Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Birleşmiş Milletler’in (BM) 80. Genel Kurulu dolayısıyla bulunduğu New York’ta Türk basın mensuplarıyla bir araya geldi. Tatar, Türkevi’nde gerçekleştirdiği basın toplantısında, Kıbrıs müzakerelerine, Rum tarafının tutumuna, Türkiye’nin desteğine ve KKTC’nin uluslararası vizyonuna ilişkin kapsamlı değerlendirmelerde bulundu. Tatar, adada "Federal çözüm modelinin tükendiğini" belirterek, çözüm yolunun egemen eşitlik ve eşit uluslararası statüye dayalı iki devlet olduğunu söyledi. Rum liderin BM kürsüsündeki sözlerine tepki gösteren Tatar, Güney Kıbrıs’ın İsrail’le yaptığı askeri anlaşmalar kapsamında aşırı silahlanmasının adada tehlikeyi artırdığını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türk halkının 1963’ten bu yana maruz kaldığı kısıtlamalara dikkat çekerek, "Kıbrıs Türk halkı, adada eşit haklara sahip egemen iki devlet mücadelesini sürdürmektedir" dedi.
"Federal çözüm denemeleri artık geride kalmıştır. Çözümün yolu, egemen eşitlik ve eşit uluslararası statüye dayalı, yan yana yaşayan iki devlettir" ifadelerini kullanan Tatar, paradigmanın değiştiğini belirterek, "Değişim, oyunun kuralları değiştiğinde gelir" sözleriyle yeni vizyonunu dile getirdi.
Tatar, Türk tarafının sadece siyasi bir tez ortaya koymadığını, aynı zamanda halkların günlük hayatına doğrudan dokunan iş birliği önerileri sunduğunu belirtti. Enerji, ticaret, turizm, çevre ve insani konular alanlarında beş yıldır yapıcı adımlar attıklarını hatırlatan Tatar, özellikle Haspolat ve Akıncılar’da açılması planlanan yeni sınır kapılarının önemine dikkat çekti. "Bu adımlar, halklarımızın günlük yaşamını kolaylaştıracağı ve güven oluşturacağı kesindir, ancak Rum zihniyeti burada da kendini gösteriyor" diyen Ersin Tatar, karşı tarafın yapıcı girişimlere engel çıkardığını ifade etti.
KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, geçtiğimiz Temmuz ayında New York’ta üzerinde uzlaşılan dört yeni girişimi de gündeme getirerek, kültürel eserlerin değişimi, mikroplastik kirliliğiyle mücadele, bölgesel hava kirliliği yönetimi ve sivil toplumun iki taraf arasındaki çalışmalara katılımı içeren bu girişimlerin sembolik kalmaması gerektiğini söyledi. Tatar, "Biz bunların hayatı doğrudan etkileyen somut projelere dönüşmesi için hazırız" diye konuştu.
Basın toplantısında Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) lideri Nikos Hristodulidis’in BM Genel Kurulu’ndaki konuşmasına da değinen Tatar, "Rum lider birkaç gün önce Genel Kurul kürsüsünden tahammülsüzlük, düşmanlık ve hakaret dolu sözler sarf etmiştir. Bu samimiyetsizlik çözüm veya güven arttırma arayışına değil, gerilime hizmet etmektedir" dedi.
Tatar, Rum tarafının son dönemdeki tutumunu örneklerle anlattı. INTERPOL mekanizmalarının siyasi amaçlarla suistimal edilmesi, Türk tarafıyla temas eden devletlerin hedef alınması, Limasol yangını sırasında KKTC’nin yardımının reddedilmesi, yeni geçiş kapılarına engel olunması, artan silahlanma yatırımları ve hellimin uluslararası pazarlara girişinin engellenmesi gibi adımların sağlıklı bir zihniyetin ürünü olmadığını vurguladı.
KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, özellikle Rum tarafının askeri harcamalarına dikkat çekerek, "Rum tarafı barış ve istikrar istediğini söylüyor ama sürekli silahlanıyor" şeklinde konuştu.
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin İsrail’le yaptığı askeri anlaşmalar çerçevesinde silahlanma faaliyetlerini artırdığını hatırlatan Tatar, bu konuyu BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’e ilettiklerini belirtti. Tatar, "Elbette bu aşırı silahlanma adada tehlikeyi artırıyor, daha fazla gerilime ve tedirginliğe neden oluyor" ifadelerini kullandı.
Açıklamalarında müzakere sürecine de değinen Tatar, BM himayesindeki gayriresmi görüşmelerde hala ortak bir zemin bulunamadığını söyledi. Tatar, "Hala ortak bir zeminimiz yok, çünkü egemen eşitlik talebimizi ısrarla kabul etmiyorlar. Bu olana kadar resmi müzakere süreci olmayacak" dedi.
İlla bir çözüm için masaya oturmayacaklarını belirten Tatar, "Bu karşı tarafa bağımlıymışız gibi algılanıyor. Artık Türkiye’nin de tam desteği ile Türkiye’nin güçlenerek dünyada söz sahibi olmasıyla geçmişle mukayese edildiğinde Kıbrıs’ta daha güçlü bir pozisyona geldik" ifadelerine yer verdi.
Paradigma değişikliğinin etkisini anlatan Tatar, Kıbrıs Türk tarafının artık müzakerelerde sadece taraf değil, aynı zamanda aktör haline geldiğini belirtti. "Kıbrıs Türkü artık bu paradigma değişikliği ile bir aktör olmuştur. Evet şimdiye kadar taraftı ama aktör olamamıştı. Şimdi artık KKTC’nin gerçekleri dünyaya anlatılmıştır" dedi.
KKTC’nin tanınmamış olmasına rağmen ekonomik ve sosyal açıdan güçlü bir yapıya sahip olduğunu kaydeden Ersin Tatar, "KKTC’nin birçok ülke ile ticareti vardır, birçok ülkeden turist ve öğrenci gelmektedir. Artık sistem öylesine oturdu ki bu kurumsal yapıyı kimse kolay kolay bozamaz" diye konuştu. Güney Kıbrıs’ın yetki iddialarına da yanıt veren Tatar, "Güney Kıbrıs’ın, Kuzey Kıbrıs üzerinde hiçbir yetkisi yoktur" ifadelerini kullandı.
KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, konuşmasının sonunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın BM Genel Kurulu’ndaki konuşmasına değinerek teşekkür etti. Tatar, "Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın kararlı duruşu, hem iki devletli çözüm siyasetimize verdiği sarsılmaz desteği hem de halkımızı yarım asırdır insanlık dışı izolasyonlara mahkum edenlere karşı en güçlü cevabı ifade etmektedir" diye konuştu.
(İHA)