yandexmetrikacounter
Prof. Dr. Yaycı "Kıbrıs, Akdeniz'in Kilidi | Çanakkale Olay

Prof. Dr. Yaycı "Kıbrıs, Akdeniz'in Kilidi ve Anadolu'nun Kalkanıdır!"

Türk Ocakları Çanakkale Şubesi'nin düzenlediği etkinlikte konuşan Müstafi Tümamiral Prof. Dr. Cihat Yaycı, Kıbrıs'ın sadece bir ada değil, Orta Doğu ve dünya ticaretine hükmeden bir kilit noktası olduğunu söyledi. Yaycı, adanın stratejik konumunu açıklarken, Mustafa Kemal Atatürk'ün 1937'de yaptığı "Kıbrıs'a dikkat ediniz" uyarısının günümüz federasyon tezlerine karşı bir milli miras olduğunu vurguladı.

143

Türk Ocakları Çanakkale Şubesinin davetlisi olarak kentimize gelen Topkapı Üniversitesinden Müstafi Tümamiral Prof. Dr. Cihat Yaycı, Mavi Vatan Bağlamında Kıbrıs'ın Jeopolitik Önemi konulu söyleşi gerçekleştirdi.

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Necip Fazıl Kısakürek Tiyatro Salonunda düzenlenen söyleşiye Türk Ocakları Çanakkale Şubesi Başkanı Suat Sarıibrahimoğlu, akademisyenler, gaziler ve öğrenciler katıldı.

Konuşmasına Türk Ocaklarının önemine değinerek başlayan Müstafi Tümamiral Prof. Dr. Cihat Yaycı, şunları söyledi: "Türk Ocakları bizim için çok önemli bir fikir ocağıdır. Bir milli ruh ocağıdır. Bu milli ruh ve fikir ocağının Çanakkale'de de bu şekilde faaliyetlerde bulunması beni son derece memnun etmiştir gerçekten. Türk Ocakları gerçekten bu memlekete büyük hizmetler vermiştir, vermeye devam etmektedir. İnşallah ocağın dumanı da hep tütecektir, ona inanıyorum."
Kıbrıs'ın jeopolitik konumu dolayısıyla tarih boyunca herkes tarafından sahip olunmak istenen bir ada olduğunu belirten Yaycı konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

"Dünyaya hükmeden kim varsa bu adaya sahip olmak istemiş. Çünkü buraya hükmeden bütün dünyanın ticaretine hükmeder. Ortadoğu'ya hükmeder. Kuzey Amerika'ya hükmeder. Boğazlara hükmeder. Süveyş Kanalı açıldı. Oraya hükmeder. Eskiden Baharat ve İpek Yolu vardı, onlara hükmeder. Dolayısıyla bu ada böylesine bir ada.

Bu ada için Atatürk ne demiş?

Atatürk, harp okulunda subaylarla konuşuyor. Diyor ki: "Türkiye yeniden işgal edildi varsayın" diyor subaylara. "Türk kuvvetlerinin sadece bu bölgede mukahale ettiğini farz edelim. İkmal yollarımız ve imkanlarımız nelerdir?" diye soruyor ve subayların görüşlerini alıyor. Dönüyor diyor ki subaylara; "Efendiler, Kıbrıs düşman elinde elinde bulunduğu sürece bölgenin ikmal yolları tıkanmıştır. Kıbrıs'a dikkat ediniz." Atatürk'ün söylediği söze dikkat edin. 'Kıbrıs düşman elinde bulunduğu sürece.' Ne zaman söylüyor bunu? 1937'de.

Adaya kim hükmediyordu o zaman? İngilizlerin. Ada düşman elinde olmamalı. İngiliz elinde olmamalı diyor aslında. Ve burası çok kritik diyor.

Biz burayı kaçırırsak burayı elde edemezsek tekrar "Yenilmeye mahkumuz." diyor. Bakın, "Bir daha savaş olursa, Kıbrıs elimizde olmazsa yenilmeye mahkum oluruz." diyor. Harp oyununda sorduğu soru bu.

Türkiye yeniden işgal edilirse ve Türk kuvvetleri mukavemet gösteriyorsa sadece bu bölgede o zaman en kritik yer neresidir sorusunu soruyor ve sorunun cevabı "Kıbrıs" diyor. Kıbrıs düşman elinde. Kıbrıs bizim elimizde mi o zaman? Değil. O zaman Kıbrıs'ı ele geçirin diyor aslında. 1878'de fiilen çıkmış Kıbrıs.

1974'de 96 yıl sonra tekrar Türkler, Türk ordusu Kıbrıs'a çıkmış, almış. Değil mi? Peki sadece Atatürk mü söylüyor bunu? Başka Türk büyükleri ne diyor acaba?

Kıbrıs Akdeniz'in kalbidir. Kalbi tutan denizi tutar. İki sene mücadele ediliyor. Biliyorsunuz iki senede alınıyor Kıbrıs. 70.000 şehit veriyoruz. Bir donanma kaybediyoruz. Bu adayı ele geçirmek için. Nihayetinde ele geçiriyoruz.

Kıbrıs 1878'de İngiltere'ye verilince aslında sindiremiyor Abdülhamid Han bunu. Ve diyor ki: "Kıbrıs'ın İngiltere'ye geçici bırakılması bir zarurettir. Fakat ada Türk toprağıdır." İçinde hep tekrar o adayı almak var.

Adnan Menderes diyor ki: "Kıbrıs meselesi Türk milletinin milli davasıdır." Fatin Rüştü Zorlu, Dışişleri Bakanı o zaman. "Kıbrıs Türkiye için hayati bir meseledir." diyor. Bakın. Çok önemli. Milli dava! Ele geçirilmezse yenilir tekrar işgal ediliriz.

Akdeniz'in kalbi ve hayati bir mesele. Konuştuğumuz konu milli, hayati, olmazsa olmaz bir meseledir. Kıbrıs diye kimse geçip gitmesin.

Necmettin Erbakan rahmetli 1974'te "Kıbrıs Akdeniz'in kilididir." diyor. "Bu kilidi korursanız Anadolu'yu korursunuz." diyor. Bu kadar önemli bir yerden bahsediyoruz. Rahmetli Ecevit, "Kıbrıs Türkleri Rumlara teslim olmayacaktır. Bütün dünya böyle bilmelidir." Bu ne demektir? Şimdiki federasyon tezlerine karşı bir söz. Aklımızda tutulması gereken federasyon tezlerine karşılık bu söz.

Şimdi Kıbrıs, Taş Devri'nden beri var. Tarihi buluntular. Uygarlık var orada. Yani buralarda milattan önce 3000 yıllarındaki buluntular var. Bunlar Anadolu'daki buluntularla birebir aynı.

Şimdi bir algıyı yıkalım. Deniyor ki; "Kıbrıs bir Yunan adasıdır. Eskiden bir Yunan adasıydı. Dolayısıyla şimdi aslına rücu ediyor. Biz Yunan'dan aldık bunları. Bu ada Yunan nüfusa sahipti."

Dolayısıyla Yunanistan'ın burada hak talep etmesi son derece doğal gibi bir algı maalesef tarih bilmeyenlerin kafasına yerleşmiştir. Neden? Kıbrıs tarih boyunca hiçbir zaman bir Yunan adası olmamıştır. Yunanistan'a ait hiç olmamıştır. Helenik uygarlık denilen uydurma uygarlığın da hiçbir zaman bir parçası olmamıştır.

Tarihte hiçbir zaman Yunan olmamıştır. Biz bu adayı diğer adaları da öyle ha. Adalar Denizi'ndeki. Ege Denizi'ne ben Adalar Denizi diyorum. Çünkü Adalar Denizi dediğimiz şey atalarımızın kullandığı isim. Ege kullanılmamış. Adalar Denizi. Lozan Antlaşması'nda orijinal Türkçesinde de Ege Denizi demez. Adalar Denizi der. 1941'e kadar da Adalar Denizi der. Onu da söyleyelim.

Bakın. Mekan isimlerinin hafızası vardır. Mekanların da ruhu vardır. Bak şahıs isimlerinden bahsetmiyorum. Mekan isimlerinin hafızası, mekanların ruhu vardır. Biz bu adaların hiçbir tanesini Yunan'dan almadık. Ya Venediklilerden aldık, ya Cenevizlilerden aldık, ya San Juan Şuvalelerinden aldık. İşte gördüğünüz gibi bu ada 1571'de Venediklilerden alınıyor. Biz Venediklilerden alıyoruz. Yunan yok adada.

Adadaki Türk tarihine bakalım. Milattan Önce 2500 ile Milattan Önce 1050 yılları arasında Miken, Aka Proto-Türklerin medeniyetinin egemenliği altında. Anadolu ve Orta Asya kökenli Proto-Türk unsurlarla bağlantılı erken Batı Anadolu kültürleriyle Türkiye. Akalar Türk biliyorsunuz. Mikenler Türk.

1500 yıl ada Türklerin. Milattan Önce Türklerin egemenliği altında. Fenike ve Asur bunlar da yine Türk kökenli. Mısır ve Pers İmparatorluğu. Milattan Önce 332-58 Büyük İskender ve Mısır krallıkları.

Milattan Önce 58-395 Roma İmparatorluğu. Yunan'a rastladınız mı? Bir Helen var mı? Hiçbir şey yok. Daha Yunan'a gelmedik. Milattan Önce 395-649 Doğu Roma İmparatorluğu. Rum İmparatorluğu. Rum demek Roma demektir. Roma.

Yani bir kere şunu söyleyeyim. Yunan ayrı bir şeydir. Rum ayrı bir şeydir. Tamam mı? Yunan, Yunan ırkından olup Yunanca konuşandır. Rum, Yunan olmayıp Doğu Roma İmparatorluğu'nun tebası olup Yunanca konuşanlardır. Yunanca da değildir aslında o dilin adı. Rumcadır, Roma dilidir.

Roma İmparatorluğu parçalandıktan sonra Doğu Roma'da Latince kullanmaya devam ediyor. Ama sonra Rumca'ya, Yunanca'ya geçiyor. Tamamen bunun üzerine kuruluyor. Halbuki adada yaşayanlar Yunan değil. Rumca konuşan başka ırklardan insanlar. Yunanca konuşan başka ırklardan, başka etnik gruplardan insanlar. Rodos'ta da öyle.

Mesela bizim Karadeniz'in dağ köylerinde Rumca konuşulur. Neden? O Roma İmparatorluğu'nun kalıntılarıdır. Rumca konuşmaya devam etmişlerdir. Ama etnik kökenleri Türk'tür ve Müslüman'dır. Ama dilleri Rumca. Kıbrıs da böyledir. O nedenle Türk milletinin ciddi bir feraseti vardır.

Nedir feraseti? Yunan ve Rum'a ayırır. Mesela Yunanistan der. Ama Güney Kıbrıs Rum yönetimi der. Yunan yönetimi demez. Aradaki fark budur. Rum ve Yunan farkı budur.

Şimdi geldik, buranın bir Müslüman yurdu olup olmaması meselesine. Milattan Sonra 649 ile 965 arasında yaklaşık 321 yıl halifeler ve sahabelerin yönetiminde kalıyor. Hazreti Osman Muaviye'ye bir donanma kurdurtuyor. Muaviye'nin donanmasıyla adayı fethettiriyor. Bakın o zaman da sahabeler İslam imparatorluğu çok güçlü. Onlar da adayı ele geçirmek istiyorlar. Muaviye adayı ele geçiriyor. 321 yıl bir İslam adası oluyor burası.

Yunan var mı? Yok. Müslüman adası mı? 321 yıldan bahsediyoruz. 321 yıl Hz. Osman'ın aldırtırdığı, fethettiği ada. Sonra tekrar 965 ile 1191 arasında Doğu Roma'nın Rum İmparatorluğu."

(HADİYE AYŞE İRİM)
Paylaş