Balıkesir Kuvayımilliye Müzesi Müdürlüğü başkanlığında ve Dr.
Hüseyin Murat Özgen'in bilimsel sorumluluğunda sürdürülen
çalışmalarda, Reşitköy Barajı rezerv alanı, sulama havzası ve
çevresinde taşınabilir kültür varlıklarının belgelenmesi ve
kurtarılması amaçlanıyor. Özgen, yaklaşık 14 yıldır Adramytteion
ve çevresinde yüzey araştırmaları yürüttüklerini, son iki yıldır
ise oluşturdukları acil eylem planı doğrultusunda kazı
çalışmalarına başladıklarını belirtti.
Kazılarda elde edilen verilerin, Burhaniye ve Edremit Düzlüğü
başta olmak üzere Körfez'in kültür tarihine dair somut veriler
sunduğunu ifade eden Özgen, "Çingen Tarla mevkiinde geç Roma ve
Bizans dönemlerine ait iki evreli büyük bir kilise yapısı, şarap
atölyeleri, silo ve tarım aletlerine rastladık. Bu alan, geç
antik dönemde ruhban sınıfı öncülüğünde yürütülen tarımsal
organizasyonun izlerini taşıyor" dedi.
Çalışmalar kapsamında ayrıca, Kalkolitik Dönem'den Osmanlı
dönemine kadar uzanan çok katmanlı kültür tabakaları da
belirlendi. Reşitköy Barajı gövdesine yakın konumda erken Osmanlı
dönemine ait yerleşim izleri, 18. yüzyıla kadar kullanıldığı
belirlenen bir su değirmeni ve 1. Abdülhamit dönemine tarihlenen
buluntular da gün yüzüne çıkarıldı.
Heyet üyesi Doç. Dr. Hasan Sercan Sağlam ise alandaki çok
katmanlı kırsal yerleşimin, bölgenin Türkleşme sürecine dair
önemli arkeolojik ipuçları sunduğunu belirtti. 11. yüzyıl sonu ve
13. yüzyılda iki kesintili dönemin tespit edildiğini aktaran
Sercan, "Bu veriler, Malazgirt sonrası Çakabey öncülüğünde Batı
Anadolu kıyılarına ulaşan Türk akınlarının izlerini taşıyor.
Ancak 1. Haçlı Seferi sonrası bölgede 200 yıl süren Bizans
kontrolü yeniden kurulmuş. 13. yüzyılla birlikte ise Türk
hakimiyeti nihai olarak sağlanmış görünüyor" diye konuştu.
Kazıların Aralık ayına kadar devam edeceğini belirten heyet
üyeleri, elde edilen arkeolojik verilerin ışığında Körfez
bölgesinin tarımsal geçmişini ve kültürel sürekliliğini yansıtan
bir bilgi sergi evi veya müze kurulmasını hedefliyor.