Çanakkale’nin Biga ilçesine bağlı Hacıpehlivan Köyü’nde, sonbaharın gelmesiyle birlikte köyün simgesi haline gelen “nohutlu biber” üretimi başladı. Yüzyıllardır süregelen imece geleneğiyle hazırlanan bu özel lezzet, köylülerin dayanışma içinde yürüttüğü bir üretim süreciyle sofralara ulaşıyor. Köyün bereketli topraklarında yetişen kırmızı biberler, el birliğiyle toplanarak güneşte kurutuluyor. Kuruma sürecinin ardından kavrulmuş nohut, mısır, poy ve cıbrısa gibi yöresel malzemelerle harmanlanan biberler, köye özgü meşhur “nohutlu biber” baharatına dönüşüyor.
Hacıpehlivan Köyü Muhtarı Ahmet Güneri, üretim süreciyle ilgili yaptığı açıklamada, bu geleneğin köy için büyük anlam taşıdığını belirtti. Güneri; “Hacıpehlivan Köyü’nde nohutlu biber yapımı başladı! Köyümüzün eşsiz lezzetlerinden biri olan yöresel nohutlu biber, kırmızı biberlerin kurutulup kavrulmuş nohut, mısır, poy ve cıbrısa ile harmanlanmasıyla hazırlanıyor. Her yıl sonbaharda yapılan bu üretim, köyümüzde hem dayanışmayı hem de geleneksel tatların yaşatılmasını sağlıyor,” dedi.
Muhtar Güneri, bu üretimin yalnızca bir gıda hazırlığı olmadığını, aynı zamanda köy halkını bir araya getiren bir sosyal etkinlik haline geldiğini vurguladı.
Biga, tarih boyunca Anadolu’nun en bereketli tarım alanlarından biri olarak öne çıkıyor. Yörede üretilen birçok geleneksel lezzet, geçmişten bugüne taşınmış durumda. Bunlardan biri olan “nohut kahvesi”, kıtlık dönemlerinde nohutun kavrularak kahve yerine kullanılmasıyla doğmuştu. Bugün ise “nohutlu biber”, benzer şekilde hem doğallığın hem de köy dayanışmasının sembolü haline gelmiş durumda.
Sonbahar, Hacıpehlivan Köyü’nde sadece mevsimsel bir değişim değil, aynı zamanda üretimin ve paylaşımın mevsimi olarak kabul ediliyor. Topraktan çıkan kırmızı biberler önce güneşte kurutuluyor, ardından özenle eleniyor. Kurutma süreci, rüzgâr, güneş ve sabrın birleşimiyle tamamlanıyor. Daha sonra kavrulmuş nohut, mısır, poy ve cıbrısa ile harmanlanan karışım, köy halkının el emeğiyle sofralara taşınıyor. Bu süreç, sadece bir üretim faaliyeti değil; köydeki sosyal bağların da pekiştiği bir ritüel olarak sürdürülüyor.
Nohutlu biber, yörede kahvaltı sofralarının baş tacı olarak biliniyor. Genellikle tereyağıyla karıştırılıp sıcak ekmek üzerine sürülüyor veya zeytinyağıyla harmanlanarak tüketiliyor. Doğal ve katkısız yapısıyla hem lezzet hem sağlık açısından öne çıkan bu baharat, Hacıpehlivan Köyü’nün kültürel mirasını yaşatıyor. Muhtar Güneri, “Biz bu lezzeti çocukluğumuzdan beri biliriz. Annelerimiz, ninelerimiz nasıl yaptıysa biz de aynı şekilde yapıyoruz. Her yıl aynı heyecanla üretime katılıyoruz,” diyerek bu geleneğin kuşaktan kuşağa aktarıldığını ifade etti.
Her yıl düzenli olarak yapılan nohutlu biber üretimi, sadece köy halkının geçim kaynağı değil, aynı zamanda bölge turizmi için de bir çekim unsuru haline geliyor. Hacıpehlivan Köyü Muhtarı Ahmet Güneri önümüzdeki yıllarda bu ürünü “coğrafi işaret tescili” almak için girişimlerde bulunmayı planlıyor. Uzmanlara göre, nohutlu biberin üretim süreci ve kullanılan malzemeler, yöresel mutfak kültürünün korunması açısından büyük değer taşıyor. Bu nedenle ürünün tescillenmesi, hem köyün tanıtımına hem de yerel ekonomiye önemli katkı sağlayacak.
Hacıpehlivan Köyü’nde sürdürülen nohutlu biber üretimi, sadece bir baharatın hikayesi değil; toprakla, emekle ve kültürle örülmüş bir yaşam biçiminin yansıması. Her sonbaharda yeniden başlayan bu üretim süreci, geçmişin izlerini bugüne taşıyor; köy halkı dayanışmayı, emeği ve geleneksel tatları yaşatmaya devam ediyor.
(ERHAN TAYLAN)