Tesiste tek bir kapı olduğunu ve başka çıkış bulunmadığını vurgulayan acılı eş, "Yangın kapıda başlamış. Arkada çalışan insanlar kendilerini soyunma odasına veya mutfağa atmışlar. Orada birbirlerine sarılarak ölmüşler" dedi. Gikan, eşinin sigortasız çalıştırıldığı için 2 ay önce işten ayrıldığını ancak iş yerinden gelen ısrarlar üzerine yeniden başladığını anlatarak, "Eşime 700-750 lira yevmiye veriliyordu. Ayrıca 100 lira da öğle yemeği için veriliyordu. Ben akşam çıkarttım, sabah geri çağırdılar. Sigorta da olmadı. Olan bize oldu" diye konuştu.
Mimar Sinan Mahallesi'nde bulunan tesiste cumartesi sabah saat 09.00 sıralarında çıkan yangında Şengül Yılmaz (55), Tuğba Taşdemir (18), Nisa Taşdemir (17), Cansu Esatoğlu (16), Esma Gikan ve Hanım Gülek'in (52) hayatını kaybetti; 1'i ağır 7 kişi de yaralanmıştı.
Faciada eşi Esma Gikan'ı kaybeden Aytekin Gikan, İHA'ya açıklamalarda bulundu. Eşinin de iş yerinde sigortasız çalıştırıldığını söyleyen Gikan, ihmallere de dikkati çekti. Gikan, "Burada 15, 16, 17 yaşındaki çocuklar çalıştı, onlar da sigortasızdı. Burada 6 can gitti. Herhangi bir yangın merdiveni, yangın söndürme sistemi yok. Burada ihmal var, cinayet var. Benimle 3 çocuğum ortada kaldık. Ayrıca 6 ocak söndü. Bunun hesabı kim verecek? Kime sorulacak. Bu iş yerinin ruhsatı da yok" dedi.
Tesisi göstererek konuşmasına devam eden Gikan, şu ifadeleri
kullandı:
"Şu gördüğünüz iki tane boru var. Biri soyunma odası, biri
mutfak. Şu mutfak veya soyunma odasında herhangi bir yangın
merdiveni, herhangi bir çıkış kapısı olsaydı belki şu anda biz
bunları bunları konuşmazdık. İş yeri sahibi kaçarken oğluyla
beraber iki çuval parayla yakalanmış. 6 kişinin görevden alındığı
söylendi. İsterse hepsi görevden alınsın ne olacak? Yanan ocaklar
var. Şuan da ben ve 3 çocuğum ortada kaldık. Bunun sorumlusu kim?
Bunun hesabını kim verecek. Çıkış için tek yeri var. Altta çıkış
yok. Sadece çıkış olarak gördüğünüz yer var. Başka bir çıkışı
yok. Zaten yangın kapıda başlamış. Arkada çalışan insanlar
kendilerini soyunma odasına veya mutfağa atmışlar. Orada
birbirlerine sarılarak ölmüşler."
Aytekin Gikan, sözlerine şöyle devam etti:
"Buraya zabıta amiri en az 20 kere gelmiş. Hiç mi, 'yangın
merdiveni yok', 'yangın söndürme sistemi yok' dememiş? Maliye de
gelmiş, kontrol etmiş. Buranın çalışma ruhsatı da yok. Son anda
eğer çıkartılmışsa onu bilemiyorum. Bu iş yeri 4 yıldır burada.
Olan bizim gibi garibanlara oluyor."
Eşinin kendisine destek olmak için çalıştığını söyleyen Gikan, "Ben 20 bin lira ev kirası ödüyorum. Eşim de maddi-manevi bana yardımcı olmak için çalışıyordu. Ben sigortasız çalıştırıldığı için eşimi işten çıkartmıştım. Herhangi bir şey olursa diye korkum vardı. Eşime 700-750 lira yevmiye veriliyordu. Ayrıca 100 lira da öğle yemeği için veriliyordu. İşten çıktıktan sona iş yerinden telefon açtılar, kapıya geldiler. 'Gel, bizimle çalış. İşe elin yatkındı, çok çalışıyorsun. Bize de lazımsın, sigorta yapacağız' dediler. Ha bu gün ha yarın derken bu şekilde yetiştirdiler. Bu anlattığım 2 ay önce oldu. Eşimi 2 ay önce işten çıkartmıştım. Ben akşam çıkarttım, sabah geri çağırdılar. Sigorta da olmadı. Olan bize oldu" şeklinde konuştu.
Aynı aileden 3 kişinin de olay sırasında vefat ettiğini hatırlatan acılı eş, "Burada ocaklar söndü. Okul harçlığını çıkartmak için çalışan da vardı, ailesini geçindirmek için çalışanlar da vardı" sözlerine ekledi.
(İHA)