yandexmetrikacounter
Lapseki Güler Kayalı Anaokulunun açılışı ya | Çanakkale Olay

Lapseki Güler Kayalı Anaokulunun açılışı yapıldı

Lapseki Güler Kayalı Anaokulunun açılışı İçişleri Bakan Yardımcısı Bülent Turan’ın da katıldığı tören ile yapıldı.

221

Lapseki ilçesi yeni bir eğitim kurumuna kavuştu. Lapseki Güler Kayalı Anaokulunun açılışı İçişleri Bakan Yardımcısı Bülent Turan’ın da katıldığı tören ile yapıldı.

Açılış törenine Turan'ın yanı sıra Çanakkale Valisi Doç. Dr. Ömer Toraman, İYİ Parti Çanakkale Milletvekili Rıdvan Uz, ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. Cüneyt Erenoğlu, Lapseki Kaymakamı Cafer Ekinci, Lapseki Belediye Başkanı Atilla Öztürk, İl Jandarma Komutanı J. Kd. Albay Cemallettin Akyüz, AK Parti MKYK Üyesi Jülide İskenderoğlu, Çardak Belediye Başkanı Metin Semerci, İl Milli Eğitim Müdürü Mine Hayta, anaokuluna ismini veren Güler Kayalı, yapımı üstlenen Hakan Kayalı ve Recep Düzgit'in yanı sıra il ve ilçe protokolü ile çok sayıda vatandaş katıldı.

İstiklâl Marşı okunmasının ardından, halk oyunu gösterisini takiben ilk konuşmayı Güler Kayalı Anaokulu'nun yapımını üstlenen isimlerden Recep Düzgit yaptı. Düzgit, konuşmasında şunları söyledi:

“Çanakkale'de 1982 yılından beri varız. Çanakkale'nin ekmeğini yiyor, suyunu içiyoruz. Oradan ekmeğimiz çıkıyor. Burada bir kalıcı eserimiz olsun. Bakanımız da burayı en iyi bilen insanlardan, buranın çocuğu. Kendisine bir soralım dedik. Ama bir şartımız vardı. Deniz kenarında bir ilçemize ait olsun. Sorduk. Tabii ki o da Lâpsekili olarak burada bir ihtiyacı söyledi. Vallahi çok mutluyuz. Geldik, gördük. İnşaatını da takip etmiştik.

İnşallah Sayın Bakanım gibi ülkesine, memleketine faydalı insanlar çıkar. Burada buradan yetişirler. Sonra ülkemizin büyük kurumlarında öğrenim görürler. Hayırlı uğurlu olsun.”

Düzgit'in ardından söz alan İYİ Parti Çanakkale Milletvekili Rıdvan Uz ise şunları söyledi:

“Ben Çanakkale'mize böyle güzel bir eseri bırakan ve bunun için Lapseki'yi tercih eden aileye her iki büyüğümüze de teşekkür ediyorum.

Çok değerli ve kıymetli bir iş yaptıkları için bir teşekkürü de ben etmek istedim. O yüzden kürsüye geldim. Tabii Çanakkale 250.000 şehidin toprağı kanlarıyla suladığı bir mekân ve herkesin başkenti; Cumhuriyetin önsözünün yazıldığı bir nokta.

Dolayısıyla Çanakkale'ye yapılan her bir hizmet Kerkük'ten Balkanlara, Bosna'ya kadar uzanan bir zincirin halkası. Dolayısıyla bizim de Lâpseki’mize böyle bir hizmeti kazandırdıkları için hem de en değerli olan noktadan bir anne adı vermek suretiyle yapmalarından dolayı kendilerine Teşekkür ediyorum. Saygılar sunuyorum, efendim.”

Daha sonra ise kürsüye Çanakkale Valisi Doç. Dr. Ömer Toraman geldi. Vali Toraman konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

“Biz devlet olarak, millet olarak da eğitime büyük önem veriyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, kurulduktan sonra eğitimi bir milli mesele olarak ele almış. O sebeple de bakanlığının ismine Milli Eğitim Bakanlığı demiş. Gazi Mustafa Kemal cephede savaş devam ederken, Kütahya Lisesi'nde öğretmenlerle bir araya gelmiş, eğitim meselelerini konuşmuş. Ve bir memleketin kalkınması için silahlı ordusunun yanında eğitim ordusunun kuvvetine vurgu yapmış, atıf yapmış.

Annelerimiz, babalarımız bizlerin okuması için var güçleriyle destek oldular. Halen evlatlarımıza kıymetli anneleri, babaları bu desteği esirgemiyorlar. Onlara müteşekkiriz. Bizler cebindeki son parayı evladına harçlık olarak verip büyük kentlere yollayan, üniversite eğitim için yollayan babaların evlatlarıyız. Biz babalarımızın ve annelerimizin hakkını ödeyemeyiz.

Hamdolsun devletimiz eğitim alanında fırsat eşitliğini öne çıkaran ve bunu sürekli muhafaza eden her türlü gelişmeye rağmen sosyal ve ekonomik gelişmeye rağmen bunu muhafaza eden bir eğitim politikasına sahibiz. Bununla da gurur duyuyoruz. Dünyada nadir ülkelerden bir tanesiyiz. Dolayısıyla bilgisi, becerisiyle, gayretiyle, azmiyle, çabasıyla bir evladımız gayret gösterdiği müddetçe onun önü açık.

İnşallah en iyi eğitim alma fırsatları önünde ve ondan sonra da en üst seviyelere ulaşabilme potansiyeli var. Bu politikayla da gurur duyuyoruz. Milletimizin desteğini her zaman yanımızda hissettiğimizi ifade ettim. Özellikle bizim Mültecimiz, hayırseverlerimiz, konu eğitimi olunca en çok desteği eğitime veriyorlar. Türkiye'nin her yerinde öyle. Çanakkale’de bunun bir örneğini burada yaşıyoruz.

O yüzden bütün hayırseverlerimize, özellikle eğitime destek veren bütün hayırseverlerimize şükranlarımızı arz ediyoruz. Sağ olsunlar. Bu arada kıymetli Güler Kayalı hanımefendiyi de tebrik ediyorum. Ne güzel bir evlat yetiştirmiş. Annesinin ismini bir eğitim kurumunda yaşatıyor. Evlatlarını Kıymetli iş insanlarını da tebrik ediyoruz.

İnşallah okul öncesi eğitim bizim milli eğitim camiası içerisinde göz bebeğimiz. Çünkü evlatlarımızı ilkokula hazırlıyorlar, hayata hazırlıyorlar, daha ilk adımlarını burada atıyorlar. Dolayısıyla böyle bir eğitim kurumunu kazandırmış olduğunuz için sizlere de teşekkür ediyoruz. İnşallah burada eğitim görecek olan evlatlarımız iyi birer fert olarak yetişecek.

Önce kendilerine, sonra ailelerine ve devletlerine ve milletlerine faydalı olacaklar. Ben katılımlarınızdan dolayı hepinize teşekkür ediyorum. Tekrar hayırsever ailemizi tebrik ediyorum. Teşekkür ediyorum. Hepinize saygılar sunuyorum.”

Açılış öncesi son konuşmayı ise İçişleri Bakan Yardımcısı Bülent Turan yaptı.

Turan konuşmasında şunları söyledi:

“Çok kıymetli milletvekilimiz, MKYK üyemiz, kıymetli kaymakamım, siyasi partilerimizin kıymetli il ilçe başkanları, rektör hocamız, sivil toplumumuzun kıymetli başkanları, jandarma komutanımız, bugünkü heyecanımızın kaynağı kıymetli Hakan Kayalı ve Recep Düzgit, arkadaşlarımız, ağabeylerimiz, kıymetli öğrenciler, öğretmenlerimiz Milli Eğitim Bakanlığımızın kıymetli Ankara'dan gelen bürokratları, değerli hemşerilerim, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Bugün Cumhuriyetimizin önsözü, tarihin emaneti, Çanakkale'mizde olmaktan büyük onur duyuyorum. Çanakkale'miz Türkiye'mizin en özel bölgelerinden bir tanesi. Çanakkale'miz daha eskisiyle Aristo'suyla, Troya'daki kahramanı Hektor'uyla, Anafartalar kahramanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü ile bambaşka bir şehir. Bu şehirde olmaktan, bu şehre hizmet etmekten büyük onur duyuyorum, şeref duyuyorum.

Kim ne derse desin; arkamızdan, önümüzden, yan baksın, düz baksın, biz bu memleketin evladıyız. Ölünceye kadar bu memlekete çalış Hemen yan tarafta Plevne İlkokulu'nda son sınıfı ilkokulda okuduk. Anamız, babamız bu topraklarda ekmek yedi, bizleri büyüttü.

Az önce cuma namazından sonra Çınaraltında yüzlerce hemşerimizle konuşurken bir daha gördük ki biz burayı özlemişiz, burası bizi özlemiş. Değerli arkadaşlar, Çanakkale'mizin de parlayan yıldızı şüphesiz Lâpseki. Baba ocağımız, yuvamız, öğretmenimiz, hocamız burası bizim.

Bugün gelişimine beraber şahitlik ettiğimiz Lâpseki’mizde olmaktan büyük onur duyuyorum. Hepinizin yaşı çok uygun. Dönün geriye. 10 yıl önce bu caddelerimizde taş yoktu. Doğalgaz yoktu. Suyumuz sorundu. Birçok sorunumuz vardı. Ama hamdolsun tüm kurumlarımızla beraber büyük mesai harcadığımız sahil düzenlemelerinden doğalgaza kadar çok farklı bir ilçeyi hep beraber inşa ettik.

Ama hepsi bir tarafa hayal mi, şaka mı, olur mu derken dünyanın en uzun köprüsünü Lâpseki’ye inşa ettik. Bunlar büyük onur, büyük gurur. Makamlar bugün var, yarın yok. Hayat gelir geçer. Ama hatıramız inşallah hep beraber çok kıymetli olacak. Bugün de Lâpseki’miz için çok kıymetli bir eseri açmak için bir aradayız.

Daha eski yıllarda kaymakamlık lojmanımızın olduğu bu arsayı Kepez'de işi olmakla beraber aslen Rizeli, Trabzonlu olan Düzgit ailesiyle, Kırklarelili olan Hakan Bey'in beraberce anneleri adına inşa ettikleri bu güzel okulun açılışı için bir aradayız.

Önce şunu söylemek isterim. Devlet yapsın, vergi veriyorum anlayışı değil.

Çocuklar bizi anlatır. Hep beraber yaparız anlayışı çok daha kıymetli. Çok dostumuz var aramızda. Çok zor işler değil. Anneniz adına, babanız adına lütfen kreştir, okuldur, camidir yapın, yaptırın. Bir kişi yapamıyorsa, beraber yaptırın. Buranın meyvesi bol, tırnak içerisinde, parası var. İstirham ediyorum. Lâpsekililer bu konuda öncü olsunlar, ortak iş yapsınlar. Kaymakamımızla paslaşarak İhtiyacımız neyse beraber omuz versinler.

Recep Bey, Hakan Bey Ankara'da bizi ziyarete geldiler. Yıllardan beri Kepez'de işimiz var ama Lâpseki’de yok. İstanbul'a ikamet ediyoruz. Sahil olmak kaydıyla bize tavsiye ederseniz bir okul inşa etmek isteriz annemiz adına dediler. Bugün de bu güzel okulumuzu onların öncülüğünde yapma ve açma imkânı bulduk.

Tabii Lâpseki’mizin bu altyapısını, üst yapısını dönüştürürken, geliştirirken her şey bitmiş değil. Daha hâlâ işimiz çok. Hemen yan tarafta göreceksiniz program bitiminde; Emniyet binamız örnek bir mimari ile. İçi dışı, lütfen inceleyin. Gerçekten Türkiye'de gurur duyulacak binalardan bir tanesi olarak açılışını birkaç ay sonra yapacağız inşallah. Bitişe geldi. Yani bu memleketin hamdolsun hiçbir eksik kamu binası kalmamış oldu. Sizi bu güneşte yorup uzatmayacağım. Çok sayıda okulumuzu yapma, lisemizi yapma imkânımız oldu. Bir cümle ile ifade etmek isterim. Son 10 yılda Çanakkale'de 64 okul yapmışız. 64 sıfırdan okul. Güçlendirenler, vesaire hariç.

Değerli arkadaşlar, bu binada pırıl pırıl gençliğim gelecek inşallah. Bu binada güzel ahlak verilecek. Memleket sevdası, bayrak sevdası gösterilecek.

O yüzden bu işleri yaparken dönüp arkaya baktığımda nasıl yaptık, nasıl başardık bu projeyi dediğimde İlk ifade edebileceğim bu ekibin valisinden kaymakamına, vekilinden siyasi seçmene tüm insanlarımızın büyük bir motivasyonla ve huzurla çalışması huzur varsa çok kıymetli sonuçlar alınır.

Ben hâlâ eski valimiz İlhami Bey'le, daha eski valimiz Orhan Bey'le ailece görüşmekten büyük onur duyuyorum. Eski vekillerimizle beraber yol yürümekten our duyuyorum. Söylemek istediğim şu. Huzur varsa başarı var. Anlayış varsa sonuç var. Takip edilen her işin sonucu mutlaka başarılı sonuçlanır. O yüzden istirham ediyorum. Aynı anlayışla yola devam etmek durumundayız.

Değerli arkadaşlar, çocuk evin neşesidir derler, büyüklerimiz. Daha ötesi çocuk mahallenin de, sokağın da şehrin de, ülkenin de neşesidir, umududur. Allah eksiklerini vermesin. Ancak modern dünya maalesef çocuğa böyle bakmıyor. Sadece büyük bir pazar olarak değerlendiriliyor. Tüm çalışmalar; yediğinden izlediğine kadar daha çok yesin, daha çok izlesin üzerine kurulu. Ailelerimizin öğretmenlerimizden önce evinde dikkat etmesi gereken başta dijital tehlike olmak üzere birçok mesele var. Uyuşturucudur, kumardır vesaire. Aman ha dikkat! Okul çok önemli ama aile ilk eğitim yeri. O yüzden ailemiz de okulumuz da çok hassas olmak durumda.

Bakınız geçen aylarda bir dijital oyun firması okuduğunuz, gördüğünüz satıldı. 55 milyar dolara. Rakama bakar mısınız? Çocuk oyunundan bahsediyorum. Çocuk oyunu yapan firmanın sattığı rakam 55 milyar dolar. Dehşet işler. Çünkü çocuklar eğitim yeri değil, bir pazar olarak görülüyor. Bir para olarak görülüyor. O yüzden hepimiz dikkat edeceğiz.

Özellikle dijital tehlikeye karşı dikkatli olmak durumunda kalacağız. O yüzden biz çok daha hassas, çok daha dikkat etmek durumundayız. Zaten konjonktür olarak, rüzgâr olarak ailesizliğin, evlilik dışı hayatın özendirildiği bir Avrupai anlayışı dünya yaşıyor.

Biz zamanında üç çocuk dediğimizde kızdılar, kafa buldular tabiri caiz ise. Bakın TÜİK raporlarında, resmi raporlarda 2100 yılı Türkiye'nin nüfusu 48 milyon. BM raporlarında 38 milyon. Bu bir problem değil mi? Bir tehlike değil mi?

Biz bunları söylerken ezbere mi söylüyoruz? Laf diye mi söylüyoruz? O yüzden herkesin bu dediklerimizle ilgili tekrar tartışmasında fayda var. Değerli arkadaşlar, bugün bir kreş açılmasından, anaokulu açılmasından çok daha öte bir anlam ifade ediyor bu törenimiz. Birçok dostumuz var ilçelerimizden, ilimizden. Şeref verdiler, hoş geldiler.

Değerli arkadaşlar, tekrar bu güzel günde bizi yalnız bırakmayan tüm hemşerilerime bu güzel günün vesilesi olan Recep Düzgit beyefendi ile Hakan Kayalı beyefendiye ve Hakan Bey'in annesi Güler Hanımefendi'ye teşekkür ediyoruz. Bu tabelanın, bu ismin yüzyıllarca yaşamasını, örnek olmasını, hayırlı, kıymetli öğrenci yetişmesine aracı olmasını temenni ediyor. Tekrar emeğe geçen tüm arkadaşlarımızı yürekten kutluyor; hepinize saygılar sunuyorum. Sağ olun, var olun.”

Konuşmaların bitimini takiben okunan duanın ardından kesilen kurdele ile okulun açılışı gerçekleştirilmiş oldu.

Katılımcılar okulun sınıflarını gezerek; öğrencilere hediyeler verdi.

(HADİYE AYŞE İRİM)
Paylaş