Lapseki Güler Kayalı Anaokulu'nun açılış töreninde konuşan İçişleri Bakan Yardımcısı Bülent Turan, Türkiye'nin jeopolitik konumu ve küresel sorunlara dikkat çekerek, 85 milyon vatandaşın omuz omuza yürüme mecburiyetini vurguladı. Turan, güvenlik sorunları ve terörle mücadeledeki kararlılığın yanı sıra, farklılıklara rağmen "aynı bayrağın altında" toplanmanın hayati önem taşıdığını belirtti.
Turan konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“Tabii İç İşlerinde görevliyiz, uzun yıllar vekillik yaptık memleket topraklarında. Şimdi özel bir bakanlığın içerisinde göre yapıyoruz. 600.000 personelimiz var. Emniyet, jandarma, sahil güvenlik, göç, nüfus, AFAD, sivil toplum derken devasa bir yapıdan bahsediyoruz. Bu yapı çok farklı başlıklar da Türkiye'nin ayağa kalkması için büyük mesai harcıyor.
Valimiz ve kaymakamımızla tüm ekibimizle beraber elimizden geldiğince mesai harcayarak Türkiye'nin sorunlarını çözmek için memleketin meselelerini çözmek için adımlar atıyoruz. Başta terörle ilgili mücadelede çok büyük mesafe kat ettik. Şu an geldiğimiz yerde ülkemize hamdolsun kan dökülmüyorsa o çok büyük bir kıymet, çok büyük başarı. Ancak terörle mücadele asla bir zafiyeti kaldırmaz kaldıramaz.
Biz terör varmış gibi olmaya, dikkatli olmaya, hassas olmaya devam edeceğiz. Daha dün bakanımız Hakkâri’de sınır boylarındaydı. Tüm ekibimiz görevin başında. Dün gördük; bu ülkenin en özel kurumlarından bir tanesinde, gazi olan meclisimizde hepimizi üzen, kahreden bir tabloyu yaşadık birkaç gün önce. Üzülerek söylüyorum. Herkes taşın altında eli koymuş.
Bu ülkenin birliği için, beraberliği için adım atmayı, risk almayı, görebilirken bu tarz saçmalıklar, hadsizlikler ancak bu iyi niyetli sürece zarar verir. Bizim Çanakkale'deki ruhumuzu bıraktığım bir tarafa hiç mi içlerinde bir akıllı adam yok? Sağduyulu, soğuk akıllı bir adam yok. Ya bu yaptığınız yanlıştır. Siz ülkenin bir kısmının mutlu olmasını sağlarken bir başka kısmında bu işin nasıl bir tepki yaratacağını bilmiyor musun demez mi?
Üç tane yanlış cahil adam var diyelim. Hiç mi içlerinde bir akıllı adam yok da bu yapılan bu ülkenin geleceğine, terörsüz Türkiye iddiasına ihanettir demesin. O yüzden bir daha söylüyorum. Biz terörle ilgili bu mücadele başta olmak üzere tüm hassas konularımızda dik durmaya devam ediyoruz. Tüm toplumun bu konudaki büyük kredisi var. Yeter ki kan akmasın diyor.
Ama hiç kimsenin bu krediyi mahvetmeye; çarçur etmeye hakkı yok olamaz. Bakın aşağımıza Suriye'de hâlâ büyük sorunlar var. Az daha işin aşağı inin güneyimize. Filistin'de hepimizin kan ağladığı bir tablo var. Çıkın kuzeyimize; Rusya-Ukrayna savaşı devam ediyor. Yani dünya bir ateş çemberi. Ekonomik sorunlar, siyasi sorunlar, askeri sorunlar hat safhada.
O yüzden 85 milyon beraber, omuz omuza yol yürümeye, hayatımızı inşa ederken kendimizi kollamaya, korumaya, herkesin hassas davranmaya mecburiyeti var, ihtiyacı var. O yüzden bir daha söylüyorum. Bakanlığımızın terörle ilgili mücadelesi başta; tüm birimlerinde daha dikkatli olmaya devam edeceğiz.
FETÖ ile ilgili mücadele de çok büyük mesafe aldık. Ben FETÖ uyarısı yaptığım için Lâpseki Meydanı'nda istemeyen arkadaşlarım oldu. Bir daha söylüyorum. Pişman olan FETÖ'cü yok ama sinsi sinsi sırasını bekleyen, yerini bekleyen FETÖ'cü çok. Bir daha söylüyorum. O yüzden dikkat etmek, çalışmak, hassas olmak zorundayız. Tüm terör örgütleriyle mücadeleye devam edeceğiz.
Göç meselesi büyük oranda yoluna girdi. Uyuşturucu ile ilgili çok önemli adımlarımız var ama hem okullarımızı hem ailemizi uyarmak istiyorum. Aman ha etrafınızda kim varsa bu konuda yanlış yapan, potansiyeli riski olan lütfen ilgili kurumlarımıza bu konuda bilgi veriniz.
Siber suçlarla mücadelemiz devam ediyor. Özetle tüm alanlarda çalışmaya devam ediyoruz. Bakınız Türkiye'miz güçlü olmak zorunda. Güçlü olmazsak Suriye'nin başına gelen, Filistin'in başına gelen bizim başımıza gelsin diye bekleyen bir sürü anlayış insan ve ülke var. Güçlü olmaktan başka yolumuz yok.
"Güçlü Olmanın Öncelik Şartı Birliğimiz, Beraberliğimizdir"
Güçlü olmanın ilk şartı her ne kadar üretimse de esas ve öncelik şartı birliğimiz, beraberliğimiz. 85 milyon. Partimiz farklı olabilir. Memleketimiz, mezhebimiz farklı olabilir. Giyimimiz, kuşamımız farklı olabilir. Ama yeri geldiğinde aynı bayrağın altında aynı çorbaya beraber kaşık sallamak görevimiz var diye düşünüyorum. Biz bu ülkenin evlatlarıyız. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarıyız.
Onurla, gururla bu kardeşliği beraber devam ettireceğiz. Bu millete çok çalışmak ödevimiz, görevimiz var. Bu millet bizi hiç yalnız bırakmadı. Seçim oldu, oy verdi. Ekonomik sorun oldu, sabretti. Darbe girişimi oldu, can verdi. O yüzden bizim bu millete vefa borcumuz var, can borcumuz var, daha çok çalışalım inşallah.”
Fotoğraf: Erhan Taylan
(HADİYE AYŞE İRİM)