İl Özel İdaresi tarafından Saraycık'ta 70.000 m²'lik alanda kurulan Sahipsiz Hayvanlar İçin Bakımevi ve Doğal Yaşam Alanı ile ilgili olarak son günlerde gündeme gelen iddialar üzerine Çanakkale Barosu Hayvan Hakları Komisyonu üyeleri tarafından bir basın açıklaması gerçekleştirildi.
Çanakkale Barosu Hayvan Hakları Komisyonu Başkanı Av. Volkan Coşkun tarafından okunan açıklamada şu ifadeler yer aldı:
"Bilindiği üzere 2024 yılında kanunda gerçekleşen birtakım değişiklikler ile sokak hayvanlarının doğal yaşam alanlarından toplatılarak idare ve yerel yönetimlerin gözetimi altındaki hayvan bakimevlerinde yaşamlarına devam etmesi düzenlenmiştir.
5199 sayılı hayvanları koruma kanununda gerçekleşen bu değişiklik ile uygulamada birçok eksiklik ortaya çıkmış ve toplumsal bazda infiale yol açmıştır.
Yasamanın kanunda yaptığı bu değişiklik sonrası kentimizde ve birçok ilde apar topar yeni hayvan barınaklarının kurulduğu görülmüş olup şehrimizde de il özel idaresi tarafından saraycık köyünde hayvan bakımevi açılmıştır.
Açıldığı günden beri gerek kamuoyunda gördüğümüz video ve fotoğraflar gerek ise komisyonumuza ulaşan ihbarlar neticesinde Çanakkale Barosu Hayvan Hakları Komisyonu olarak yerinde inceleme yapma gereği duyduk.
Belirtmek isteriz ki 5199 sayılı kanunun 1.maddesindeki amaç başlıklı kanun lafzında da geçtiği üzere,
Bu kanunun amacı; insan, hayvan ve çevre sağlığı gözetilmek kaydıyla hayvanların rahat yaşamlarını ve hayvanlara iyi ve uygun muamele edilmesini temin etmek, hayvanların acı, istirap ve eziyet çekmelerine karşı en iyi şekilde korunmalarını, her türlü mağduriyetlerinin önlenmesini sağlamaktır.
Ancak ne yazık ki idarenin ve yerel yönetimlerin uygulamada gösterdiği tutum kanunun amacı dışına dışına çıkmakta, denetim mekanizması işlevini yitirmiş bir şekilde toplama kampına dönüşmüş sokak hayvanlarının yaşam haklarını ihlal eden yapılara dönüşmüş vaziyettedir.
İdare ve yerel yönetimler toplanan sokak hayvanlarına karşı gereken özen yükümlülüğünü yerine getirmemektedir.
Kısa bir süre öncesinde Saraycık hayvan bakımevinde tellere asılı bir şekilde ölü bir köpeğin fotoğrafları kamuoyuna yansımıştı yine geçtiğimiz günlerde sosyal medyada paylaşılan bir videoda sokak hayvanlarının aç ve bitap vaziyette olduğu görülmüştür.
Komisyon olarak gidip yerinde incelemeler yaptığımızda gözlemlediğimiz eksiklikler şunlardır;
1-Ne yazık ki barınağının konumlandırıldığı alan, hayvan ıslahı ve refahı açısından uygun bir arazi olmayıp aşırı eğimli bir mevkiye yapılmıştır.
2- Görevli personel sayısında eksiklik bulunmaktadır.
3-Personelin gerekli özen ve sorumluluğu yerine getirmediği gözlemlenmiştir şöyle ki; yeni doğum yapmış ve sahiplendirilmek üzere tekli padoklarda duran köpeklerin kendi dışkılarını içerisinde uyuduğu ve pislik içinde yaşamaya çalıştığı gözlemlenmiştir.
Bahsedilen bu alanda ağır bir koku bulunmakta ve her türlü salgın hastalığa davetiye çıkaracak vaziyettedir. Bu padokta yeni doğum yapmış anne köpekler ve dünyaya yeni gelmiş yavruları bulunmaktadır.
Edindiğimiz bilgilere göre buraların günlük olarak temizlendiği belirtilmişse de ya temizlenmemekte ya da yapılan temizlik işlemi yeterli gelmemektedir.
4- Büyük padoklarda hayvanların sınıflandırılması bakımından büyük eksiklikler ve yanlışlar bulunmaktadır. 27/10/2025 pazartesi günü il hayvanları koruma kurulu toplantısında bu sorunun daha öncede tarafımıza ulaştığını belirtip ilgililere sorduğumuzda padoklarda gereken düzenlemenin yapıldığını ve sorunun çözüldüğünü cevabını almıştık ancak ne yazık ki gördüğümüz tablo bu şekilde değildi ve edindiğimiz bilgiler ışığında bu düzenlemenin halen yapılmadığını öğrenmekteyiz.
5- Padok alınan büyük ırk köpeklerin kısırlaştırılma işlemlerinin eksik olduğunu ve barınağın içerisinde yeniden üreme imkanı bulunduğunu tespit etmiş bulunmaktayız.
6- Otomatik su sisteminin olması ve günde bir defa mama verilmesi büyük ırk ile küçük ırkın bir arada olduğu padokta küçük ırkların baskın köpeklere karşı yeterli miktarda beslenebileceği anlamına gelmez.
Özetle kanunun amacı dışında yapılan bu uygulamaların kabul edilebilir bir yanı bulunmamaktadır. Bu tespitlerimizi 3 Kasım Pazartesi günü gerçekleştirdiğimiz ziyaretle ortaya çıkmıştır. Ne yazık ki aynı gün İl Genel Meclisi toplantısında bakımevindeki koşullara ilişkin gerçekten uzak, kamuoyunu yanıltıcı ve hazin açıklamalarda bulunulmuştur.
Bütün hayvanlar eşit doğar ve 5199 Sayılı Kanun hükümleri çerçevesinde yaşama hakkına sahiptir. Hayvanların türüne özgü şartlarda bakılması, beslenmesi, barındırılma ve taşınması esastır. Hayvanların korunması, gözetilmesi, bakımı ve kötü muamelelerden uzak tutulması için gerekli önlemler alınmalıdır.
Hayvanların korunması ve rahat yaşamalarının sağlanmasında; insanlarla diğer hayvanların hijyen, sağlık ve güvenlikleri de dikkate alınmalıdır. Kanunda da belirtildiği üzere hayvanlara kasıtlı olarak kötü davranmak yasaktır. Bu yüzden bir kez daha buradan idareye ve yerel yönetimlere sesleniyoruz:
Bakımevi ve barınaklar hayvanların hayatta kalsın yeterli mantığıyla değil gereken tedbirlerin alınıp özen sorumluğunun yerine getirilip hayvanların refah seviyelerinin arttırılması gerekmektedir. Yavaş yavaş olacak, zaman istiyor, zamanla düzelteceğiz gibi bahaneleri kabul etmiyor; gereken tedbir ve aksiyonların bir an önce alınmasını talep ediyoruz.
Çanakkale Barosu Hayvan Hakları Komisyonu adına saygılarımızla."
(HADİYE AYŞE İRİM)