Enes Güran'ı korumak
amacıyla uyuduğuna yönelik çelişkili beyanlarda bulunduğu ifade
edildi.
Hediye Güran'ın beyanlarının Narin'in öldürülme olayında yer alan
gerçekleri gizlemek için oluşturulduğu belirtilen kararda,
beyanlarının çelişkili ve hayatın olağan akışına aykırı olduğu
kaydedildi. Kararda, "Maktul Narin'in öldürülmesi eyleminin evde
tamamlandığı, bu nedenle Hediye Güran'ın olayları gizlemek ve
öldürme eylemini gerçekleştirenlerin araştırılmalarını ve
faillerin yakalanmasını açıkça engellemeye çalışmak amacıyla bu
şekilde beyanda bulunduğu, böylece üzerine atılı 'suçluyu
kayırma' suçunu işlediği sabittir" denildi.
Sanık Şeyma Kaya'nın çelişkili ve hayatın olağan akışına aykırı
beyanlarıyla olayın araştırılmasını ve fail ya da faillerin
yakalanmasını açıkça engellemeye çalıştığının belirlendiği
belirtilen kararda, sanıklar Birsen ve Maşallah Güran ile suça
sürüklenen çocuk M.G'nin de çelişkili savunmalar yaptığı, ailenin
organize şekilde hareket ederek çocukların dahi bu şekilde beyan
vermelerini sağlayarak Narin'in bulunmasını ve olayın
aydınlatılmasını engellemeye çalıştıklarının anlaşıldığı
belirtildi.
"Sanık Mehmet Selim Atasoy çelişkili ve hayatın olağan akışına
aykırı beyanlarıyla olayın araştırılmasını ve fail ya da
faillerin yakalanmasını açıkça engellemeye çalışmıştır" denilen
kararda, şu ifadeler yer aldı:
"Suça sürüklenen çocuk R.A. ise daha önceki beyanlarında hiç yer
vermediği hususları belirtmiş olması karşısında başından itibaren
bildiği durumları saklamıştır. Her aşamada bazı hususları
ekleyerek ya da bazı hususları saklayarak yaşadıklarını ve
gördüklerini açıkça farklı şekilde yansıttığının görüldüğü,
çelişkili ve aykırı beyanlarıyla olayın araştırılmasını ve fail
ya da faillerin yakalanmasını açıkça engellemeye çalıştığı tespit
edilmiştir."
Sanık Mehmet Şevket Kaya'nın suçtan kurtulmaya yönelik ifadelerde
bulunduğu ifade edilen kararda, sanığın yangın çıkarmaya
çalışarak kolluk birimlerinin dikkatini farklı noktaya çektiği,
asılsız ihbarlarda bulunarak araştırmaları farklı mecralara
yönlendirdiği ve cinayet eylemini gerçekleştiren faillere yönelik
araştırma yapılmasını, olayın araştırılmasını, fail ya da
faillerin yakalanmasını engellemeye çalıştığı kaydedildi."
Sanık Muhammed Kaya'nın savunmasının suçtan kurtulmaya yönelik
olarak değerlendirildiği belirtilen kararda, şunlar yer aldı:
"Jandarma personelinin defalarca arama gerçekleştirdiği bir
alanda bulmuş olduğunu iddia ettiği terlik ile ilgili ilk aşamada
hiçbir kolluk personeline bildirimde bulunmamıştır. Numarasını
dahi kontrol etmeden Narin'e ait olduğu yönünde bir algı yapmış,
Suriyeli vatandaşların yaşadığı çadırlar bölgesinde bulduğunu
söyleyerek sanki Suriyeli vatandaşlar tarafından gerçekleşen bir
eylem varmış gibi göstermeye çalışmış ve bu şekilde gerçek fail
ya da faillerin yakalanmasına engel olmaya çalışmıştır. Sanık
Barış Güran ise bir kız çocuğunun iki erkek tarafından elinden
tutularak zorla kaçırılmaya çalışıldığı şeklinde bildirimde
bulunarak panik havası yapmış, araştırma faaliyetlerini farklı
yöne çekmeye çalışmıştır. Sanık Fuat Güran da jandarma
personelini takip ederek arama faaliyetleriyle ilgili bilgi
edinmeye çalışmıştır. Telefon geçmişini silerek ve jandarma
personeli dinleyip bilgi edinerek olayın araştırılmasına engel
olmaya, Narin'in Çarıklı'da olabileceğini söyleyerek araştırma
faaliyetlerini farklı yöne çekmeye çalışmıştır. Sanığın
savunmalarının suçtan kurtulmaya yönelik olduğunu
değerlendirilmiştir. Ailenin organize şekilde hareket ederek
Narin'in bulunmasını, olayın aydınlatılmasını ve faillerin
yakalanmasını açıkça engellemeye çalıştığı tespit
edilmiştir."
Yangın çıkarılması
Sanıklar Kurtuluş ve Ömer Faruk Güran'ın yangın çıkarmaya
çalıştıklarının tespit edildiği belirtilen kararda, sanıkların
savunmalarının suçtan kurtulmaya yönelik olduğunun belirlendiği
kaydedildi. Kurtuluş ve Ömer Faruk Güran'ın ellerindeki
çubuklarla yangın çıkardıkları, bu esnada sanık İbrahim Halil'in
de takip ettiği jandarma personelinin dikkatini farklı yönlere
çekerek olayın araştırılmasını, fail ya da faillerin
yakalanmasını engellemeye çalıştığının anlaşıldığı ifade
edildi.
Suça sürüklenen çocuk İ.K'nin çelişkili savunmalar yaptığı,
cinayeti gerçekleştirenlere yönelik araştırma yapılmasını
engellediği aktarılan kararda, suça sürüklenen çocuğun verdiği
gerçek dışı beyanla suç işleyen kişilerin araştırmadan
kurtulmalarına imkan sağladığı ifade edildi.
"Üzerlerine atılı 'suçluyu kayırma' suçunu işledikleri
anlaşılmıştır"
Kararda, şu değerlendirmede bulunuldu:
"Dosya kapsamında bulunan soruşturma ve kovuşturma aşamasında
alınan tüm ifade içerikleri, kolluk tutanakları, tanık beyanları,
HTS kayıtları, kamera görüntüleri, Diyarbakır 8. Ağır Ceza
Mahkemesi'nin dosyası ve tüm ana dosya kapsamı ile birlikte
değerlendirilmiştir. Sanıklar verdikleri gerçek dışı beyanlarla,
tutanak içeriklerinde bulunduğu şekilde yangın çıkararak,
jandarma personelini takip ederek ve dinleyerek, jandarma
personelini yönlendirici asılsız ihbarlarda bulunarak, telefon
kayıtlarını silerek suç işleyen kişilerin araştırmadan
kurtulmalarına imkan sağlamıştır. Sanıkların ortak saikle hareket
ederek üzerlerine atılı 'suçluyu kayırma' suçunu işledikleri
anlaşılmıştır. Sanıklar Birsen, Maşallah ve Fuat Güran'ın üzerine
atılı 'suçluyu kayırma' suçunun sabit olduğu kanaatine varılmış
olması, sanıkların soruşturma ve kovuşturma aşamasında
tutuklulukta geçirdiği süre ve üzerine atılı eylemin cezasının
niteliği, hükmedilen ceza miktarı göz önüne alındığında
tutuklamanın bu aşamada ölçülü olduğu ve bu kapsamda adli
kontrolün yetersiz olacağı kanaatine varılmış olması nedenleriyle
sanıkların hükmen tutukluluk halinin devamına karar verilmiştir."
Anne, ağabey ve amcaya ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası
verilmişti
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca merkez Bağlar ilçesinin
Tavşantepe Mahallesi'nde 21 Ağustos'ta 2024'te kaybolan ve 8
Eylül 2024'te Eğertutmaz Deresi'nde cansız bedenine ulaşılan
Narin Güran'ın öldürülmesine ilişkin anne Yüksel, ağabey Enes ve
amca Salim Güran ile Nevzat Bahtiyar hakkında yürütülen
soruşturma tamamlanmış, 4 sanık hakkında "iştirak halinde çocuğa
karşı kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis
istemiyle hazırlanan iddianame, Diyarbakır 8. Ağır Ceza
Mahkemesince 23 Ekim 2024'te kabul edilmişti.
Sanıkların yargılanmasına 7 Kasım 2024'te başlanmış, mahkeme
heyeti 28 Aralık 2024'teki duruşmada, tutuklu sanıklar Yüksel,
Enes ve Salim Güran'ın "iştirak halinde çocuğa karşı kasten
öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, Narin'in cansız
bedenini Eğertutmaz Deresi'ne sakladığını itiraf eden Nevzat
Bahtiyar'ın da "suç delillerini yok etme, gizleme veya
değiştirme" suçundan 4 yıl 6 ay hapisle cezalandırılmalarına ve
tutukluluk hallerinin devamına karar vermişti.
Narin Güran'ın öldürülmesine ilişkin 6'sı tutuklu 12 kişi ile
suça sürüklenen 3 çocuk hakkında yürütülen soruşturma da
tamamlanmış, Başsavcılık tarafından 12 kişi hakkında "suçluyu
kayırma" suçundan 6 aydan 5'er yıla kadar hapis cezası istemiyle
hazırlanan iddianame, Diyarbakır 17. Asliye Ceza Mahkemesi
tarafından, çocuklar R.A. (16), M.G. (16) ve İ.K. (17) hakkında
aynı suçtan hazırlanan iddianame ise 2. Çocuk Mahkemesince kabul
edilmişti.
Diyarbakır 2. Çocuk Mahkemesinin, kendilerindeki dosyanın,
Diyarbakır 17. Asliye Ceza Mahkemesi'nde 6'sı tutuklu 12 sanık
hakkında açılan davayla birleştirilmesi yönündeki talebi kabul
edilmişti.
Mahkeme, 30 Mayıs'taki duruşmada, "suçluyu kayırma" suçundan
yargılanan 15 kişiden tutuklu sanıklardan Birsen, Fuat ve
Maşallah Güran hakkında 3 yıl 6 ay hapis cezası ile "Suçun sabit
olduğu kanaatine varılmış olması, sanıkların soruşturma ve
kovuşturma aşamasında tutuklulukta geçirdiği süre ve üzerine
atılı eylemin cezasının niteliği, hükmedilen ceza miktarı göz
önüne alındığında tutuklamanın bu aşamada ölçülü olduğu ve bu
kapsamda adli kontrolün yetersiz olacağı kanaatine varılmış
olması" gerekçesiyle hükmen tutukluluk hallerinin devamını
kararlaştırmıştı.
Tutuklu sanıklar Salim Güran'ın işçisi Mehmet Selim Atasoy,
Mehmet Şevket Kaya ve Muhammed Kaya hakkında 3 yıl hapis cezası
veren mahkeme, sanıkların üzerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti,
mevcut delil durumu, hükmedilen ceza miktarı ve sanıkların
tutuklulukta geçirdikleri süre göz önüne alınarak ayrı ayrı
tahliyeleri yönünde karar vermişti.
Tutuksuz sanıklardan Hediye Güran'ı 3 yıl 6 ay, Şeyma Kaya,
İbrahim Halil Güran, Barış Güran, Kurtuluş Güran ve Ömer Faruk
Güran'ı 3 yıl hapis ile cezalandıran mahkeme, suça sürüklenen
çocuklar R.A'ya (16) 1 yıl 3 ay, M.G (16) ve İ.K'ye (17) ise 1
yıl 8 ay hapis cezası vererek, hükmün açıklanmasının geri
bırakılmasını kararlaştırmıştı.
Suça sürüklenen 3 çocuğun, Çocuk Koruma Kanununun 23. maddesi
gereğince 3 yıl süre ile denetime tabi tutulmasına karar
verilmiş, mahkeme, sanıklar Kurtuluş Güran, Ömer Faruk Güran ve
suça sürüklenen çocuk M.G. hakkında uygulanan adli kontrol
tedbirlerinin sonlandırılmasına hükmetmişti.
Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi, Narin Güran
cinayeti davasında ilk derece mahkemesinin sanıklar anne Yüksel,
ağabey Enes ve amca Salim Güran ile Nevzat Bahtiyar'a verilen
hapis cezalarını hukuka uygun bulmuştu.