Türk Sağlık-Sen Çanakkale Şube Başkanı Turgut Özay Göksel, sağlık çalışanlarına yönelik keyfi yer değişikliği ve baskı iddialarına ilişkin açıklamalarda bulundu. Göksel, yöneticileri mevzuata uygun ve tarafsız kararlar almaya davet ederken, sendika üyelerinin haksız uygulamalara karşı her zaman korunacağını belirtti.
Göksel açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Çanakkale Sağlık Kurum ve Kuruluşlarının yöneticilerine şu hususu hatırlatmak isteriz.
Kurumlar mevzuata uygun, kamu yararı gözetilerek tarafsız adaletle kararların alındığı, sevk ve idare edildiği hizmet birimleridir.
Hiçbir kurum amiri keyfi uygulamalara ve kararlara kalkışmasın.
Hiç kimse Türk Sağlık-Sen üyesini geçerli bir mazereti, mevzuata uygunluğu olmayan yollarla isteği dışında yer değişikliği ile korkutamaz.
Öncelikle belirtmek isterim ki; Her devlet memurunun görevi devlete ve vatandaşa etkin ve verimli şekilde hizmet etmektir. Türk Sağlık-Sen olarak bütün üyelerimiz ile birlikte kanuna, mevzuata uygun şekilde devlete ve vatandaşlara hizmeti esas alırız. Ancak memurumuzu da her platformda korumak sendikal ödevimizdir. Geçtiğimiz günlerde Mehmet Akif Ersoy Devlet hastanesi acilinde maalesef artık alıştığımız bir hadise vuku olmuştur. Vatandaş ile bir üyemiz sorun yaşamış, vatandaş üyemizin elinde vurmuş, seni de il sağlık müdürüne şikâyet edeceğim demiştir. Üyemiz beyaz kod verecekken acilden sorumlu başhekim yardımcısı da sonradan olaya denk gelmiştir. Başhekim yardımcısı üyemizi sakinleştirmiş, üyemiz de beyaz koddan vazgeçmiştir. Ancak gelinen süreçte vatandaşın tıbbi hizmette mümkün olmayacak ithamları neticesinde başhemşirelik makamı herhangi bir soruşturma ve araştırma yapmadan tamamiyle keyfi şekilde üyemizin yerini değiştirmiştir. Diyalog yolunu da kapatan başhemşire benim başhemşirelik yöntemim bu demiştir. Belirtmek isterim ki böyle bir başhemşirelik yöntemini kabul etmiyor ve reddediyoruz.
Şimdi soruyorum;
Her şikâyet sonucunda soruşturma yapmadan hemşirelerin yeri mi değişecektir?
Başhemşire koltuğunda oturarak tek taraflı dilekçeler ile memuru ezdirecek midir?
Her sorunda başhemşireye ilk gelen kazanacak mantığı devam mı edecektir?
Başhemşire hanım benim yöntemim bu diye sendikaları dinlemeyecek midir? Yoksa başhemşire hanım’ın yöntemleri sendikadan sendikaya değişecek midir?
Aynı başhemşire hanım iddia ettiğimiz üzere teşvik ödemelerinde usulsüzlük yapan bir hastane birim sorumlusuna bu yöntemini neden uygulamamıştır? Bu usulsüzlüğün, yolsuzluğun altında imzası olduğu için midir?
Türk Sağlık-Sen olarak talebimiz nettir; elbette vatandaşın şikâyeti önemlidir. Ancak iddia soruşturulup, memur da dinlendikten sonra mevzuata uygun işlem yapılması gerekmektedir. Keyfe keder uygulamalar devlet ciddiyetini bozmakta, zaten yoğun çalışan personellerin moralini bozmaktadır.
Genel Başkanımız Önder Kahveci’nin de ifade ettiği üzere "Türk Sağlık-Sen üyesine mevzuata aykırı keyfi işlem yapacak kişinin alnını karışlarız."
(HABER MERKEZİ)