Bugün, 4 Ekim Dünya Hayvanlar Günü. Her yıl, insan olmayan hayvanların da duyarlı, duyguları olan ve bilinçli canlılar, insanlar gibi refah içinde yaşam hakkına sahip türler olduklarını dünya genelinde duyurmak, yaygınlaştırmak amacıyla 1925’ten itibaren etkinlikler düzenleniyor. İnsan olmayan hayvanların da refah içinde yaşama haklarına sahip oldukları, düzgün barınma koşullarına, beslenme gibi temel ihtiyaçlarının karşılanması gerektiğine dikkat çekmek için dünya genelinde yaşam hakkı savunucuları sadece 4 Ekim’le kısıtlı olmamak üzere çalışıyorlar. Yaşam hakkını savunanlar, yeryüzünün insanlara ait olmadığını, insanların yapısal barış içinde, dünyayı tüketmeden yaşamaya devam edebilmeleri için insan olmayan türlerle eşitlikçi zeminde ilişki kurmak gereğini vurguluyorlar.
Bu kapsamda, İnsan Hakları Derneği (İHD) Çanakkale Şubesi Yaşam Hakkı Çalışma Grubu, 4 Ekim Dünya Hayvanlar Günü dolayısıyla yayımladığı basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Bizler, İHD Çanakkale Şubesi Yaşam Hakkı Çalışma Grubu çatısı altında bir araya gelen yaşam hakkı savunucuları olarak insanların yaşamıyla insan olmayan hayvanların yaşam hakkı arasında doğrudan bağlantı olduğu bilgisiyle kamoyunu kentlerde ve kırsal alanlarda yaşayan hayvanlarla aynı yeryüzünü paylaştığımızı, yeryüzünde yaşamın salt insanların mevcudiyetiyle mümkün olmadığını düşünmeye davet ediyoruz.
Temel derdimiz hakların bütünselliği üzerinden kuruluyor. İnsan haklarıyla insan olmayan türlerin ve en geniş anlamıyla yeryüzünde yaşamak hakkının bütünselliğini savunuyoruz.
İnsan hakları savunuculuğu başlangıç itibariyle eril insan-merkezci söylemsel pratikler etrafında kurulur. Oysa, insan olmak hali, üzerinde, içinde yaşadığımız yeryüzünden ayrık değildir. Yeryüzü ise salt insanlardan ibaret değildir.
Türkiye’de insan hakları savunuculuğuna yeryüzünde birlikte yaşama hakkını dahil ederek devam eden şubelerden biri olarak yolumuzun uzun, zor olduğunun farkındayız. Eylem ve faaliyet planımızı bu farkındalıkla oluşturuyoruz.
“Yaşam hakkı”ndan bahsedildiğinde akla ilk gelen, tüm diğer sivil haklarda olduğu gibi, insan hayatının biricikliği ve dokunulmazlığı vurgusudur. Ancak günümüzde, insanın ekosistem içindeki en üstün tür olduğunu varsayarak diğer türlerin var olma, yaşama haklarını görmezden gelmek hak savunuculuğu açısından eksik kalmamıza neden olur. Biz İHD Çanakkale Şubesi Yaşam Hakkı Çalışma Grubu’nu oluşturan aktivistler olarak insan olmayan hayvanların da güvenli ve huzurlu bir yaşam sürme hakları olduğunu kabul etmeyi bir ilk adım olarak görüyoruz. İnsan-merkezli bakış açısına mesafelenerek eşitlikçi ve adil bir hak savunuculuğu yürütmek mümkündür, diyoruz. Amacımız, hem hayvanların maruz kaldığı yaşam hakkı ihlallerine dair farkındalık oluşturmak hem de bunun insan hakları ile nasıl iç içe geçtiğini göstermek.
Hepimiz biliyoruz ki, yaşam hakkı ihlalinin söz konusu olabilmesi için tek şart “öldürmek” değildir. Birinin sağlığa erişimini engellemek, zorla alıkoymak, yerinden etmek, temiz su ve yiyeceğe erişimini engellemek gibi fiiller de yaşam hakkını ihlal etmek anlamına gelir. Bu son saydıklarımız, maalesef günümüzde her gün insan olmayan hayvanların maruz kaldığı, insanların kanıksadığı ihlaller. Bizler hak savunucuları olarak artık, insanlar arasında ayrım gözetmeksizin yaşam hakkını savunma ilkesini hayvanları da kapsayacak şekilde düşünmeliyiz.
Son zamanlarda, Türkiye’de sokakta yaşayan hayvanlara ve özellikle sokakta yaşayan köpeklere yönelik artan devlet şiddeti ile birlikte, hayvanların yaşam haklarına ve refahına toplumsal olarak dikkat çekilmeye başlandı. Biz, felsefi ve etik açılardan bütüncül yaklaşarak bu hassasiyetin türcülük karşıtı bir hak savunuculuğu perspektifine dönüşmesi için üzerimize düşeni yapmayı hedefliyoruz. İnsan-merkezli düşüncenin hak örgütlenmesi zemininde nasıl çelişkiler doğurduğu bu çalışma grubunun düzenleyeceği eğitim çalışmaları ile ortaya konacaktır. Şubenin diğer üyeleri ve dernek dışındaki yaşam hakkı savunucuları da bu bağlamlarda bir araya getirilerek birlikte çalışma zeminleri yaratılabilecektir.”
Açıklamanın sonunda İHD Çanakkale Şubesi Yaşam Hakkı Çalışma Grubu, hak savunuculuğunun yalnızca insanla sınırlı olmadığını, yaşam hakkı mücadelesinin hayvanları da kapsaması gerektiğini vurgulayarak, “Hak savunuculuğu bütünseldir!” mesajını yineledi.
(HABER MERKEZİ)