İçişleri Bakan Yardımcısı Bülent Turan, Türkiye’nin göç politikalarına ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Göç ve Diaspora Vakfı tarafından düzenlenen “Göç, Diaspora ve Diplomasi Zirvesi”nde konuşan Turan, 2025 sonu itibarıyla Türkiye’deki Suriyeli sığınmacı sayısının 2,3 milyona düştüğünü açıkladı.
Göçün yalnızca bir sorun alanı olarak görülmesinin doğru olmadığını vurgulayan Turan, doğru politikalarla yönetilen göçün toplumsal, ekonomik ve demografik açıdan önemli bir güce dönüşebileceğini ifade etti. Suriye iç savaşı sürecinde Türkiye’nin açık kapı politikası izlediğini hatırlatan Turan, “Çok eleştirildik. Şimdi savaş bitti. Soruyorum; ülke olarak kâr mı ettik, zarar mı? Terörsüz Türkiye hedefimize ulaştığımızda, sorun olarak görülen göç, başarının önemli bir ayağı olacaktır” dedi.
İçişleri Bakanlığı’nın 650 bin personeliyle çok sayıda kurumu bünyesinde barındırdığını belirten Turan, göç politikalarının da bu çok boyutlu yapı içinde ele alındığını söyledi.
Göçün yeni bir olgu olmadığını dile getiren Turan, Anadolu’nun tarih boyunca göçlerle şekillendiğine dikkat çekerek, göçün yalnızca Suriye iç savaşı üzerinden değerlendirilmemesi gerektiğini ifade etti. Turan, insanlık tarihinde göç nedeniyle yıkılmış bir devlet örneği bulunmadığını da sözlerine ekledi.
Uyum süreçlerinde güvenlikçi ve dışlayıcı yaklaşımların sağlıklı sonuçlar doğurmayacağını belirten Turan, göçün kayıt altına alınması, yasallaştırılması ve uyum politikalarının güçlendirilmesinin temel yaklaşım olması gerektiğini vurguladı.
Uluslararası Göç Örgütü verilerine değinen Turan, dünyadaki göçmen sayısının 1970’te 84,4 milyon iken 2020’de 281 milyona yükseldiğini aktardı. Türkiye–Suriye hattının, ABD–Meksika hattından sonra dünyanın en yoğun ikinci göç koridoru olduğunu belirten Turan, düzensiz göçle mücadelenin kararlılıkla sürdürüldüğünü söyledi.
Göç konusunun günlük siyasi tartışmalara alet edilmemesi gerektiğini vurgulayan Turan, Türkiye’nin son 13 yılda göçü yönetmeye odaklanan bir anlayış benimsediğini ifade etti. Turan, Göç ve Diaspora Vakfı’nın çalışmalarını da takdirle karşıladığını belirterek vakıf yöneticilerine ve programa katılanlara teşekkür etti.