havadurum

CHP kurmayları AK Parti'yi topa tuttu

1632
"Atatürkçü komutanların tasfiyesi ile hatırlanacaksınız"
CHP İl Başkanı Ural açıklamasının devamında: "Yalandan bir suikast planıyla kozmik odaya girilip bu ülkenin sırları yabancı ülkelere kaçırılırken, Genelkurmay Başkanı ve milli ordu unsuru komutanlar terörist ilan edilirken, orduya FETÖ ile birlikte kumpas kuranlarla birlikte hareket etmekle hatırlanacaksınız. 17-25 Aralık`tan sonra getirilen yasa teklifi ile FETÖ`cü komutanların atamasını yapıp 15 Temmuz darbe girişimine karşı çıkan Atatürkçü komutanların tasfiyesi ile hatırlanacaksınız. Oslo`da `şehirlerin altını bombayla doldurdunuz` diyenleri `oraya ben gönderdim` demekten, Habur`da PKK ile kol kola girmekten, Barzani`ye `Türkiye seninle gurur duyuyor` diye tezahürat yapanlardan çekinmeyenlerin piyonu olmakla hatırlanacaksınız. Hendeklere göz yumun, terör örgütünün eylemlerine ses çıkarmayın` talimatını verdiğini canlı yayında söyleyenlerin savunucusu olarak hatırlanacaksınız. Barzani`yle poz vermek için hazır ol da bekleyen, FETÖ liderlerinin elini öpmek için sıraya girenlerle iş tutan, IŞİD`lileri öfkeli gençler diyenler olarak hatırlanacaksınız. Çocuk tecavüzcülerine, bunların vakıflarına siper olanlar, `kadınlar dövülebilir, hamile kadın sokağa çıkmasın` diyenlere destek olanlar biçiminde hatırlanacaksınız. Camileri genelev yaptılar diyen sözde akademisyen, keşke Yunan galip gelseydi diyen çakma tarihçilerin koruyucusu olarak hatırlanacaksınız. Kamu görevlilerince kullanılan Gri Pasaportu, insan kaçakçılığı işinde kullanan, kullandıran dernek, kamu görevlileri ve belediyelerinizle hatırlanacaksınız." 
 
"Ülkemizin başına FETÖ belasını sardırmakla hatırlanacaksınız"
"15 günde Şam`da Emevi Camisinde Cuma Namazı kılma hayali kuranları, emperyalizmin devreye soktuğu Büyük Ortadoğu projesinin eş başkanlığına soyunanları, etnisite ve mezhep ayrımcılığı üzerinden yürütülen vekalet savaşlarının tarafı olanları, kanın, gözyaşının, yurtlarını terk etmek zorunda kalan insanların ve yabancı ülke topraklarında bombalar altında savunmasız ca yaşamını yitiren vatan evlatlarının sorumlularını aramak yerine CHP ye saldırmakla hatırlanacaksınız Kaybettiğiniz İstanbul seçimlerinden sonra, kazanmak için terör örgütü liderinin mektubunu TRT de okumakla ve kardeşini devletin televizyon kanalına çıkarıp konuşturmakla hatırlanacaksınız. Terörle Mücadele Kanununda yaptığınız değişiklikle Fethullah Gülen`i yargılanmaktan kurtarmakla ve Ülkemizin başına FETÖ belasını sardırmakla hatırlanacaksınız. Her gün yüzlerce vatandaşımız COVİD-19 nedeniyle can verirken, milyonlarca vatandaşımız aşı sırası beklerken, Libya`ya aşı göndermekle hatırlanacaksınız. Ve yine bilim insanlarının ısrarlarına rağmen almakta geç kaldığınız Kapanma Kararı tamam da , bu kapanmada ekonomik sıkıntı çeken evine ekmek parası götüremeyen insanımız , esnafımız , işçimiz, günü birlik çalışanımız ve işsizlerimiz için hiç bir önlem almamakla hatırlanacaksınız."
 
"Önümüze gelecek ilk sandıkla iktidara geleceğiz"
"Yandaş televizyon kanalları istediği kadar bağırsın, yandaş gazeteler çarşaf çarşaf yazsın; artık gerçek gün gibi ortada. Ülkemizin birikmiş, her geçen gün etkisi katlanarak artan can yakıcı sorunları öylece dururken; sabah akşam CHP`ye sataşmayla, yalanla, iftirayla, uydurma gündemlerle bu gemi artık yürümüyor. AKP`nin Ülkemizi sürüklediği felaketi vatandaşlarımız da tüm dünya da ayan beyan görüyor. Fakat görmek yetmez. Vatandaşlarımızın hak ettiği refaha kavuşması için, Ülkemizin dünyadaki eski saygınlığını yeniden kazanması için AKP iktidarının bir an önce gitmesi gerekiyor. Ülkemizin donanımlı, ekonomiyi yönetmeyi bilen, dış politikada Ülkemize yakışır saygın tavrı ortaya koyabilen yetkin kadrolara ihtiyacı var. Kimse endişe etmesin; bu kadrolar Cumhuriyet Halk Partisinde mevcut. Önümüze gelecek ilk sandıkla iktidara geleceğiz. Vatandaşlarımızın refahı, huzuru için atacağımız adımlar, uygulayacağımız politikalar hazır. Milletimize sözümüz var: Güzel Ülkemize hak ettiği saygınlığı, her bir vatandaşımıza hak ettiği huzuru, refahı yeniden kazandıracağız! Son söz olarak unutulmamalıdır ki; tarihte hiçbir iktidar yok ki halka karşı giriştiği savaşı kazanmış olsun. Emin olun bizler bu ülkenin geleceğini Cumhuriyet Halk Partisi olarak halkımızla birlikte tekrar inşa edeceğiz." Dedi. 

Gökhan: "Çanakkale`de; her vesile ile bize saldırmaya başladılar"
CHP İl Başkanı Ural`ın ardından konuşan Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan ise AK Parti İl Başkanı Naim Makas, AK Parti Merkez İlçe Başkanı Yıldıray Ölçek ve CHP`den istifa edip AK Parti`ye geçen İl Genel Meclisi Başkanı Nejat Önder`e yönelik eleştirilerde bulundu. Başkan Gökhan yapmış olduğu açıklamada şunları söyledi; "İki-üç aydır özellikle AK Parti kongreleri itibariyle şöyle bir durumla karşı karşıyayız Çanakkale`de; her vesile ile bize saldırmaya başladılar. Yalan yanlış bir takım konularda topyekün saldırıyorlar. Hatta bunları belediye meclis toplantılarına da taşıdılar. Doğruları yansıtmayan konuları kamuoyuna yansıtmaya çalışıyorlar, ondan sonra bunu alıp ilçe ve il başkanları kamuoyu ile paylaşmaya devam ettiler. Bu haftanın en önemli konusu Amerika Başkanı`nın Ermeni tehciri için sözde soykırımı Soykırım olarak nitelendirmesi oluşturdu. Bunu kabul etmemiz asla söz konusu olamaz. Ne Osmanlı`da ne de Türkiye Cumhuriyeti sürecinde soykırım olarak nitelendirilebilecek iş ve eylem içerisinde olduğumuz söylenemez. O dönemlerdeki karşılıklı birbirlerini mukabele denen; birbirlerini yaşadıkları yerden etmeye çalışırken birbirlerini öldürmeleri sonucunda sıkıntılı bir durum meydana gelmiş. Ancak bunu soykırım olarak nitelemek için gerçekten o kitlenin ortadan kaldırılması gibi bir irade olması gerekir. Halbuki orada; tehcir söz konusu, bu yaşanırken de karşılıklı acılar yaşanmış. Hem Türk hem de Ermeniler karşılıklı birbirlerini katletme noktasına gelmiş. Yıllardır bu konu 24 Nisan geldiğinde gündeme gelir ama o zamanki siyasetimiz, diplomasimiz bunun soykırım olarak nitelendirilmesini engellemiştir. Maalesef bu sene hükümetin bu konudaki başarısız diplomasisi noktasında soykırım kelimesi kullanılmıştır. Kullanılmış olması hukuki olarak ne gibi sonuçlar yaratır bilemeyiz, zaman içerisinde görülecektir. Ancak bu durum bizim açımızdan kabul edilemez. "

"Çanakkale`den hatırlatmak isterim..."
"Başka bire noktayı da Çanakkale`den hatırlatmak isterim; 24 Nisan 1915 tarihi 18 Mart 1915`in bir ay sonrasıdır. Yani biz burada emperyalist güçlere karşı savaşırken; yurdumuzu korumak için savaşırken; orada bizim insanlarımızı katleden Ermeni çetelerden bahsediyoruz. Bu tarih kitaplarında da yazıyor; Ermeni çeteler Osmanlı`nın o günkü zafiyetini de kullanarak insanlarımıza eziyet etmiş, katletmişlerdir. Biz burada Emperyalizme karşı mücadele ederken; onlar orada emperyalizmin maşası olarak bağımsız ülke kurmak düşüncesi ile bizim insanlarımızı katletmişlerdir. Bu acılar olmuştur, 100 yıl öncesinde kalmıştır. Artık barış zamanı gelmiştir. Bizde bu bağlamda bunların dünyada unutulmasını, bunların üzerine barış örtüsü örtülmesini diledik. Biden ve diğer ülkelerin bunu kaşımasını doğru bulmuyoruz."
 
"Nejat Önder o sırada ilçe başkanıydı..."
"Ermeni tehcirini Soykırım olarak tanımlayan Biden`a karşı olduğumuz açık ve nettir. Bunu yaparken; Sayın AK Parti il Başkanı Naim Makas, bunun içinden döndürüp dolaştırıp `Mesele Biden`in ne yaptığından öte bizim hangi reflekslerle durduğumuzdur` diyerek beni de gazi mecliste HDP`yi istiyorum diye eleştirip olayı pilav konusuna getirmiş. Aynı şeyi tesadüfen Nejat Önder`de kullanmış. Nejat Önder`de konulmasında `Ben bir tas bile yemedim` diyor. Biz tasla dağıtmadık, çatal tabak içerisinde verdik. Nejat Önder o sırada ilçe başkanıydı. O konuda hiçbir eleştirisini, karşıtlığını duymadım ama kendisinin beni savunduğunu çok iyi hatırlıyorum. 16 Kasım 2016`dan anlatıyorum diyor ki Önder; `Bir tutturmuşlar CHP Belediye Başkanı Ülgür Gökhan HDP barajı aştı diye pilav dağıttı. Basın mensupları da oradaydı. Böyle bir söz söylediğine dair bir kayıt var mı? Başkan CHP birinci parti oldu diye pilav dağıtıyorum dedi. Ondan sonra ise; HDP`nin barajı aşıyor olmasının sevindirici olduğunu söyledi. Bunu söylemesi ayrı bir şeydir demokrasi adına" demiş Nejat Önder. Bende aynısını söylemiştim. Ama AK Parti ve trolleri bunu senelerce temcit pilavı gibi ortaya koymaya devam ediyorlar. Nejat Önder söylemese gündeme getirmeyecektim ama Önder`in de hafızasını tazelemek açısından söyledim. 2019 yerel seçimleri oldu bu memlekette yüzde 62 oyla seçildim. Çanakkale halkı tarafından bu konuda aklandım. Çanakkale halkı beni doğru anladı ama troller anlamadı. Elbette ki bizim bu bağlamda demokrasi anlayışımızı sorgulayabilme kabiliyeti yoktur. Demokrasi anlayışımızı tartabilmeleri için onların böyle bir anlayışa sahip olabilmeleri gerekir. Naim makas yine gündeme getirmeye çalışmış."
 
"Biz kime nasıl davranacağımızı gayet iyi biliriz"
"Geçen hafta biliyorsunuz; Çanakkale Köprüsünü ziyaret ettik 4 siyasi grup başkan vekilleri ile birlikte. Lapseki Belediye başkanı da katıldı, bize güzel bir brifing verdiler, teknoloji harikası bir mühendislikle çalışıldığını, tüm bu süreçte her bir işçinin oraya tek tek adlarının yazılmasını diliyorum. O açıklıkta, o rüzgar ve yükseklikte daracık yolda; koca kabloyu çekerek imal etmeye çalışıyorlar. Gerçekten çok enteresan, bütün işçilere ellerine sağlık diyorum. Niye gittiğimizi daha önce söylemiştik; Bülent Turan `Köprüye gidip bakın bir görün` demişti. Bende doğru olduğunu düşündüğümden gidip inceledik. İncelemeden dönüp geldik Sayın Makas diyor ki; `Sizi köprüye davet eden Sayın Bülent Turan`a teşekkür etme nezaketi gösterseydiniz` diyor. Teşekkür et diyor, akıl veriyor bana. 16 Nisan`da köprüye gitmişiz, 17 Nisan gecesi Bülent Turan mesaj atıp `ziyaretiniz kıymetli, iyi geceler` dilemiş. Bende sabah kalkar kalkmaz `Günaydın, ziyareti önerdiğiniz için çok teşekkür ediyorum` demişim. Sayın Makas konuları incelemeden sadece siyaset yapıyorum zannıyla böyle ucuz şeyler yapmak size yakışmıyor. Siz iktidar partisi il başkanısınız. Biz kime nasıl davranacağımızı gayet iyi biliriz."

"Yıldıray Ölçek herhalde üstlerine yaranmaya çalışıyor"
"Yıldıray Ölçek herhalde üstlerine yaranmaya çalışıyor. Bir sürü sorular sorup duruyor. Bazı konuları da bilmiyor. Belediye de yandaşları var; akrabaları var filan. Biraz ölçekli ol; bilgili ol. Şunu sorabilirsiniz; sizi belediyeye alırken; partiye üye olun diyen oldu mu. Sizin AK Partili belediye de hiç olmadı mı acaba parti üyesi birileri? Mesela il yönetiminizde yedekte bulunan bir arkadaşınız var; bizim belediyemizden emekli oldu. Mehmet Karaca yönetimde yedek üye. Hatta daha önce ayrıldı, özel iş yaptıktan sonra Belediyeye dönmek istedi geri aldık. Mehmet beyin oğlu halen belediyede çalışıyor. MHP`li, DYP`li insanların çocukları belediyemizde çalışıyor. Burası bir resmi kurum, siyaset kurumu değil. Çalışanların siyasi görüşleri bizi ilgilendirmez; biz CHP`liyiz. Bizi kendinizle karıştırmayın. Geçen gün kapımıza bir kızcağız geldi; `işe girmek için partiye üye ol dediler` diye anlattı. Olmayacağım oraya diyerek; gelip `sende iş var mı` diye sordu. İnsanlara ekmek vereceksiniz." 
 
"Belediyede yanlış yapmışsa işten çıkartılmıştır"
"Tam tersine CHP`li olup yanlış yapan üyeleri belediyeden çıkarttığımız oldu. Belediyede yanlış yapmışsa işten çıkartılmıştır. Bizim eş-dost akraba vs olmaz, layıkıyla iş yapan herkes Çanakkale Belediyesinde çalışacaktır, çalışmaya devam edecektir. Şu ayıptan da kurtulması lazım kafatasçı Yıldıray Ölçek diyor ki; `Tuncelili bir parti yöneticisinin karısı ve damadı belediye de çalışıyormuş.` Bizim Tuncelili bir parti yöneticimiz var; evet. Çok seneler öncesinden bu yana karısı belediyede çalışıyor. Ama onun damadı belediyede çalışmıyor. Çalışan müdürün annesi AK Partinin bir kurumunda çalışıyor. Şimdi annesi AK Partide çalışıyor diye müdür yapmayacak mıyız? Her şeyden önce Tuncelili ibaresini kabul etmemiz söz konusu olamaz. Kafatasçılıktır bu, bölücülüktür. Sayın Ölçek`e sorayım; Gelibolu şehitliğine gidelim bir bakalım kaç tane Tuncelili var. Bunu söylemesi cevap vermek durumunda değildim. Ancak bu dönemde bu tür yaklaşımlara yüksek bir biçimde ses vermemiz gerekiyor. "
 
"Bu bir hak meselesidir, hakkımızı da helal etmiyoruz"
"Bundan sonra bu kafa yapısına karşı topyekun mücadele edeceğiz. CHP`yi kötüleyen, transfer ettiğiniz insan eski ilçe başkanımız, il başkanımız Nejat Önder beyefendi bu seferleri taşırken Genel Başkan kimdi acaba? CHP`den aday olup il genel meclisine gireli 2 sene oldu daha. O zaman genel başkan kimdi? Kemal Kılıçdaroğlu başkandı ne oldu da CHP iki senede yön değiştirdi? Nejat Önder`in siyasi bir takım eksilerini de hatırlamamak lazım diye düşünüyorum. Siyaseten; CHP`de iken demokrasi dışı davranışlarını hepimiz biliyor ve unutmuyoruz. `Ben para yemedim` filan demiş beni de ilgilendirmez ama CHP`lilerin bu partiye oy verenlerin hak ve hukukunu yemiştir. Siyasi etik yasası çıkmalı ve parti değiştirmek yasaklanmalıdır. Rahatsızlığın varsa görevlerinden istifa eder; öteki seçimde o partiden girersin seçime. Bu siyasi etik anlayışa sığmaz, üstelik insan karısından ayrılsa bile karısını kötülemez. Sen onla yaşadın bunca sene. Böyle bir adapsızlık yok. Birde konuşma metni vermişler eline. Ne diyecekti `Ne oldu 128 Milyar dolar` diye sormayacaktı herhalde. Sırf yaranmak için bu tür hareketleri, davranışları, düşünceleri tercih ediyor ama son derece yanlıştır. CHP`li insanlar bunu hiç hoş karşılamıyorlar, son derece yanlış hareketler içerisinde yanlıştan dönmesini tavsiye ederim. Bu bir hak meselesidir, hakkımızı da helal etmiyoruz. Eğer biz bu konumlarda bulunuyorsak; CHP`den aday olmuş bir belediye başkanı olarak partimden şikayetim varsa; makamımdan istifa ederim. Partimle ilgili söylemiş olduğu şeyleri asla doğru bulmadığımı söylemek istiyorum. Bu şekilde düşünmüş olabilir ama ben sırtımızdan bir yük inmiştir diye düşünüyorum."
(Atakan Alkış)
Paylaş