Memorial Sağlık Grubu Medstar Antalya Hastanesi Çocuk Onkolojisi
Bölümü'nden Prof. Dr. Volkan Hazar, çocukluk çağı kanserleri, tüm
kanser vakalarının yaklaşık yüzde 0.5-2'sini oluşturmasına
rağmen, yaşamın en erken döneminde ortaya çıkması nedeniyle hem
hastalar hem de aileleri için yıkıcı etkiler oluşturduğuna dikkat
çekti. Her yıl, 0-19 yaş arası tahmini 400 bin çocuk ve ergenin
kansere yakalandığını ve kanserin çocuklar ve ergenler için önde
gelen ölüm nedenlerinden biri olduğunu belirten Hazar, "En yaygın
çocukluk çağı kanser türleri arasında lösemiler, beyin tümörleri,
lenfomalar ve nöroblastom ve Wilms tümörü gibi solid tümörler yer
almaktadır. Kapsamlı hizmetlere genellikle erişilebilen yüksek
gelirli ülkelerde, kanserli çocukların yüzde 80'inden fazlası
iyileşmektedir. Düşük ve orta gelirli ülkelerde ise bu oran çok
daha düşüktür" dedi.
Son yıllarda teknolojinin de gelişmesiyle, yenilikçi tedavi
yaklaşımları geliştirilmiş ve bunlar sayesinde yüz güldüren
sonuçlar kaydedildiğini aktaran Prof. Dr. Volkan Hazar, çocukluk
çağı kanserlerinde yeni tedavi yaklaşımlarını anlattı.
"Sağ kalım oranlarında artış var"
Son 50 yılda pediatrik onkoloji alanında önemli ilerlemeler
kaydedildiğini, çocukluk çağı lösemileri ve solid tümörlerinin
büyük bir kısmında sağ kalım oranları belirgin şekilde arttığına
işaret eden Hazar, "Bununla birlikte, relaps (hastalığın
tekrarlaması) riski yüksek hastalık alt grupları, tedaviye
dirençli tümörler ve geç toksisiteler gibi zorluklar halen
önemini korumaktadır. Bu bağlamda, son yıllarda geliştirilen
yenilikçi tedavi yaklaşımları, hem kür oranlarını artırmayı hem
de tedaviye bağlı yaşam kayıplarını azaltmayı hedeflemektedir. Bu
tedavi yaklaşımlarının büyük bir kısmına erişilebilen ülkemizde,
tedavi başarısı yüzde 70'leri aşmıştır" diye konuştu.
Çocukluk çağı kanserlerinin tedavisinde 6 önemli yenilik
Hazar, hedefe yönelik tedaviler (Targeted therapies),
İmmünoterapiler, İmmün kontrol noktası inhibitörleri (Checkpoint
inhibitors), Genomik tabanlı yaklaşımlar ve kişiselleştirilmiş
tedavi, tedaviye bağlı geç etkilerin azaltılması ve kök hücre ve
gen tedavisinin çocukluk çağı kanserlerinde yeni tedavi
yaklaşımlarından olduğunu belirtti.