Çanakkale Diyanet-Sen Şube Başkanı Şahin Aygül, üç ayların başlaması dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Aygül mesajında şu ifadelere yer verdi:
"Mübarek Üç Aylar’ın gölgesinin üzerimize düştüğü bu mukaddes
günlerde; Recep, Şaban ve Ramazan ayına kavuşmanın huzurunu
yaşıyoruz. Diyanet-Sen ailesi olarak, bu müstesna zaman diliminin
İslam âlemine barış, huzur ve kardeşlik getirmesini temenni
ediyoruz.
Recep ayı ile birlikte üç ayların rahmet, bereket ve mağfiret
iklimine girmiş bulunuyoruz. İnanç, ibadet ve kültür dünyamızda
önemli bir yeri olan bu mübarek mevsime bizleri yeniden
kavuşturduğu için Rabbimize sonsuz hamd ediyoruz. Rahmetin
sağanak sağanak yeryüzüne indiği, manevi bir arınma ve yenilenme
mevsimi olan Üç Aylar’ın gölgesinin üzerimize düştüğü bu mukaddes
günlerde; Recep, Şaban ve Ramazan aylarına kavuşmanın kalbi
huzurunu yaşıyoruz. Diyanet-Sen olarak, bu müstesna zaman
diliminin İslam âlemine sükûnet, insanlığa hidayet ve mazlum
coğrafyalara selamet getirmesini Yüce Mevlâ’dan temenni
ediyoruz.
Üç Aylar, gündelik hayatın hızı ve meşgalesi içerisinde yorulan
ruhlarımızı dinlendirmek, sıradanlaşan alışkanlıklarımıza bir
canlılık katmak ve "biz kimiz?" sorusuna samimi bir cevap aramak
için sunulmuş ilahi bir ihsandır. Bu iklim, Müslüman’ın kendi
nefsiyle yüzleştiği, hatalarını tövbe ile yıkadığı ve
istikametini yeniden belirlediği bir muhasebe okuludur.
Recep ayı ile başlayan bu kutlu yolculuk, içerisinde barındırdığı
mübarek gecelerle adeta bizi manevi yönden arındırmak için
bir okuldur:
Regaib ile rağbetimizin yalnızca Allah’a olması gerektiğini
hatırlarız. Sadece O’na yöneldiğimiz, arzularımızı O’nun
rızasıyla terbiye ettiğimiz ilk duraktır Regaib...
Miraç ile manevi yönden yükseliriz. Peygamber Efendimizin
(s.a.s) şahsında insanlığın huzur-u ilahiye kabulü ve kulluk
şuurunun en yüksek mertebesidir Miraç…
Berat ile arınırız. Günah yüklerinden kurtulma ümidimizin
zirveye ulaştığı, af ve mağfiret beratımızı alma
gayretimizdir.
Kadir Gecesi ise On bir ayın sultanı ile taçlanan, 14
asırdır yolumuzu aydınlatan Kur’an-ı Kerim’in rehberliğinde geçen
bir mağfiret zirvesidir.
Bugün Üç Aylar’ı karşılarken sevincimiz buruk, kalbimiz
yaralıdır. İlk kıblemiz Mescid-i Aksa’nın esareti devam ederken,
Gazze’de ve Filistin’in her bir köşesinde kardeşlerimiz tarihin
gördüğü en büyük zulüm ve soykırımlardan birine maruz
kalmaktadır. İbadetin ve duanın arşa yükseldiği bu günlerde; en
büyük yakarışımız Gazzeli kardeşlerimizin bir an evvel huzur ve
selamete kavuşması, zulmün ateşinin sönmesidir. Müminlerin
birliği ve beraberliği, yeryüzünün adaletle ihya edilmesi için bu
mübarek vakitleri birer dua kalkanına dönüştürmek boynumuzun
borcudur.
Bu duygu ve düşüncelerle; üç ayların Müslümanların birlik
ve beraberliği, Filistin’de, Suriye’de, Lübnan’da, Türkistan’da,
Mayinmar’da ve dünyanın çeşitli yerlerinde zulüm altında olan tüm
Müslüman kardeşlerimiz için, yeryüzünün barış ve huzuru
için mübarek üç ayları fırsat bilelim, bol bol dua edelim. Yüce
Rabbimiz, bu mübarek gün ve gecelerde yaptığımız dualar hürmetine
bizleri, âlem-i İslam’ı ve tüm insanlığı her türlü afetten,
musibetten ve kötülükten muhafaza eylesin. Bizleri hem dünyada
hem de ahirette rahmet, bereket, af ve mağfiretine nail eylesin."