CHP’nin Çanakkale’de gerçekleştirdiği programlara katılmak üzere geçtiğimiz gün Çanakkale’ye gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dün 10 Ağustos Anafartalar Zaferi nedeni ile düzenlenen bir dizi programa katıldı. Kılıçdaroğlu ilk olarak CHP’nin Büyük Anafarta Köyü’nde CHP’nin alternatif kutlama törenine katıldı. Törene Kılıçdaroğlu’nun yanı sıra Genel Başkan Yardımcıları, Milletvekilleri, Parti Meclis Üyeleri, Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, CHP İl Başkanı Nejat Önder, CHP Merkez İlçe Başkanı Dr. Celal Karakaş, İlçe ve Belde Belediye Başkanları, diğer İllerden gelen il başkanları, partililer ve çok sayıda vatandaş katıldı. İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan törende ilk olarak Sanatçı Vedat Sakman Anafartalar Savası ile ilgili sunum gerçekleştirdi. Ardından öğrenci Tuğba Meşeli şiir okurken, sanatçı Güvenç Dağüstün Nazım Hikmat’in Kuvay-i Milliye Destanı’nı ve Çanakkale Türküsü’nü seslendirdi. Dağüstün’ün ardından tekrar sahne alan Vedat Sakman, sevilen şarkılarını söyledi. Etkinliklerin ardından kürsüye çıkan CHP lideri Kılıçdaroğlu, vatandaşlara seslendi.
“Cumhuriyetimiz bu kadar değerlidir”
Kılıçdaroğlu burada yaptığı konuşmada; “Mübarek topraklara, bu sabah herkesin erken saatlerde yataklarından kalkıp, geldiğini” ifade ederek, “Bundan 101 yıl önce de gün doğarken insanlar cephedeydi. Binlerce kişi, binlerce evladımız şu anda bu topraklarda yatıyor. O nedenle bu topraklar şehit fışkıran topraklardır. Kefenli, kefensiz yatan binlerce evladımız var burada. Bunları aradan 101 yıl geçmesine karşın unutmadık, unutturmayacağız. Çocuklarımıza, torunlarımıza da söyleyeceğiz. Bütün konuşmalarımda söyledim; Cumhuriyet bize altın tabak içerisinde sunulmadı. Sınırlarımız birileri tarafından belirlenmedi, cetvelle çizilmedi. Her kilometresinde, her metresinde, her santimetresinde alın teri var, kan var, gözyaşı var. Cumhuriyetimiz bu kadar değerlidir. Cumhuriyetimizi sonuna kadar savunmak da hepimizin görevidir. İnancımız, kimliğimiz, yaşam tarzımız ne olursa olsun, bu güzel topraklarda birlikte ve kardeşçe yaşamak zorundayız. Bunu her ortamda söylemeye özen gösteriyorum. 101 yıl önce burada savaşlar vardı. Dünyanın en güçlü ordularına karşı savaş veriliyordu. Osmanlı’ya hasta adam unvanı takılmıştı. Çünkü Osmanlı çöküş sürecini yaşıyordu. Eğer Çanakkale zaferini kazansalardı, bir imparatorluğun başkentini ele geçirmiş olacaklardı. Dolayısıyla Çanakkale Savaşı, sadece bizim tarihimizi belirleyen bir savaş değil, dünya tarihini belirleyen önemli bir savaştır” dedi.
“Atatürk dünya tarihinin önemli liderlerinden birisidir”
Kılıçdaroğlu konuşmasını sürdürerek; “Bu savaş bir ölüm kalım savaşının ötesinde bir toplumun özgürlük savaşıdır, gelecek savaşıdır. Egemen güçlere direnmesi savaşıdır. Bu nedenle bu savaş, hepimizin kutsal savaşıdır. Bu savaşın ortaya çıkardığı bir gerçek daha var. Bu savaş Gazi Mustafa Kemal gibi bir kahramanı tarih sahnesine çıkaran bir savaştır. 34 yaşında gencecik bir subay. Burada görevlendiriliyor. Başındaki komutan Liman Von Sanders. Mücadele ediyor. Gazi Mustafa Kemal gayet açık bir cümleyle şunu söylüyor: ‘Emrinizdeki bütün kuvvetleri benim komutama verin.’ Liman Von Sanders ‘Çok gelmez mi?’ diye Mustafa Kemal’e sorar. Atatürk’ün verdiği cevap: ‘Az gelir, çok değil.’ Ve bütün kuvvetleri Mustafa Kemal’in emrine verir. Mustafa Kemal, 9 Ağustos’un ilk şafağında saldırıya geçer. Bütün kuvvetlerine ‘Size ölmeyi emrediyorum’ der. Birinci cephe gider, hiç kimse sağ kalmaz. İkinci cephe gider, hiç kimse sağ kalmaz. Binlerce insan yaşamını yitirir. Böylesine bir süreç içerisinde bu topraklar şehit kanıyla sulanır ve bu topraklar düşmana teslim edilmez. Mustafa Kemal için Churchill’in söylediği bir söz var; ‘Yüzyılda bir toplumlara böyle bir lider gelir. Ama 20’inci yüzyılda bu lideri Türkler kaptı. Bu lider Türkiye’de ortaya çıktı’ der. Mustafa Kemal Atatürk dünya tarihinin önemli liderlerinden birisidir” dedi.
“Türkiye’yi çağdaş uygarlığın ötesine taşımak zorundayız”
101 yıldır Mustafa Kemal’in Çanakkale’de verdiği çabanın unutulmadığını belirten Kılıçdaroğlu; “Mustafa Kemal’den birileri hoşlanmayabilir, ama şunu hiç kimsenin unutmaması lazım. Eğer bu ülkenin minarelerinde beş vakit ezan okunuyorsa, eğer bu ülkenin caddelerinde sokaklarında rahat gezebiliyorsak, eğer bu ülkede biz kadın, erkek eşitliğini sağlayabiliyorsak, eğer biz Cumhuriyetimizi demokrasi ile taçlandırabiliyorsak bunların temelinde Mustafa Kemal’in alın teri vardır. Kimse bunu unutmamalıdır. Savaşın bütün acımasızlığı bu topraklarda görülmüştür. Herkes ‘Allah Allah’ diyerek ölüme koşmuştur. Hiç kimse, ‘Ne olacak?’ diye düşünmemiştir. Tek düşündükleri vardır; ‘Ben kendi ülkeme yabancı asker postallarını getirtmem. Yabancı askerin postalları benim ülkeme ayak basamaz’ demiştir. Bu idealle çarpışmıştır. Bu çaba, bu emek 101 yıldır unutulmuyor, bundan sonra da unutulmayacaktır. Bu çabanın mücadelenin arkasında hiçbir ayrılık, gayrılık yoktur. Bu topraklarda Gaziantepliler, Diyarbakırlılar, Hakkarililer, Trabzonlular, Tekirdağlılar, Çankırılılar, Yozgatlılar var. Yani bütün Anadolu ve Trakya burada yatıyor. Hepimizin babaları ve dedeleri burada yatıyor. Onların kimliğini kimse sorgulamadı. İnançlarını kimse sorgulamadı. Yaşam tarzlarını kimse sorgulamadı. Ama hep beraber bir ideal uğruna ölüme gittiler. Çocuklarına, torunlarına daha güzel bir Türkiye bırakmak için. Biz onların mirasçıları olarak daha güzel bir Türkiye’yi çağdaş uygarlığın ötesine taşımak zorundayız. Bize verilen miras ve görev budur. Bu görevi yerine getirmek her birimizin namus borcudur. Bunu hepimiz yerine getireceğiz. Mustafa Kemal Atatürk, savaşın ne olduğunu en iyi bilen kişidir. Bütün hayatı savaş meydanlarında geçmiştir. Ama Gazi şunu söyler: ‘Savaş zorunlu olmadıkça bir cinayettir.’ Savaştan hoşlanmaz. Ama ‘Ülkeme saldırırsanız, kendimi savunmak zorundayım. Topraklarımı savunmak zorundayım, onurumu savunmak zorundayım. Çocuklarıma, ülkeme iyi bir miras bırakmak zorundayım’ der. Ellerine kına yakıp cepheye asker gönderen anneleri de Mustafa Kemal Atatürk hiç unutmamıştır. Sadece annelerimizi değil, buraya gelen ve Mehmetçikle çarpışan anneleri de unutmamıştır. Bu kadar derin bir hoşgörüsü ve insan sevgisi vardır Gazi Mustafa Kemal’in yüreğinde” dedi.
“Burada ölenleri anmamak mümkün değil”
Çanakkale’ye atalarını anmak için gelen Avustralya ve Yeni Zelandalı gençlere karşı düşmanlık duyulmadığını ifade eden Kılıçdaroğlu, “Onlar bizim düşmanlarımız değil. Onlar da bizi düşman görmüyorlar. Bu savaş uluslararasında bir barışın, bir kaynaşmanın da sembolü oldu. Onun için onlar da Mustafa Kemal’in bu sözlerini unutmuyorlar. Dolayısıyla biz insan sevgisini de savaşla beraber tarihin sayfalarına yazdıran bir ulusuz. O tarihte Mustafa Kemal’de İstanbul’dadır. Yaveri Salih Bozok ‘Düşman gemileri burada’ der. Mustafa Kemal, Anafartalar’da nasıl kararlı bir tutum takınmışsa aynı şeyleri Salih Bozok’a söyler; ‘Hiç meraklanma geldikleri gibi gidecekler’ der. Ve onlar geldikleri gibi gittiler. Cumhuriyet böyle bir ortamda kuruldu. Hani diyoruz ya ‘Çanakkale Savaşları, Kurtuluş Savaşı’nın önsözüdür’ diye. Evet, düşmana karşı ilk sınav burada verilmiştir. Daha sonra iç ve dış düşmanlara karşı Anadolu’da verilmiş ve genç Türkiye Cumhuriyeti kurulmuştur. Cumhuriyetin özelliği şudur: ‘Hiç kimse, hiç kimsenin kulu kölesi değildir. Padişahın kulu yoktur artık. Cumhuriyetin özgür bireyleri vardır. Kadınlar köle değildir. Kadın erkek eşittir. Cumhuriyet Demokrasi ile taçlandırılmıştır. Dolayısıyla Cumhuriyet, sadece bizim olmanın ötesinde bütün mazlum milletlerin örnek cumhuriyeti haline dönüşmüştür. Bütün İslam dünyasına bakın, o dönemle beraber, Türkiye Cumhuriyeti’nde sonra yeni Cumhuriyetler kurulmuştur. Bunlar kurulurken hep Mustafa Kemal örnek alınmıştır. Dolayısıyla hepimize düşen görevler var. Burada ölenleri anmamak mümkün değil. Binlerce kişi burada kefensiz yatıyorsa ve bu topraklardan şehitler fışkırıyorsa, bunu unutmamamız gerekiyor. Ruhları şad olsun. Onları asla unutmamalıyız. Eğer biz bunu unutursak, emin olun çocuklarımızın yüzüne bakamayız. Olayları gerçek tarihiyle toplumumuza anlatamazsak, çocuklarımıza anlatamazsak emin olun kendi ülkemize ihanet etmiş oluruz. Çok ağır bir veballe karşı karşıyayız. Birileri bu savaşı unutturmak istiyor. Birileri Çanakkale’yi alıp başka yerlere çekmek istiyor. Binlerce kefensiz şehidi unutmamalıyız, unutturmamalıyız. Onların yaptığı mücadele mübarek kutsal bir mücadeledir. Bu mücadelenin kavgacısı ve sürdürücüsü olmak zorundayız. Biz, böyle ezgilerle acılarla, dramlarla bu ülkeyi kurduk. Birileri ülkeyi bizim elimizden alıp, ‘Efendim ben şunu yapacağım, ben bunu yapacağım. Cumhuriyeti kaldıracağım’ demeye hakkı yoktur, izin de vermeyeceğiz” diyerek konuşmasını tamamladı.
Başkan Gökhan’dan Kılıçdaroğlu’na hediye
Kılıçdaroğlu’nun konuşmasının ardından Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na Anafartalar Zaferi anısına Çanakkale Savaşlarında yaşamını yitiren askerlerin yazılı olduğu Türkiye haritası armağan ederken, Gelibolu Belediye Başkanı Mustafa Özacar Atatürk Büstü, kutlama törenine katılanların arasındaki çocuklardan Enes Baran ise kendi yaptığı kabartma Atatürk portresini hediye etti. Kılıçdaroğlu ise kendi yaptığı Atatürk Portresini hediye eden Enes Baran’ın elini öptü. CHP’lilerin düzenlediği alternatif kutlama töreni Kemal Kılıçdaroğlu’nun üzerinde Atatürk resmi bulunan bez afişi uçan balonlar ile gökyüzüne bırakmasının ardından son buldu.
Abide’de çelenk töreni
Büyük Anafarta Köyü’nde düzenlenen alternatif kutlama töreninin ardından Kılıçdaroğlu, Conkbayırı’nda düzenlenen resmi törene katıldı. Kılıçdaroğlu, burada kısa bir konuşma yaparak, Anafartalar Zaferi’nin önemine değindi. Conkbayırı’nda gerçekleştirilen resmi törenin ardından Kılıçdaroğlu, Şehitler abidesine geçti. Burada partililer ile bir araya gelen Kılıçdaroğlu, Abide’de bulunan Atatürk büstü önüne çelenk bıraktı. Sonrasında Abide’de vatandaşlar ile birlikte hatıra fotoğrafı çektiren Kılıçdaroğlu, buradaki anıt mezarlara ve Meçhul Asker’in mezarına çiçek bıraktı. Meçhul Asker mezarında okunan duaların ardından Kılıçdaroğlu, Alçıtepe ziyareti ile Çanakkale Programını sonlandırdı. (Burhan Mert Balcı)